Psikolojik Savaş-III: Elektronik mücadele

daha fazla (des)informasyon, tehlikeye giren inanılırlık..

Informasyon ağı genişledikçe, bu ağa integre olan taraflar arttıkça, internette dolaşan bilgilerin değeri veya inanırlılığı daha fazla sorgulanır hale gelir. Çünkü her türden kurum ve gizli gücün parmağı bu ağa girmiştir. Bu güçlerin, dolaşıma giren bilgileri kendi amaçları uğruna şekillendirecekleri (en aşağısından kendi paylarına) açıktır. Bu arada dolaşan bilgileri yanlış değerlendirme riski de artar. İnternet, yanlış informasyon akışına sebep olduğu gibi, söylenti ve kaba propaganda bilgilerinin dolaşımını da mümkün kılacaktır. An gelir ki, propaganda materyali dedikodu ile, bilimsel tahlil desinformasyonla karışır, herşey karman-çorman olur. IT ile (internet ve e-mail) bilgi dolaşımı öylesine bir hıza erer ki, bu bilgilerin tümüne ulaşmak için zaman bir problem olur. Bu bilgiler o kadar artmıştır ki, bunlara yetişecek zamanı bulmak imkansızlaşmıştır. IT'nin bu düzeyde gelişmesinin yarattığı bir diğer problem, ulaşılan bilgilerin güvenilirliğinin soru konusu olmasıdır. Hangi bilgi doğru? Bugün doğruyu söyleyen veya kaydeden kanal yarın ne yapacak? Karşılayıcıyı aldatmaya kalkmayacak mı? Sorular, sorular..

IT teknolojisi, bunun yanında bir iddianın hikayesini takip etmemizi de neredeyse imkansız kılar. Çünkü bilgiler hemen hergün yenilenir, eskisi ile yer değiştirir ve kaybolur, gider. Siz istediğiniz kadar arayın, izlediğiniz konunun evveliyatını ve devamını bulamazsınız. Hele basit ve anonim bağlantıları ile birlikte gözönüne alındığında sistem, insanı rahatlıkla yanlış bir bilgilenme ile karşı karşıya bırakabilir.. Tam bir IT karabasanı yani! Ahlak bozuculuk, uyuşturucu kaçakçılığında kullanılma gibi daha başka sakıncaları da ortaya çıkan IT'nin tümden tahlili bu kitabın konusu olmadığından bunları geçiyoruz.

liderliğe karşı elektronik savaşım

Elektro-teknoljik ilerleme sayesinde bilgi akışında meydana gelen inanılmaz gelişme, son dönemlerdeki savaşları teknolojik alandaki bu gelişmelere bağımlı kılmıştır. Çünkü cephede çarpışan güçler için gerekli olan emirleri süratle ve daha güvenilir bir tarzda koordinasyondaki komuta heyetine ve onlardan da daha yakın cephede çarpışanlara iletmek, bilgisayar teknolojisindeki gelişme sayesinde çok basitleşmiş, hız kazanmıştır. Savaş alanından gelen bilgilerin toparlanıp değerlendirildiği genel komutanlık, elindeki verileri değerlendirir. Değerlendirme sonucu elde ettiği sonuçların ışığında emir üretir ve bunu bilgisayar tuşlarına basmak suretiyle koordinasyondaki komutana veya heyete süratle iletir. Böylece oradaki koordinatör, ya gelen bilgileri emir haline getirerek sıcak temas halindeki birliklere iletir, ya da (gerekli görürse) hiç vakit kaybetmeden gerekli yerlere kuvvet kaydırabilir.

Türk Ordusu'nun bu teknolojiye geçtiği veya geçmekte olduğu hususunda kuvvetli emareler vardır. Biz ¨Genelkurmay TV¨ gibi iç hizmette kullanılan ve genel komutanlığın emirlerini perifere taşıyan bir kapalı devre Türk askeri televizyonunun hizmete sokulduğunu, Türk kaynaklarının basına sızdırdığı bilgilerden anlıyoruz. Fakat muhtemeldir ki emirler bilgisayar teknolojisi kullanılarak da iletilmektedir. Eğer böyle bir geçiş sağlanmışsa, Kürt direnişçileri, hazer veya sefer durumunda bu dezavantajı çok iyi yetişmiş bilgisayar mühendisleri sayesinde bir avantaja döndürebilirler. Gerçi elekro-magnenik yayın bozucuları kullanmak mümkün olmayabilir, ama, Savş sırasında Türk komuta merkezi bilgisayarına ustaca musallat edilecek bir virüs, karşı önlemler alınıncaya kadar çok iş görebilir, yayını bozabilir. Bunun dışında, bilgisayarlı liderlik merkezini desinforme ederek, ya da bilgisayarı yanlış bilgi bombardımanına tutarak yanlış kararlar çıkmasına yol açabilirler. Dahası dolaşan bilgileri ¨ödünç¨ alabilirler.. Böylece sadece yanlış yönlendirme sağlanmış olmaz, ayrıca komuta kademesine karşı savaşçı birliklerin komuta kademesi seviyesinde bir güvensizlik gelişmesine de yol açılmış olur (Martin C. Libicki,1995). Çünkü şu andaki teklolojik gelişme, savaşan herhangi bir tarafa, kendi bilgisayar sistemini dünyadan izole etme olanağı tanımaz. Bütün mesele, bir tarafın, diğerinin informasyon ağına girme başarısı göstermesidir, ki bu, iyi yetişmiş bir mühendis için hiç de zor değildir.

Körfez Savaşı sırasında bu teknolojiden yararlanan Amerikan Savunma Bakanlığı (Pentagon), bir kurum aracılığı ile bu bilgi akışının güvenlik içinde olup olmadığını test ettirdi. Sonuç tam bir hayal kırıklığı! Bu kurum Pentagonun 9000 bilgisayarını test etti ve %188 teşebbüsünde korunma duvarını rahatlıkla aştı. Daha da fecisi, bakanlık uzmanlarının bu giriş teşebbüslerinin sadece %4'ünü saptayabilmiş olmalarıdır! Bunların da gösterdiği gibi, bilgisayar sistemi ile saklanmaya çalışılan bilgilerin çoğuna ulaşmak, buna teşebbüs eden iyi bir mühendis için sadece zaman sorunudur.

Sirac Bilgin

2006-09-19




Gorusunuz