Üşümezsoy yine konuştu; Türk-İslam ile Kürt-İslam'ın ortak köklerine taktı..I

Kavramları bilmeyen, tarih denilen bilimden nasibini almamış olan Üşümezsoy hiç vazgeçmiyor. İnsan bu prof'u okuduğunda tiryakisi olan Türkler'in çok aptal olduğunu düşünmekten kendisini alamıyor. Adam'da ne motodoloji, ne sergilediği ve delil olarak kullandığı derlemelerin amaç ile uyumu söz konusudur.

Yaradan Güç adına şu cümleye bakınız: "Emperyalist tarihçiler tarafından yaratılan Kürt tarihi tezi, Zerdüşt-Aryen ikilemi üzerine temellendirilir". Üşümezsoy'a ait olan bu cümle zır cahil bir Türk tarafından.bile zor kullanılır. Şimdi ben bunun neresini düzelteyim? Üşümezsoy eğer Marxist terminoloji kullanıyorsa, tarihçilerin genelde "materyalist" ve idealist" olarak ikiye ayrıldığını bilmelidir.Emperyalist tarihçi terimi yerine "Emperyalizme hizmet eden" tarihçi terimi Marxsist terminoloji esas alındığında daha doğrudur. Ama emperyalist kişi veya tarihçi olmaz. Çünkü emperyalizm, yine marxist terminolojiye göre kapitalizmin bir aşamasıdır. Emperyalizmin ideologları, tarihçileri vs tahlillerinde veya tarih yazıcılığında idealist terminoloji kullanırlar.

Emperyalistlerin Kürt tarih tezi hazırlatmalarına ihtiyacları yoktur. Onlar kendi çıkarları için zorunlu görürlerse, silahlı kuvvetleri ile içeri girip "sınırları yeniden saptamak" için cetvelleri ile işgal çadırında hesaplara girişirler. Hepsi bu. Emperyalistler Kürt Tarih Tezi hazırlamışlar zehabı ile ortaya çıkan Üşümezsoy gibiler, Türkler'i çok önemsemekte, onları hatırı sayılır, hesabı yapılır, emperyalist çıkarlara çomak sokucu bir dünya devleti sanmaktadırlar. Oysa Türk Devleti, bir zamanlar askerinin donuna kadar her şeylerini, şimdi emperyalist dedikleri ABD'den dileniyorlardı. ABD, Türk Devleti'ni ayakta tutmak için az bağışta bulunmadı. Şimdi eğer sadece Almanlar bu Kürt Tarih Tezini hazırlattı deseler, o zaman Hitler'in kapısına dayandığı Türk Devleti'ni, tıpkı Grekland gibi, neden silip süpürmediğini sormazlar mı? Neresinden bakarsanız bakınız bu cümlede; ortada dolaşan, her yeri dökülen ve Türk Tandoğan Mitingcileri'nin kafasında bir korku senaryosu olarak yer alan yapay bir "emperyalist yapımı Kürt tarih tezi" ile karşılaşırız. Cahilce ve paranoya dolu.. Yakın tarihe bakınız; İngilizler, ABD'liler, Almanlar değil miydi Kürt İstiklal Mücadelelerini/Savaşlarını inkarcı-ilhakçı vahşi devletler lehine engelleyenler?

Üşümezsoy'un daha da utanması gereken bir yan cümleciğinde; Kürt Tarih Tezi'nin "Zerdüşt-Aryen ikilemi üzerine temellendirildiğini" yazıvermiş.. Oysa hiç bir tarihçi, Zerdüşt-Aryen ikilemi diye bir dilemma'dan bahsetmez ve bundan bahsetmenin gülünç olduğunu bilir. Şimdi burada önce bazı kavramları düzeltelim: "Zerdüşt", Zarathuştra adının bozulmuş ve zamanımızda söylenen şeklidir (Türkler bunu böyle kullanır). Zerdüşt denilen şahıs üzerine tez şekillenmez. Zerdüşt adı verilen Peygamber'in şekillendirdiği din veya mitolojik değer söz konusu edilirse tarih tezini oluşturan disiplinlerden biri olarak kabul edilir..

