PKK'lilerden bana ve Kürdistani düşünenlere tehdit..

Kürdistan İstiklal Mücadelesi eğer benim kutsal davam ise-ki sektirmeden öyledir-, ben, düşmandan ve işbirlikçi teslimiyetçilerden gelen tehditleri gülerek karşılar, takdir edildiğimin belgesi olarak kabul ederim. Son günlerde gelen onlarca tehdit elbette, biri olmazsa diğeri itibariyle, ciddi kabul edilmelidir. Kast edilen, ben dahil, Kürdistani düşünenlerin hayatıdır. Yani bir tetikçi, sinsi bir şekilde bir köşeye gizlenecek, yol kollayacak, üstleri ile birlikte plan hazırlayacak ve ucuz bir kaç kurşun ile yılların pişirdiği, şekillendirdiği bir can alacak. Kendisi belki de bir kaç slogandan sonra dağların yolunu tutmuş, orada ne idüğü belirsiz kişilerin emri ile nice Kürt kanına girmiş, görevini yapmış insanların rahatlığı içinde can almayı sanat edinmiş biridir. Belki de düşmana bir kaç kurşun da sıkmıştır. Ama o bir Kürt entellektüelinin, hele Kürdistani düşünen bir entellektüelin nasıl yetiştiğini, bunların Kürdistan'da iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar az olduğunu bilmez bile.. Dörtlü çete emretti mi, bu öldürme görevi o tetikçi için mukaddes bir görev haline gelir.
Sen ey tetikçi, dağda kalmakla, sağa sola kurşun sıkmakla, programsız bir şekilde gerillayı ateşe sürenlerle yürüyenlerin Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesi'nde otomatikman en kutsal rolu oynadığını sanma.. Duran Kalkan, Mustafa Karasu, Cemil Bayık ve Murat Karayılan denilen kişilerin bugün yürüttüğü politikayı red etmek tehlikeli olabilir. Ama bak ben; ismi, adresi, telefon nomarası belli bir insan olarak, gözümü kırpmadan bu uğursuz ekibin Kürdistan'ı türkiyelileştirme planına, ulusumuzun değerlerine ihanet eden sümüklü liderlerinin o pis canını kurtarmak için giriştiği manevralara dur dedim ve demeye devam edeceğim. Canım Kürt Milleti'ne ve vatanım Kürdistan'a feda olsun! 2006-02-20

Sirac Bilgin

2006-02-20




Gorusunuz