Bak şu barışa..

Türk Askeri’nin savaÅŸ stili onur, gurur, kiÅŸilik ve haysiyet terimlerini tanımaz.. Çünkü onlar dünyanın en kalleÅŸ, en ÅŸerefsiz barbarlarının savaÅŸ geleneklerini devralarak yakın tarih içinde yürümüşlerdir. Selçukiler’in kalleÅŸliÄŸi farslara bile sirayet etmiÅŸ, Malazgirtte Kürtler’i aldatmak iÅŸten bile olmamıştı. Alpaslan’la birlikte anadolu topraklarına hızla yayılan bu sürüler, Grekler’in geç yaÅŸanmış olan feodalitesinin temsilcisi olan tekfurların kiÅŸisel “orducukları”nı kılıç zoru ile bile birleÅŸtirmek mümkün olmamıştı (haçlılar).

Gaddar Selim’in Hititler’in torunu olan KızılbaÅŸ Kürtler’den en aÅŸağısından 70 bin savunmasız insanı kılıçtan geçirmekte en ufak bir tereddüt geçirmedi. Ä°dris-i Bitlisi denilen onun bunun iÅŸbirlikçisi bir unsuru kullanarak, Batı Kürdistan’ın tapusunu cebe indirdi. Åžu anda yaÅŸadığımız belanın mimarı olan Bitlisi, 1514’ten beri yaÅŸadığımız bir kabusu başımızda Demokles’in kılıcı gibi tepemize asılı bırakarak toprak olup gitti. Kaç Kürt bu unsuru rahmetle yad ediyor merak etmiyor deÄŸilim. Sonra 1639, 1923 paylaşımları ile ebedi karanlığa sürüklendik.

Düşmanlarımız her zaman kalleÅŸti, ÅŸimdide kalleÅŸtir. En son 1946 Mahabad’ında Kürtler’in hala büyük bir kısmının hayranlık duyduÄŸu Stalin sattı. Barzani’i satanlar ise ABD’li iktidar hırsızı Nixon ve onun veziri Kissinger denilen puÅŸtluk ÅŸampiyonu kiÅŸilikler idi. Åžimdi ise topraklarımız Obama denilen laf ebesi birinin desteÄŸi ile haraç mezat satılıyor. Biz ise boÄŸaz boÄŸaza geliyoruz. Düşünün, Güney’de Begova, Kanimasi, Åželadize, Dereluk ve Amediya’nın bazı alanları 3000 civarında olduÄŸu tahmin edilen ve Kuzey’den aldığı hava desteÄŸi ile adeta bir “KAKA-TC” gibi kabadayılaşıyor, Güneyli Kürtler’e yasak bölge ilan ediyorlar. PKK oradan ayrılsa bile bu ordu orada kalacak, ne Kürtler’in kendi ayakları üstünde durmasına, ne de Irak Anayasası’nın 140. Maddesi’nin uygulanmasına müsaade edecektir.

Åžimdi ise Türk Devleti ultra-modern bir aldatma planı üstünde çalışıyor. Bu planın ana teması Kürtler’i mümkün olduÄŸunca bölmek, gerekirse “Türk Kürtleri”ni organize edip yerel Kürt iktidarlarına karşı kışkırtmak dahil, her türlü kirli oyuna kalkışmaktır. TRT-altı bu iÅŸin karargahıdır. Ãœlkeden aldığımız haberler, halkın bir kısmının bu oyuna gelmekte olduÄŸudur. Türk Devleti, bir yandan aldatma oyununu geliÅŸtirirken, öte yandan da yasak savaÅŸ silahlarını devreye sokarak Kürt evlatlarına saldırıyor.. Zindan tıka basa yurtsever dolu. Yüzlerce çocuk son zamanlarda mahpushaneleri dolduruyor.

Ä°ÅŸte tam da buna paralel olarak, eski pislikler Türk Yayın dünyasında boy göstermeye baÅŸladı. Pek çokları yanında beni en fazla sinirlendiren YaÅŸar Kaya denilen pisliÄŸin tavrı oldu. Hayatında kendi başına hiç bir bok yemeyen (deyim için özür dilerim), hep onun bunun gölgesinde boy gösteren bu kiÅŸilik, ÅŸimdi Türk BaÅŸbakanı’na “Sayın baÅŸbakanım” diye hitap ederek biata hazır olduÄŸunu bildiriyor.. “Tek silahım kalemimdir” diye bu aÅŸağılık adam, kendi yazıları, TV konuÅŸmaları ve seyahatleri dolayısı ile kaç gerillanın ÅŸimdi hayatta olmadığını unutuyor, unutturmaya çalışıyor.

MED-MEDYA ve Roj TV’de konuÅŸan, Kürt emekçilerinin parası ile çıkan gazetelerde yazılar yazan herkes, bila istisna savaÅŸta sorumluluk yüklenmiÅŸtir. Bundan hiç kimse kaçamaz. Hiç bir bahane onların söylediklerinin arkasında durmamalarını izah edemez. YaÅŸar Kaya bu konuda yavÅŸak tavırlı kiÅŸiliktir. Åžu anda da unsurlaÅŸmaya doÄŸru hızlı adımlarla ilerliyor. O, dönekliÄŸin bir prototipidir. Avrupa’ya çıkışında emekçilerin sırtından geçinen, özel odalı, özel saylabilecek bir araba ile saÄŸda solda caka satan bu kiÅŸilik deÄŸil mi? “Bizim gerilla”mız diyen, onların ve ÅŸehitlerin sırtından tüm Avrupa’yı dolaÅŸan, Amerikalara kadar giden bu kiÅŸilk deÄŸil mi? Oyuncağı Zübeyir tarafından elinden alındığında çılgına dönen ve bu hızla “muhalif”leÅŸen yine bu kiÅŸiliktir.

Güneyli bir politikacının gölgesinde Hewlêr’e kapağı atan, orada bir evde misafir edilip, 1200 Dolar maaÅŸ baÄŸlandığında ve bir arabaya binme merakını da giderdiÄŸinde tavır deÄŸiÅŸtiren, zeytin yağı gibi üste çıkmaya çalışmaktan baÅŸka hiç bir iÅŸ yapmayan bu kiÅŸilik, Kürdistan’a layık olacak hangi araÅŸtırmaya, hangi ciddi esere imza koydu? KiÅŸiliÄŸini (eÄŸer varsa) koruyarak, hangi ulusal anlamda önemli eleÅŸtirinin altına imza koydu? Kervan’dan geri kalmamak, Türk Devleti’ne teslimiyet esasına göre yularını teslim etmeye çalışan bu kiÅŸilik, Murat Cuwan, Feridun, Altan Tan vs vs’den geri kalmamak için her türlü kirli çabaya imza koyuyor. Benim bu yazım ona belki yardım edecek, Türkler’in “affı ÅŸahaneleri”ne mail olabilmesine yardım edebilecektir.

Ama bu yazı aynı zamanda döneklerin maskelerini de indirmeye birazcık yardım etmişse yerini bulmuş demektir.

Hasta yatağından şimdilik bu kadar

2009-09-20

A Sirac Kekuyon




Gorusunuz