Türk'ün Çilgin Hesaplari..
Irak'ta terörist eylemlerin bir iç savasa dönmesi ile birlikte Türk Devleti büyük bir umuda kapilmis bulunuyor. Ayni sey Iran ve Suriye için de söz konusu. Üç senelik isgalden sonra istikrarin bir türlü saglanamamasi, hatta giderek daha bozulmasi, kendisini Afganistan ve Irak'in isgali onurunu kirilmis hisseden ve Bati'ya öfkesi artan Islami kesimi de heyecanlandirmistir. Bu kesim savas cephesinin Lübnan, Suriye ve Iran'i kapsayacak sekilde genisletilmesi ile "Gavurlar"in daha da çikmaza girecegini hesaplamaktadirlar. Hatta Türk Devleti'ni yöneten gizli eller, Türkler'in topyekun bir sekilde bu bölgesel savasa katilmasini istemekte bu konuda araliksiz olarak propagandalarini yürütmektedirler. "Türk Solu" dergisi çevresi, "Kuvvacilar", Müdafaa-i hukuk" yanlilari çesitli islami çevreler ve TIT vs gibi kesimler ayri açilardan olsa da bir konuda hem fikirdirler; Kürtler'in tarih sahnesine çikislarini her ne pahasina olursa olsun durdurmak. Bu konuda gerekirse Türk Devleti'nin geçici bir sekilde isgalini bile göze alanlar var.
Türk Disisleri Bakanligi Müstesari Ali Tuygan'in "En geç bir ay içinde PKK'ya karsi somut adimlar atmanizi bekliyoruz" seklinde formüle ettigi süreli "Nota"si (ki diplomasi dilinde süreli nota yerine ultimatom kavrami kullanilir), bu egilimlerin paralelinde hazirlanmistir.
Düsman tarafta yer alan Islami kesimin bu coskusu, maalesef PKK'nin yanlis "antiemperyalist" politikalari yüzünden, en kararli Anti-Amerikan politik tavir takinan Türkçü-Islamci kesime yaramistir. Marjinal Türk Solu ile kolkola görünmek için, hazirlanan tüm solcu mitinglerde boy veren PKK, kendisine inanan Kürt kesimini de etkilemistir. Güney konusunda yer yer sarfedilen sivri ve oldukça talihsiz kelimeler kitlemizde neredeyse Saddamci olacak kadar Amerikan karsiti bir guruplasma yaratmistir. Iste bu yeni çikisin içinde yer alanlar, Kerkük yerine kudüs için aglamakta, Kürdistan yerine Filistin için dua ve eyleme kalkismaktadir. Bu Kürt kesiminde açilan bir gediktir.
Benzer tavri üç meczubun Kürdistan'da kaybolmasi ile gösteren KUDCG, "adalet ve insan haklari ugruna" Güney'i harcamakta tereddüt etmemekle sergilemistir. KÜRDISTAN'DA POLITIKA YAPAN ESKI KUSAK KÜRTLER, MAALESEF HALA O MARKSIST-LENINIST ETKIYI IÇLERINE SINDIREREK SILEMEMISLERDIR. Bizim dilemnamiz budur. AK Parti iktidarindan beri gittikçe gelisen Islami kesim, Filistin ve Lübnan için büyük sayilabilecek bir miting düzenlerken, hiç bir Kürt siyasi odagi Güney için bir miting düzenlemek için, kisisel propaganda temelli degil CIDDI bir tesebbüste bulunmamistir. Koskoca Amed sadece Newroz'larla yetinmemeli idi…
Düsman yanlisi bu Islami kesim simdi içlerinde akilsizlar vasitasiyla yeni bir hizbullah deneyi baslatabilir. Bu ise geleneksel Türk sahtekarligi ile beslenecek ve kontrollu bir iç çatismasina yol açabilecektir. Buna dikkat!
Iste bu zemini temel alan Türk Devleti'nin her an bir çilginliga kalkismasi mümkündür. Hatta propagandada gelinen nokta geri dönüssüz bir hal almaya baslamistir.
Hürriyet Gazetesi'nin "Operasyon hazirliklarini baslatin" baslikli propaganda yüklü haber-analizi her seye ragmen önemsenmelidir. Bu analiz Türk TV'lerinde yükselen anti- PKK programlar ve açikça Lübnan hizbullah'ini övücü tartismalarla birlikte yürümektedir. Genis bir analizin sunuldugu yazinin önemli kisimlarini alarak durum belirlemesi yapmak bir dereceye kadar bilimsel olacaktir kanisindayim.
Gazete, askeri riskler hakkinda sunlari yaziyor:
"A) Sinir ötesi operasyonda, basta Pesmergeler (siz bunu Özgür Kürdisan Kuvvetleri olarak algilayin) olmak üzere yerel güçlerle çatisma ihtimali gündeme gelir mi?
B) Pesmerge (!) ve diger yerel güçlerin disinda, ABD güçleri ile bir çatisma söz konusu olur mu?
Asker bu risklerle ilgili analizler yapip, son karari vermesi için hükümetin önüne getirecek."
Bana göre, Türk Tarafi bu konuda ciddi analizler yapacaktir. Biz buna bir sey daha ekleyelim: The Guardian gazetesine göre ABD'nin Irak Savasi için simdiye kadar harcadigi para Viet Nam ve Kore Savaslari'nda sarfettigi paralari simdiden geçmistir. Bu seneki Irak Savasi bütçesi ise 300 Milyar Dolar'a epey yakin bir rakkamdir. Bu ise, harcamalar bazinda Türk Devleti'nin 2006 yili bütçesi'nin tümünün bir buçuk mislini geçiyor. Simdi ABD'nin bu kadar yatirim yaptigi bir bir Savasta, Istikrarin saglandigi Kürdistan'i "buyurun ye, afiyet olsun" diyerek Türk Devleti'ne sunacagini beklemek saf dillik olur. Ama biz yine de yukaridaki savas cephesini genisletme programini hesaba katmaliyiz. (devam edecek)
2006-07-18
Sirac Bilgin
2006-07-18
Gorusunuz