Ders çıkardık

Türkler'in gerillamıza ve gerilla komutanlarına yönelik yürüttükleri gece akını bizim açımızdan elbette sürpriz olmadı. Bir kaç gece üst üste uyumadan tasarlanan bu akını en teferruatlı bir şekilde takip etmenin yollarını aradık. Detaylara kilitlendik. Düşman'ın diplomasi, ittifaklar, askeri alandaki hazırlık düzeyini yakalamaya çalıştık. Türk Askerbaşı, Avrupa Basını, Beyaz Saray, ABD Dışişleri Bakanlığı ve AB tarafından yapılan açıklamalar Kürt Milleti'nin İstiklal Mücadelesi'ne karşı sivil siyaset ve savaş hazırlığı alanında sayısal olmasa da tam bir seferberlik ilanı yaşandığını gördük. Bu anlamda;

-İsrail'in, muhakkak ki ABD'nin teşviki ile Türk savaş uçaklarını (bilhassa f-16'lar ve f-4'ler) modernize ettiklerini gördük. Bu yaşadığımız en büyük sürpriz oldu..

-AB, ABD'nin teşviki ile Kuzey Kürtleri'ni köşeye sıkıştırmak için gayret sarfettiler. Burada amaç Kürtler'i; PKK'li olan ve PKK'li olmayan şeklinde bölerek zayıflatmak, Erdoğan'nın bir tas çorbasına tav olanları direnişçilerden ayırmaktır.

-İran, hava sahasını Türkler'e açmak suretiyle aralarında Qendil'in de bulunduğu bazı alanların daha kolay bombalanmasını sağladı.

-ABD ise bu akında en büyük rolu oynadı. Bir yandan elindeki tüm enformasyonu Türk Savaş Makinası'na verirken, öte yandan da bu akının meşruluğunun savunmasını üstlendi. Kürdistan Başkanı Mesut Barzani'nin ABD'yi kınamasına karşılık veren Başkan Bush; "Türk Devleti'nin vatandaşlarını koruma hakkı vardır" diyordu!

Ama Bay Başkan yanılı(tı)yor, yanıltmaya çalışıyor. Başkan Bush Türk'ün bütün Kürt Milleti'ne karşı "haçlı seferi" başlattığını elbette biliyor. Ekim sonu itibarı ile, Kürtler üstüne başlayan ve Kürd'ü katmadıkları büyük ve çekişmeli bir pazarlık serisi başlatıldı. Hem de neredeyse açık bir şekilde. Kürd'e artık yüksek düzeyde bilgilendirme, daha da önemlisi Kürd'ün görüşünü alma durduruldu. Bunun yerine herşey birdenbire büyükelçilik düzeyinde bir tebliğat düzeyine indirildi.

Bay Başkan Kürt Milleti'nin son ikiyüz yıllık direniş tarihi boyunca verdiği 2.5 Milyon şehidi elbette biliyor. Sadece 1960'tan sonraki direnişlerin bize insan olarak maliyeti 0.5 milyon civarındadır. Yakılan, yıkılan coğrafyadan silinen barınakları defalarca saymıştık. Biz burada ağlama duvarındaki eski Yahudi gibi taşlara gözyaşı dökmeyeceğiz. Ardımızda yatan ŞEHİTLER'İN onurlu duruşlarını gözyaşları ile kirletmeyeceğiz. Başımız dik direneceğiz. Bu direnişte şu katıldı, bu katılmadıya bakmayacağız. Katılmayanlar eşlerinin yanına dönseler bile biz bunu bir kazanım olarak göreceğiz.

Bay Başkan, Biz Kürt Milleti olarak, Amerikalılar'ın kurtuluş savaşını da örnek alıyoruz. Ama aynı zamanda başkalarının çıkarları için fedai roluna soyunmayacağımızı bildiririz. Çıkarlar karşılıklı kollanacaksa bir anlam ifade edecektir. Bunu biliniz..

Yeniden derslerimize dönelim:

-Türkler, gerçekleştirdikleri gece akınına bir prestij akını gözü ile bakıyorlar.

-Bu akın ile psikolojik üstünlüğü ele aldıklarını iddia ediyorlar.

-Askerbaşı, bu "hayasızca akın"dan sonra Kürt Gerillaları'nın ve komutanlarının rahat uyuyamayacaklarını, durumu BBG (Biri Bizi Gözetliyor) paniğini süreki yaşayacaklarını varsayıyor..

-Askerbaşı bu korkakça akına iştirak eden pilot ve topçuları "kahraman" ilan etme basitliğine düşüyor..

Şimdi bunları alt alta koyup okuduğumuzda, Türkler'in, "muhtaç oldukları yeni kan"ın bu akın ile alındığı inancının pompalanmaya çalışıldığını görürüz. Bütün olanları alt alta koyup okuduğumuzda Türk'ün çok büyük bir psikolojik baskı meanizması kurmaya çalıştıklarını, ama şu anda kazandıkları moralın oldukça kırılgan olduğunu görürüz. Üstelik bu savaş makinasından çok şey bekledikleri de cabası..

Ama bekledikleri olmayacaktır.

Kürt siyasi ve Askeri Liderliği bu hayasızca akından dersler çıkarmaktadır. Hiç bir şekilde eğilip bükülmeden dimdik ayakta olduklarını biz gördük! Yakında Türk Askerbaşı, Hükümetlerinin başı, partileri, TV'leri bunu görecektir. Ettikleri lafları yazılı hale getirip rulolaştırdık.. Bunu nereye sokacağımızı göreceklerdir.

Yeni taktikler konuşulacaktır. Ama benim Siyasi ve Askeri Liderlik dışında kalan militan ruhlu Kürtler'e tavsiyem boş durmamaları, "Yalnız Kurt" rolunu iyi oynamalarıdır. Türk evinde rahat uyuyamamalıdır. BOG (BİRİ ONLARI GÖZETLİYOR) yaratılması an meselesidir. Peki hedef kimler olacaktır? Biz bu konuda Türkler'in şu sözlerini esas alacağız: "Her Türk Asker doğar". Biz ise sadece askeri hedeflerle ilgili olacağız. O zaman tartışmaya gerek var mı?

2007-12-18

Sirac Kekuyon (Bilgin)

2007-12-18




Gorusunuz