Bir diğer cehalet "Aryen" kelimesi çerçevesinde görülüyor. Aryen denilen bir ırk yoktur, Aryan ırkı vardır. Üşümezsoy herhalde "Aryen" sözcüğü kullanmak suretiyle bu işlerin ustası olduğunu göstermek istemiş olacak.. Tabii ki burada böyle basitliklerle uğraşmayacağız. Asıl konu şu yan cümleciktir: "Kürt tarihi tezi, Zerdüşt-Aryen ikilemi üzerine temellendirilir".

Şimdi birinci cehalet; hiç bir batılı tarihçi bir tarih tezini herhangi bir ikilem üzerine temellendirmez. Tarih tezi öyle kemalistlerin yaptığı gibi "Tarih Kurumu" oluşturarak, yalan dolanla donatılmış "belgelerle" falan oluşturulmaz. Tarih tezi bir disiplin işidir, yani uzmanlık gerektirir. Verilerin; nesnel olması, arkeolojik bulgularla, dil bulguları ile, coğrafi yerleşim ile, geçmişte hedef alınan tarih kesitinde komşu devletlerle ilişkilerin kaydedildiği kitap ve kil tablerle, fizyo-antropolojik insan yapıları ile vs çelişmemesi zorunludur. Öyle her önüne gelen tarih tezi oluşturamaz. Batı'da böylesine "beradaye" tezleri işleyenlere rüşvetçi yazar gözü ile bakılır ve tecrit edilir.

Üşümezsoy'un bilimsellik merakı onu "Zerdüşt-Aryan ikilemi" üzerine kurulu tarih tezlerini keşfe kadar götürmüştür. Adam Türk'tür, ama Türkçe'yi bilmiyor. Bahsetmek istediğim "ikilem" sözcüğüdür. Türkçe'de ikilem "İki doğru arasında karar verememek" anlamında kullanılır. Tarih'in "T"sini bilenler "Zerdüşt" ile "Aryan"ı bir ikilem yaratıyormuş gibi görmezler.. Çünkü Aryan bir ırktır. Zerdüşt ise o ırka mensüp bir Peygamber.. Yani iç içedirler. Aryan'ı "seçen" bir tarih tezi veya tarih tezi "yaratıcısı", "Zerdüşt"ten vebalı gibi kaçmak zorunda değildir. Düşünün, Aryan Irkına Mensup ve Doğu Aryanlar'ın İran Kolu'nun Med alt dilimine mensup bir peygamber ile Aryan Irkı arasında bir Dilemma, bir ikilem içine girdiğinizi.. Gülünç değil mi?

Oysa Kürd'ün red etmeyeceği, kendi geçmişinin içinden fışkıran ve kendi mitolojisi'ni reforme ederek, ama bu mitoloji'nin Aryani Ruhu'ndan ayrılmayan Bir Zarathuştra neden red edilsin ki? Yanlış yola saptınız Bay Üşümezsoy.. Çünkü o yolun ağzında Zarathuştra'yı (Zerdüşt'ü) ve öğretisini bütün detayları ile araştırmış bir yazar duruyor.. Öte yandan insan kendi ırkını kendisi seçmez, o ırka mensup olarak doğar. Benim için bütün ırklar eşit derecede iyi ve kötüdür. Ama eğer ben bir ırkın ferdi olarak doğmuşsam, bu ırkın alt birimlerinden birine mensup isem, işte bu alt grubun uzun yıllar boyunca şekillendirdiği mitoloji benim ruhsal şekillenmemi, dilimi, davranışlarımı da etkilemiştir. 21. Yüzyılda'yız. MÖ 1000'li-2000'li yıllarda şekillenen bir eğilimi, bir mitolojiyi bugün red edebilir miyiz? Dahası red etmek ister miyiz? Üşümezsoy işte, oturur tuşların başına aklına gelerni yazar ha yazar..

