Åžehid Faik Bucak

1966.. O yıl mahkeme kararı ile Askeri öğrenciliğe yeniden dönmüştüm. Altı arkadaş olarak kurduğumuz bir isimsiz örgütün bağlantılarını sağlamakla görevlendirilmiştim. Böyle yaz tatili boyunca Amed ve Binê Xetê başta olmak üzere temaslarda bulunacaktım. İyi hatırlamıyorum, temmuzun 7'i veya 10'u idi. Muhiddin Amcam çok asık bir suratla geldi. Neredeyse selam vermeden oturdu. TKDP Üyesi idi amcam. Az dinlendi ve sonra açıldı ve derinden gelen bir sesle konuşmaya başladı:

"Faik Bucak'ı öldürdüler!"

İlk gelen haberler Siverekli bazı aşiret liderlerinin tetikçileri vasıtasıyla TKDP Başkanı'nı öldürdiği merkezindeydi. Çok sinirlenmişti. Umudu bir anda sönmüş gibiydi.

"Kawis Axa boşuna 'Kurd Xayino' demiyordu.. İşte gördük.. Faik'i vuranları içinlerinden çıkaranlar xain değil mi?"

Durup durup konuÅŸuyordu...

"Benzinlikte, çocuklarının gözleri önünde kurşun yağdırdılar üstüne.. Elleriniz kırılaydı da bu günlari yaşatmayaydınız!"

"Kurd Xayino!"

O güm hiç kendisine gelemedi. Söylene söylene Kelaxsi'nin yolunu tuttu..

Bir kaç gün sonra ben ile babam Amed'e gittik. Said Elçi ile görüşecektik. O da daha henüz panik havasından kurtulamamuştı. Haberler geldikçe ipuçları birleşmeye bu olayda MİT'in parmağı netleşmeye başlamıştı. Demek ki Kurd xayino değildi.. Bu detaylara girmeyeceğim.

Said Elçi bizi TKDP üyeliğine davet ediyordu. Bunun Serok Mistefa Barzani'nin çizgisini esas almak demek olacağını, Faik Bucak'ın yerinin hızla duldurulması anlamına geleceğini söylüyordu. Faik Bucak'ın Kürt Milleti'ne verdiği emeklerin berheva olmaması gerektiğini dilinin döndüğünce anlatıyordu..

Evet, Şehid Faik Bucak hem 1960 öncesinde, hem de 1960 sonrasında Kürt Milleti'ne elinden geldiğince hizmet etmişti. İlk örgütlenme teşebbüsü, Dicle Yurdu çerçevesinde yaşanan zorluklar, Ölü ve "kabri Ağrı Dağı'nın tepesinde betonlanmış" (Düşman'ın deyimidir bu) bir milletin dirilme çabalarıydı.

Burada kısa tarihi gelişimi bir tarafa bırakarak Faik Bucak kimdir sorusunu cevaplayalım. Hakimlik yaptı, hapse girdi, 55'lerden idi vs gibi cevaplar bize bu Şehit Kürt Lideri'ni anlatamaz. Ben "kimdir?" derken Şehid Bucak'ın siyasi kimliğine bakarım. Dikkat ediniz, biyografisini yazanlar bu konuya ya hiç girmiyorlar, ya da yözeyel geçiyorlar. Çünkü biyografi yazarları bir yandan hedef insanı anlatırken esas olarak kendilerini katarlar olaya.. İşte bu durumda Faik Bucak'ın Siyasi Kimliği hep es geçilmiştir.

Şehit Bucak herşeyden önce TKDP'yi kurmaya ve onun başkanlığını yapmaya cesaret etmiş bir şahsiyettir. "Cesaret etmiş" ibaresini öyle rast gele kullanmadım. 1960'ların ilk yarısını, hatta 1970'li yıllara kadar olan süreci yaşamayanlar bu belirlemeyi anlayamazlar. "KDP", Barzani ile eşti kafalarda. Barzani ise ateş ve barut, direniş ve ölüm demekti.. Rahat yaşamak isteyenler için çok soğuktu "KDP". TKDP'ye girmek için yabancılaşmayı kırmak gerekiyordu. Ulusal Kişilik ön plana çıkmalıydı.

Ama Kürt Entellektüelleri o partiyi omuzlayacaklarına Türk Sosyalistleri'nin kurduğu Türkiye İşçi Partisi'ne girmeyi daha uygun buluyorlardı. Gösterdikleri sebep ne olrsa olsun Canip Yıldırım, Tarık Ziya, Naci Kutlay, Musa Anter, Kemal Burkay vs gibi isimlerin toplaştığı yer TİP olmuştu. Hem de 1963'ten beri. "Ortak mücadele"den bahsediyorlardı. "Sosyalizm gelecek, Kürtler haklarına kavuşacaklar" gibi bir inançları vardı..

Oysa Şehit Bucak'ın durumu tam tersine idi. Kürt Milleti kendi kaderini kendisi tayin etmek zorundaydı. Özgürlük mücadelesi yabancılara ihale edilemezdi.. TKDP'liler o sıradaki şartlar gereği, bağımsızlık değil, iki temel Millet'in, Kürtler ile Türkler'in tam hak eşitliğini temel alan bir sistemi (bugünün siyasi diline çevirirsek Federasyonu) gerçekleştirmeyi önlerine hedef olarak koymuşlardı. Parti bir ulusal kurtuluş partisi olarak örgütleniyordu. Sınıfsal ideolojiler üstü bir yürüyüş tuturmuşlardı. Halk bunu şöyle dile getiriyordu: "Ne sağ, ne sol, Milli Yol".

Faik Bucak bu duruşuyla sol kesimi asla dışlamıyordu. Hatta entellektüel kafa yapıları ile ulusal açıdan kaçınılmaz bir şekilde üretici buluyordu onları. Fakat "Parti" söz konusu olduğunda o üç harf, "KDP" çok korkutucu geliyordu bazılarına. Bundan dolayı sol kesimle bir araya gelmeleri hep kavgalı geçerdi.. Ama Faik Bucak ve emekçi arkadaşları asla yılmadılar. Kısa bir süre içerisinde Kürdistan'ın önemli bir bölümünde örtgütlendiler.. İşte düşman buna tahammül edemezdi.. Faik Bucak ortadan kaldırılmalı idi...Öyle de yapıldı..

Ruhun ÅŸad olsun ey Serok!

2006-07-04

Sirac Bilgin

2006-07-04




Gorusunuz



ölduremediler

batmanlı

2009-04-23 16:20 - Faik Bucak Küt halkı için canı pahasına azimle mücadele etmiş bir aydındı. Onun ölmesini isteyenler mücadelesinden, cesartinden çekindikleri için öldurmüşlerdir. Ama Faik Bucakın bu kişiliği Kürt halkında kendini gösterdikçe (kürt gençleri)aslında onu öldurmeyi başaramadıklarını görüyorlar buda onları daha da korkutuyor.