Din ve dindar nedir, ne degildir? Melle Saidê Nûrsê (Kurdî) dokunulmaz mi?-II

II. Devre:

Se'îdê Nursî'nin hayatinin ikinci dönemini I. Dünya Savasi ile baslar. Bu dönemde Hamidiye Alaylari ile iç içe geçmistir. Savasa bir asker gibi girip girmedigini bilmiyoruz. Fakat en asagisindan atesli bir Islam ve giderek Osmanli propagandisti haline geldigi kesindir. BU atesliligi onun Ruslar'a esir düsüp Sibirya'ya sürülmesine yol açmisti. Esaretten kaçis ve ardindan Sévres Antlasmasi asamasi onun Istanbul'da büyük çabalar harcadigi devredir. Yine sevdigim kaynak Göldas'a bagli kalarak bu çabanin doruk yaptigi ve Serif Pasa'ya gönderdigi mektubu verelim:

"Dört buçuk asirdan beri Islam'in Fedakar ve cesur taraftari olarak yasamis ve dini geleneklere bagliligi gaye edinmis olan Kürtler, henüz 500 Bin sehidin kanlari kurumadan, sislere geçirilmis yetimlerin, gözleri oyulan ihtiyarlarin hatiralarini teessürle anarken , Islamiyet'in zararina olarak tarihi ve hayati düsmanimiz ile baris antlasmalari imzalamak suretiyle dinlerine aykiri hareket edemezler. Bu nedenle, Kürt Ulusal Vicdani bu gibi antlasmalari tanimadigi ve emellerinin milliyetlerini birlestirmek oldugunun bildirilmesine araç olunmasi.."

Metin ayrica Dava vekili, Berzenci Seyyidleri'nden Ahmed Arif, Binbasi Mehmed Siddik tarafindan imzalanmis ve 24. Subat 1920 tarihli Vakit Gazetesi'nde yayinlanmistir.

1920'deki Se'îdî Nursî ile 1909'da; Ey Asurîler ve Keyânîlerin cihangirlik zamanindan pisdar, kahraman askerleri olan arslan Kürtler!... Besyüz sene yattiniz.." diyen kisi ilk bakista ayni kisi degildir. Ama Islam ruhu onu Türk'ün gerçek kimligini görmesine engel olmustur. O yillarda kuvvetli bir "Kuvvaci" olur. Ingilizler aleyhine sert konusmalari ile taninmaya baslar. Söhreti yeni Türk Meclisi'nin toplandigi Ankara'ya kadar varir. Meclis Baskani Mustafa Kemal israrla onu Ankara'ya davet edet. Bu davete icabet eden Nursi Devlet töreni ile karsilanir ve Meclislerinde kendisi için "hos geldin" toplantisi yapilir. Fakat bu birinci meclisteki Islami uygulamayi bile din disi sayan Nursi burayi da terk eder.

1925 Yilina vardigimizda Nursi artik çigirindan çikmis, "din" denilen vicdani olgunun disinda hiç bir sey düsünemez hale gelmisti. Bu zaman dilimi ile ilgili Nursi'nin siyasi degerlendirmesi, Kürt Milleti'nin siyasi sahsiyetleri açisindan sabitlik kazanmistir. O Artik "Kürdistanilik" açisindan düsman saflarda sayilacakti.

Nursi 1922-25 sürecinde Kürdistan'da kaldi. O sirada bilhassa 1924'ten sonra, onun bölgesindeki hareketlenmenin merkezinde Kürt Önderleri'nden Kor Huseyn Pasa vardi. Sêx Se'id Öncülüklü ayaklanmanin artik eli kulagindaydi. Kor Huseyn Pasa, 1924'ün sonlarina dogru asiretini ikna etmis, kuvvetlerini hazirlamisti. Fakat öncelikle Nursi^ye danisma geregi duyuyordu. Eger Nursi karsi çikarsa basari sanslari yok denecek kadar az olacakti. Bunun için Nursi'ye gitti..

Necmettin Sahiner (1990) bu karsilasmayi, Göldas'in anlatimi ile söyle anlatir:

"Kor Hüseyn Pasa konusmanin basinda, Nursi'ye; 'Sizinle bir müsaverem var. Askerlerim hazir., atlar hazir, silahlar ve cephaneler de hazir, Sizden emir bekliyoruz' biçiminde danismada bulunmustur. Saidi Nursi ise bu sözlere oldukça sinirli biçimde su cevabi vermistir:

"Sen ne diyorsun? Ne yapacaksin? Kiminle harb edeceksin?' Huseyn Pasa; 'ne diyeyim iste askerdir.' Bediuzzaman: 'Askerler bu vatanin evladidir. Senin ve benim akrabalarimdir. Kimi vuracaksin? Onlar kime veracak? Düsün, idrak et. Ahmed'i Mehmed'e, Hasan'i Hüseyin'e mi kirdiracaksin?' Huseyn Pasa; 'Böyle bir hayattansa ölmek daha iyidir.' Bediüzzaman 'Ne olmus hayata? Sen hayattan bezmissen, bütün müslümanlarin, bütün zavallilarin günahi ne? Onlardan ne istiyorsun?'

Huseyn Pasa sasirdi ve hayretler içinde kaldi. Sonra "Sen benimelimi ayagimi soguttun. Ben simdi asiretim korkusundan evime gidemem. Bütün asiretler toplanmistir. Benden söz alacaklar. Ben simdi gidip bu sekilde anlatsam, diyecekler "Huseyn Korktu. Bes para ettin beni." Bediuzzaman; "Kullar karsisinda bes para ol. Allah katinda makul ol.".

Huseyn Pasa çaresiz döndü köyüne. Se'îdî Nursî'nin bu karsi tavri ile Ayaklanmanin dogu kanadi çökmüs oldu. Sêx Se'îd ve arkadaslarinin sirtlarini dayayacaklari saglam bir duvar çökmüstü..

Nursi daha sonra iki seyden pisman oldugunu itiraf edecekti: Birincisi; Sêx Se'id öncülüklü ayaklanmaya istirak etmemesi, ikincisi ise evlenmemesi.. Ama tövbelerin kabul görmedigi, geri dönüssüz bir noktadaydi. O artik Kürt Se'îd degildi. Apaçaik düsman saflarindaydi.. (sartlar elverirse çözümleme ile bu yaziya son verecegim.)

2006-07-16

Sirac Bilgin

2006-07-16




Gorusunuz