Bu Millet ölmemeli; Proto-Kürtler'in Grek uygarlığına etkileri..I

Bu Millet ölmemeli; Proto-Kürtler'in Grek uygarlığına etkileri..I
Kürtler'in ataları antik çağda tarih sahnesindeyken, Persler'in, Türkler'in ve Araplar'ın esamesi bile okunmazdı. Persler daha henüz göçebe halindeyken ve Asuriler'in emrinden çıkmazken, Medler bir şehir uygarlığı kurmuş, yerleşik toplum felsefesine uygun mitolojik söylemler geliştirmişlerdi. Bunu sadece biz iddia etmiyoruz, açın Batılı Araştırmacıları, bakın şu devasa tarihi kesite.. Orada göğsünüzü kabartacak çok şeyler bulacak, bugün kımızcılar'a, deve güdücülerine ve afyonkeşlere esir olmanın acısını tüm açıklığı ile hissedeceksiniz. Tarihe talandan başka, sadece üç dikili taş bırakan Türkler'in her şeyimize sahip çıkmasının acısını yaşayacak, isyan edeceksiniz.
Yazımızın konusu olan Grekler, gerçekten büyük işler başarmış, mimaride, heykeltraçılıkta, felsefede, matematikte, denizcilikte ve bunun gibi pek çok alanda imza sahibidirler. Ama siz, felsefe ve düşün alanında atalarımızın grekleri çok derinden etkilediğini biliyor musunuz? Belki bunu ilk kez duyuyorsunuz. Belki de hayal ürünü sanacaksınız.. Ama kazın ayağı öyle değil.. Bir şey daha; bu yazacaklarımın cevabını sakın ola ki google arama motorunu kullanarak ulaşacağınız yerlerdeki bilgi denilen saptırmalarla cevaplamaya kalkmayın.. Sonra çok yanılır ve karşınızda tüm lüzumlu bilgilerle silahlanmış olarak beni bulursunuz (bu sözüm ELBETTE DÜŞMANLARA).. Evet, internet bu konuda tamamen Farslar'ın kontrolu altındadır. Girin site'larına bakın, herşeyi Akamenidler'e (Eski Persler'e) bağladıklarını göreceksiniz. Ama söz konusu site yazarları arasında neredeyse bir tek pozitif bilim araştırmacısının ismine rastlayamazsınız. Kürtler'in ataları neredeyse buharlaşmıştır Farslar'ın yönettiği site'larda. Hülasa olarak kaydedeyim, internet, Kürt kültürünün talan edildiği yeni bir alandır. Gerçek katıdır. Bundan dolayı Alman Prof Sunderman'ın bir konferans sonrası söyleşide dediği gibi, Kürtler her sorularının cevabını Kürdistan Dağları'nda yapacakları araştırmalarda bulacaklardır..
Dönelim proto-Kürtler'in Grekler'le, onları gerçekten etkileyecek bir şekilde, karşılaşıp karşılaşmadıklarına..
Evet, Med rahipleri, Magular, tarih içinde üç ayrı koldan Batı veya Akdeniz uygarlıkları ile karşılaşma olanağı bulmuşlardı. Birincisi; Babil, ikincisi; Kappadokia ve Ege, üçüncüsü; Tarsus.. Üç karşılaşma alanı ile ilgili delil ve belgeler tartışılmayacak kadar açıktır. Bu karşılaşmaların sonucu olarak Avesta'da hiç bir değişiklik gözlemlenmezken, temasta bulundukları halklar'ın gerek kutsal kitaplarında, gerek felsefi düşüncelerinde ve gerekse mitolojilerinde değişiklikler oldukça barizdir.
Magular Babil'de Yahudiler ile karşılaşmışlardı. Bilindiği gibi Nabuqednezzar Yahudiler'in yaşadıkları alanları zapt etmiş, orada yaşayan Yahudi din adamları başta olmak üzere pek çok ileri gelen insanı zorla Babil'e sürmüştü. Burada ise yahudi din adamlarını, kendi halkı ile temas edip etkilememesi için tecrit etmişti. Bu din adamları işte orada magular ile karşılaşacaklardı. Bu karşılaşma yahudiler için devrim sayılacak değişikliklere yol açmiş, artık "Exodus öncesi" ve "Exodus sonrası" Torat (Tewrat)lardan bahs edilecekti. Zamanı gelince bu büyük etkilemeye döneceğim.
Üçüncü alan olan Tarsus'ta Romalılar'la, daha doğrusu Akdeniz korsanları ile karşılaşılmıştı. Buradaki basılı paralardan ve kayda geçmiş ateş tapınaklarından bunu çıkarıyoruz (Kartirs inskription, Naqş-i Rustem). Buralarda daha önceleri de karşılaşmalar cereyan etmişti. Bu karşılaşmaların en önemli sonucu Romalılar'ın Mithra'yı kendilerine tanrı olarak seçmeleridir. Askerler'in tanrısı olarak kayda geçen Mithra, Roma'da "Mithras" olarak anımaktaydı. Bugün Avrupa'da yözlerce Mithras tapınağı hala ayakta (Bilindiği gibi Mithra, bilhassa günümüzün Êzdî Kürtleri için önemlidir. Çünkü halkımızın bu bölümü MÖ 2000'li yıllardan beri Mithra'yı Tanrı olarak bilirlerdi (sonraki değişimleri bir tarafa bırakıyorum). Mithra ayrıca Avesta'nın önemli bir figürüdür..
Bir de bölümde şunu eklemeliyim: Greko-Romen yazarlar (MÖ 500-MS 500 yılları arasında) 129 kez Zarathuştra'dan (Zerdüşt'ten) bahsetmelerine rağmen proto-Kürtler'in yazılı metinlerinde ne Grekler'den, ne Yahudiler'den ne de Romalılar'dan hiç bahsedilmez. Bunun anlamı açıktır: Çünkü atalarımız etkilemişlerdir, etkilenmeleri söz konusu değildir.
Şimdi ikinci karşılaşma alanı ve sonuçlarına dönebiliriz.. (Devam edecek) 2006.03.09

Sirac Bilgin
Not: Sirac Bilgin'in araştırma ürünlerini kaynak bildirmeden kullananlar suç işlemektedirler. Bu konuda kanuni yaptırım isteme hakkımız saklıdır..

2006-03-09




Gorusunuz



Dr. Ali Åžeriati'den

Mustafa BORAN

2009-03-15 11:50 - Bir Kitabında Yunana Felsefeyi Öğreten Kürtlerdir diye yazmış çok etkileyici bir yazı teşekkür ederim bu yazı8dan dolayı