Psikolojik ve fiili mücadelede son durum-II

Psikolojik savaş veya mücadele (warfare) açısından eksikliklerimize baktığımızda, bu savaşın sonuçlarını tam olarak hazmedememiş kadroların dar görüşlülüğü ile izah edilebilecek eksikliklerimiz çoktur. Bu eksiklikler şu anda içinde bulunduğumuz kararsız dengenin başlıca sebepleridir. Kürt Milleti'ni temsil iddiası ve talebiyle ortaya çıkan örgütlerin tarihleri boyunca ve halde içine girdikleri angajmanları, duruşları ve bağlantıları onlara yön vermektedir. Bir örgüt şefinin, "biz örgüt olarak filanca partinin zayıf halkasını kolluyoruz" diyebilmesi, içinde bulunulan acıklı durumu izah edecek en yol gösterici delildir. Düşmanın zayıf halkasına gelinceyedek komşu ve belki de hataları ile bizi ölüm noktasına getiren partinin zayıf halkası yakalanacak, bu zayıf halka sayesinde söz konusu örgüt "yerle yeksan" edilecek, ardından kitlesel örgütlenmeye gidilecek ve düşmana yönelinecek.. Gulê were tûyan.. Bu tür beklentiler nerdeyse tüm örgütlerde var. Kuzeyli büyük örgüt, Güneyli partilerin ayağının kaymasını bekler. Güneyli Partiler Kuzeyli partilerin kendilerine tabi olması beklentisi içindeler. Şahsiyetler ise bazanm büyük bir özveri ile bu durumun kaybolması için çaba harcarken, bazen de kariyer hastalığına kapılarak olmayacak çamurlar sıçratabiliyorlar.. Bütün bunlar kuvvetli, zalim, diplomatik temas olanakları yüksek, dış destekli, iç destekli bir düşmana karşı savaştığımızı unutturuyor bazılarına. ESARET SANKİ GENLERİMİZE İŞLEMİŞ, TABİİ BİR OLGU GİBİ BU KİŞİLİKLERE BAKIYOR.

Oysa esareti hazmedenler, bunu bir nevi tabii karşılayanlar, esaretten kurtulmayı hak etmezler. Bağımsızlık bir ulusun ayrılmaz karekteri olmadıkça ardına düşülmez, yakalamak için koşulmaz. Ulusun benliğini bu ateş kavurmadıkça ne için gayret sarfedilecektir ki? Türk'ün aşağılamalarını tersine çevirmek her Kürd'ün görevidir. Bu da çaba ile olur, örgütlenme ile olur, birlik içinde hareket etmekle olur. Ayrışma dediğimiz olgu bu bakımdan hayatidir. Halkın önemli bir kesiminin beyni ve kalbi bu zora dayalı birliğe karşı isyan halindedir. Anlaşıldığı kadarı ile bazı örgüt ve şahsiyetlerimiz halkın oldukça gerisindedirler.

Roj TV'ye bakıyoruz, Türk Devleti'nden daha büyük bir gayretle isyanı bastırma gayreti içine girmiştir. Kürd'ün dört rengini üçe indiren, hala KKK denilen ucubeye sarılan, Kürd'e sınırları çok gören bir yürüyüş tutturan bu görsel yayın organının tutumu utanç vericidir. Reel politik politikasızlık halkın talepleri ile antagonist denilecek kadar zıttır. Üç yaşındaki çocukları ölen insanlara bunu izah edemezsiniz. Üstelik gerilla her yerde çarpışırken ve Türk Askerbaşı yeni intikam yeminleri ederken..
Öte yandan görevi bildiri yayınlamak olan ve temiz politika yürüttüğünü sanan politik merkezler de az değildir. Kimin ağzını açarsanız PKK eleştirisi.. Kimin makalesini okursanız Öcalan'a küfür.. Ama sormazlar mı, siz ne yapıyorsunuz? Siz ne öneriyorsunuz? Git-gel Güney 5000 kilometre! Orada boy göster ve bir iki görüşme yap.. Bu mudur Kürt Milleti'nin kurtuluşuna giden yol? Üretim, Yok! Yol haritası ve küçük de olsa buna uygun bir kaç adım atmak, yok! Ama ne var? Eleştiri! Dildeki ilkellik ve hakarette tırmandırma.. Kürt Milleti'ni böyle mi kurtuluşa götürecekler? Belli değil..

Şimdi savaş hiç şakaya gelmeyecek bir şekilde Kürt Milleti'nin, caşlar hariç, tümünü kapsamına alacak bir şekilde genişletilmektedir. Bundan kuşkusu olanlar politika yapmaya son versin. En ateşli alan psikolojik savaş alanıdır. Bu savaşa bilimsel metodlarla karşı duracağız. Türk Devleti bizi elbette korkutamaz. Bilakis, halkımızın mücadele iradesi onları alabildiğine ürkütmüş, saldırganlaştırmıştır. Kürdista'a uyguladıkları askeri darbe şartları bunun en açık göstergesidir. Bizim kaybedecek hiç bir şeyimiz kalmamıştır. Her Kürd'ün siyasi anlamda ve gerekirse fiili olarak bir bomba olacağı günler kapıyı çalıyor.. Mücadeleyi sertleştirecek olan Cengiz'in torunları elbette cevabı da alacaklardır.

Bu durumda esaslı bazı ihtiyaçlar boy vermektedir. Bütün örgüt, parti ve şahsiyetlerin hiç bir büyüklük ve küçüklük kompleksine kapılmadan dirsek temasına geçmelerinin zamanı gelmiştir. Birlik kendisini alabildiğine dayatıyor. Maalesef daha da geç kalınırsa çok zarar göreceğimiz aşikardır. Bundan dolayı, bir Kürdistani çatı oluşturulması gerekir. Bunu öncelikle Kuzeyli Kürtler olarak denemeliyiz. Bu çatı öngörülen ihtiyaca göre şekillenmelidir.

Akla gelebilecek muhtemel bazı birlik yapıları şöyle olabilir:

-Kürdistani Danışma Meclisi.. Bu meclis tecrubeli şahsiyetler, devrim sırasında pişmiş tecrubeli militanlar, akademisyenler ve halkın önmderlerinden oluşabilir.. Kararları bağlayıcı olmamakla birlikte her örgüt tarafından dikkate alınmalıdır..
Böylece daha komplike birliklere yol açılabilir.

-Kongre: Daha önce denenmiş olan bu tür bir örgütlenme hatalar gözden geçirilerek ve partilerin çağrısı ile yeniden oluşturulabilir. Hiç bir partinin tek söz sahibi olamayacağı düzenlemelerle "ölü doğması" engellenebilir. Kararları makul düzeyde uygulanır.

-Kürdistani Diplomasi örgütü: Sadece diplomasi yapmak için kurulacak olan böylesi bir örgüt, İTİCİ OLMAYAN İSİMLERDEN OLUŞTURULURSA ÇOK BAŞARILI İŞLER YAPABİLECEKTİR. Tüm örgüt, parti ve şahsiyetler, hiç bir kıskançlık gösterisine girişmeden bu örgütü ayakta tutmaya çalışmalıdırlar. Bu hayati bir organ olacaktır. Tamamen bağımsız olmasının önünde hiç bir engel yoktur..

Bunlar üzerinde düşünelim. 2006-04-12

Sirac Bilgin

2006-04-12




Gorusunuz