Güney'de savaş rüzgarları

ISG Raporu Kürtler arasında bir nevi "deja vu", yani toplumsal psikiyatrik açısından değerlendirirsek "daha önce yaşanmış olayı yeniden yaşama" hissi yaratmış bulunuyor. Yönetim tepkili ve kararlı. Tüm Siyasi Partiler infial içinde. Sivil toplum örgütleri, sendikalar, meslek kuruluşları ve giderek sokaktaki adam bir öfke seli gibi. "Acaba yeni bir Mahabad'ı mı yaşıyoruz? 1975 veya 1991'i mi?" sorusu akıllara geldikçe tepki artıyor. Bu tepkinin bir Amerikan karşıtlığına dönüşmesinden ve Kürdistan'da Radikal İslam'ı güçlendirici bir etki yaratmasından korkmamak mümkün değil. Ortadoğu'da yavaş yavaş gelişen Güney'deki demokrasi adasını boğmaya kalkan ISG (Irak Çalışma grubu) Raporu'nun hazırlayıcıları tüm Irak'ı altın tepsi içinde Sadrlar'a, el Qaidacılar'a ve Saddam kalıntılarına sunmakta bir sakınca görmüyorsa, o zaman ABD neden Ortadoğu'ya müdahale etti de bu akımları akla hayale gelmedik bir şekilde güçlendirdi? Bu ne biçim politika?

İşin daha da garibi Rapor ABD'deki bazı alternatif çevreler tarafından kamuoyuna "vatan kurtaran şaban" misali öylesine bir allayıp pullayarak sunuldu ki hazırlayıcılar günün kahramanı olarak ilan ediliverdiler. ABD Halkı'nın büyük çoğunluğu tarafından kabul gören bu Rapor hayret verici macerasında anlaşıldığı kadarıyla pek çok değer yargısını da yıkacak gibidir. Öte yandan iletişim araçları tarafından sunuluşu itibariyle mass nedia'nın akı nasıl kara gösterebileceğini göstermesi bakımından da ibret vericidir.

Bereket Bush ve ekibi hala yönetimin başında. Rapor, ruhu itibarı ile neredeyse Bush Yönetimi'nin tümü tarafından red edilmiş bulunuyor. Bush'un Ulusa yaptığı radyo konuşmasında (dün) bu raporu pek çok noktadan eleştirmiş durumdadır (bkz Forum). Fakat yine de şüpheli bazı noktalar varlığını sürdüyor. Irak'a komşu Devletler'e rol verme düşüncesi hala karanlık.

Kürt Milleti bu Rapor üzerine şunu söylüyor: ABD olsun veya olmasın, biz Kürdistan'daki kazanımları korumaya namusumuz ve onurumuz üzerine and içiyoruz! Kerkük ve yeni kurtarılmış Kürdistan bölgelerinin durumuna resmiyet kazandıracak referandumun zamanında yapıldığını herkes görecektir. İkiyüzbin askeri ve üçyüzbin Ulusal Milisi ile şimdi "Her Kürd Asker"dir.
Kürdistan Devlet Başkanı hiç bir şekilde populizm yapmadan halkının en ön saflarında yürümektedir. Korkaklığı ambalajlama metodu, "Politik davranıyoruz" gibi bir sapma yapmadan, hiç bir tereddüte yer vermeden, eğilim bükülmeden söyleyeceğini direkt söyleyen Kürt Liderliği'ni artık bütün "büyük devletler" tanıyor olsalar gerek.

Diplomasisi, psikolojik savaşımı ve fiili yürüyüşüyle İstiklal Harbi aşamasına doğru gidiyoruz dersek, hiç kimse abartı saymasın. Kürt Milleti kararlıdır! Kürt Milleti ayaktadır! Kürt Milleti oyuna gelmeyecektir!

Şimdi artık Başkan Bush'un nihai değerlendirmesini bekliyoruz..

2006-12-11

Sirac Bilgin

2006-12-11




Gorusunuz