Üşümezsoy şöyle devam ediyor: "Bu temellendirmede Kürtlerin köklerini ari ırk olarak Aryenlere, dinlerini ise Zerdüştlüğe dayandırmaları Kürt tarih tezini yazan tarihçilerin Aryen-Zerdüşt-Nazi tezlerini kopya ettiklerini ortaya çıkarır." Gel de bunu düzelt! "Irklarını Aryan Irkına, dinlerini Zedüştlüğe" dayandırmaları... Bu Zat Türkler'i tarif ediyor. Çünkü onlar Moğollar'la aynı Irka mensup olmaktan çıkmak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Ama her nedense Köktürk (MS 700) ve Orhun Yazıtları hep Moğolistan kırlarında bulunuyorlar. Bir halk neden ırkından utanır bunu anlamak mümkün değildir. Şu anda Batılı Ülkeler yerine doğal olarak Moğollar asrın süper gücü olabilirlerdi.. Tabii ki bazı şartlar yerine gelseydi.. İşte Sarı Irk'ın temsilcileri olan Çinliler ve Japonlar.. Bu milletler ırklarından utanıyorlar mı? Hayır! Ama Türkler muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmayı kılık kıyafette, alet kullanımında, sarışın olmakta şu veya bu pakta girmekte görüyorlar..

Üşümezsoy, Naziler'in Macar Çingeneleri'nin Aryan Irkını en iyi temsil ettiğini gördükten sonra İskandinav-German ailelerini temel aldığını söylüyor. Bunda haklılık payı olmakla birlikte Kürtler'le ilgili planları olduğu, bu halk grubunu aryani olarak gördüğü gerçeğini değiştirmez. II Dünya Savaşı sırasında Kürdistan'da başlatılmaya çalışılan "Operasyon......." (operasyonun adını unuttum) buna örnektir. Medya TV'de tanıkları ile konuşularak hazırlanan bu operasyonla Kürtler'in bölgede egemen bir devlet kurması planlanıyordu..

Üşümezsoy, Kürt Tarih yazarlarını hep emperyalist olarak niteliyor ya, buna elbette gülünür. Sosyalistinden komünistine, idealistinden İslamistine pek çok kalemin kafa karıştırdığı bir ortamda Kürtler'in kendileri artık gerçek anlamı ile, Trahi köklerini, geçmişlerini mitolojilerini bu arada Zerdüşt'ü çok iyi anlamış bulunuyorlar. Bizi aldatmaya çalışacak hiç kimseye papuçu bırakacak değiliz..

Görüyorsunuz adamın bir tek paragrafını düzeltmek bile bir tam makaleye konu oluyor.

Devam edecek

2007-05-10

Sirac (Bilgin) Kekuyon

2007-05-10




Gorusunuz



kürt yalanı

hamit uzar

2009-07-10 08:17 - Tarih tezi öyle kemalistlerin yaptığı gibi "Tarih Kurumu" oluşturarak, yalan dolanla donatılmış "belgelerle" falan oluşturulmaz. Tarih tezi bir disiplin işidir, yani uzmanlık gerektirir. Verilerin; nesnel olması, arkeolojik bulgularla, dil bulguları ile, coğrafi yerleşim ile, geçmişte hedef alınan tarih kesitinde komşu devletlerle ilişkilerin kaydedildiği kitap ve kil tablerle, fizyo-antropolojik insan yapıları ile vs çelişmemesi zorunludur. Öyle her önüne gelen tarih tezi oluşturamaz. Batı'da böylesine "beradaye" tezleri işleyenlere rüşvetçi yazar gözü ile bakılır ve tecrit edilir. birtane nesnel veri arkeojik bulgu dil bulgusu(kürtçnin farsça,arapça,türkçeden oluştuğu dışında) 500 yıllık coğrafi yerleşim dışında delet kurulmamışki komşun olsun br tane kalıntı yok ne kil tableti fizyo-antropolojik apında birçok ırkla karışmış. hangi tarihin