Kanıksamak mı? Dayatılanı red etmek mi?-II

Şimdi de "dayatılanı red etmek"te tereddüt etmeyenlere bakalım.

Her ÅŸeyden önce bize dayatılan nedir onu görelim. Kuzeyli Kürtler’e dayatılan siyasi çözüm, çözümsüzlüktür. Ben kiÅŸi olarak bağımsız bir gözle Kürdistan’ı her dönemeçte, dönemecin ÅŸartlarına uygun olarak çözümlemeye çalıştığımdan dolayı süreçten sürece bazan çeliÅŸkili gibi görünen tahliller yapıyorum. Bundan dolayı kafalarını çok cimri bir ÅŸekilde çalıştıranlar, yazıp söylediklerinin neye ve kime hizmet ettiÄŸine aldırmadan ortalıkta kahraman gibi dolaÅŸmanın yollarını ararlar. Hayatlarında bir karakola bir çakıl taşı dahi atmaktan kaçınanların bilhassa Avrupa’ya yerleÅŸmiÅŸ olanları bize siyasi duruÅŸ dersi vermeye kalkarlar.

Bu kısa iç dökmemden sonra şimdi koya daha yakından bakalım. Önce şuna açıklık getirelim (belki de onuncu kez). Türkler neyi daytıyorlar? Üstünkörü bazı belirlemelerde bulunalım, Şöyle:

-Siyasilerden Baykal, 1990’lı yılların sonlarına doÄŸru, "Kürtler’e toplu haklar verilemez. Ancak bireysel haklar verilir." Bu ne anlama gelir? Kendisi bunu da defalarca açmıştır. Baykal’a göre toplu haklar, Kürtler’i bir halk grubu olarak tanımak anlamına gelir. Bu ise bölücülüğe kapıyı açmak demektir.. Kısacası Kürtçe konuÅŸ, ama hiç bir ÅŸekilde bu istemi resmi kanallarda dile getirme!

-Karadayı adlı Askerbaşı (mücadeleye devam edenlerin) yaşları ne olursa olsun yok edileceklerdir. Ondan sonra gelenler de aynı minval üzere demeçler verdiler.

-Fakat en açık demeci Büyükanıt verdi, şöyle: "Ne mutlu Türküm demeyen herkes düşmandır (karşı taraftandır, hedefimizdir)!"

-Hükümetin Başı ErdoÄŸan ise üç eÄŸlimi yasaklıyor; dinsel, bölgesel ve etnik miliyetçilik. Buna göre Kürt Cephesinde çözüme yönelik olarak söylenecek her ÅŸey Kürt MiliyetçiliÄŸi olarak nitelenecektir. Bu KasımpaÅŸalı kabadayı müsevedesi (herhalde Siverek’e pe uÄŸramamıştır); gözünü kapat Kürt meselesi olmadığını görürsün.. Bu adam gibi bütün Türk siyasileri aynı veya daha sert demeçlerle ortaya çıkmışlardır.

Düşman, Ordusu ve siyasileri ile, hiç bir sınır tanımadan Kürtlük mefküresini ve dahası Kürtlüğü yok etmeye çalışırken, bazıları hala şartların gerektirdiği bir mücadele yürütmeye çalışanları karalıyorlar. Bu eğilimlere içinde bulunduğumuz şartlarda prim vermem mümkün değildir. Dayatılanı red edenlerin tümünün de bu tür moral bozucu eğilimlere uslubun uygunluğu çerçevesinde cevap vereceklerini umarım.

Öte yandan Türkler Gerilla’yı ve fiili liderliÄŸini kuÅŸatmak, morallerini bozucu bir psikolojik savaşı yürütmek, Farslar, Araplar ve ABD ile mevcut ittifakı daha da derinleÅŸtirmek için neredeyse bütün olanaklarını seferber etmiÅŸ durumdadırlar. En son bugün Farslar’a saÄŸlanan istihbarat ilgi çekicidir. Tabii ki bu ittifaklar ağı panikçileri korkutmaya, onları Düşman’ın dilini kullanmaya itebilir. Hatta bazı iyi Kürtçüler bile propagandaya yönelik olan bu kuvvetler diziliÅŸinin etkisi altına girebiliyorlar.

Son zamanlarda Kürdistan ve bölgede gözlemlenen sessizlik ve kapalı kapılar ardındaki pazarlıklar da hayra alamet deÄŸildir. Vardığımız ilk kanı Güney’in de bazı noktalarda yanlışları olabileceÄŸi merkezindeydi. Fakat bu konuda hala lehte veya aleyhte bir renk veren yok. Åžimdi artık Sn Neçirvan Barzani’nin ABD’den dönüşünü ve daha sonra Ankara’ya yapacağı ziyaretin sonuçlarını beklemek ve yorumlamaktan baÅŸka elimizde diÅŸe dokunur bir malzeme yok.

Dayatmaları red etmek, ulusal kişilik, gurur, onur ve haysiyetle hep birden dimdik bir duruş dayatmacıları ürkütecek en büyük silahtır. Yeryüzünde hiç bir silah insanların özgürlük tutkularından daha güçlü olamaz. Savaşı insanlar yapar ve özgürlük sevdalısı insanlar kazanır.

Düşman’ın uçaklarını, helikopterlerini, toplarını gögüslemeyi sadece gerillaya bırakmak bedavacıların, lafazanların, bilgiç entellerin iÅŸidir. Bunların lafları boldur, ama iÅŸ eyleme gelince ara ki bulasın. Ben kiÅŸi olarak bunların Düşman tarafı’n borazanlığını yapmamalarını bile bir kazanç saymaya hazırım. Tek ÅŸart ürkerek Düşman’ın dilini kullanmamalarıdır.

Kürt barışçıdır. Gerilla savaşına karşı olanları da, silahlı mücadeleyi esas alanları da barışçıdır. Bunun en açık göstergesi Gerilla LiderliÄŸi’nin defalarca ilan ettiÄŸi ateÅŸkes fiilleridir. Ama Gerilla LiderliÄŸi’nin tak taraflı olarak ilan ettiÄŸi ateÅŸkesler hiç bir iÅŸe yaramamıştır. Tam tersine daha fazla gerilla ÅŸahadetine sebep olmuÅŸtur. Bu mudur silah bırakmanın "faydası?" Herkes önce yukarıdaki saptamalarıma doÄŸru cevaplar bulsun yeter. Yani neden silah bırakılsın? Neden gerilla dağıtılsın? Bu sorulara verilecek cevaplar benim kalın kafama girecek kadar net olsun, böyle anlamayanlara bir ÅŸeyler anlatılsın.

Kürt barışçıdır, ama ulusal yararlar tehlikeye girdiğinde panterdir. Bu panterin neler yapabileceğini sakın ola ki sınamayın!

2007-05-24




Gorusunuz