Barzani Düşmanları Yeni ve Organize Bir Saldırıda

Son günlerde, Apocu kesime eklenen bazı odaklar ve Türk Solu'ndan Oya Baydar gibi yeminli Barzani Karşıtları epey hareketlenmiş bulunuyorlar. Baydar ve etrafındaki büyük Türk Aydınları Şemzinan'a teftişe ve Şemzinanlılar'a taktikler vermeye gitmiş bulunuyorlar. Bu tür bir gezi daha yakındaki Batman'a yapılmamıştı. Ama her nedense Mesut Barzani'nin bölgede etkinliğinin arttığı Türk Basınına "sızdığı" bir sıraya rast geliyor.. Çoğunuz bilmez, Baydar Hanım 1973'te Mustafa Barzai aleyhine, tümü yalanlardan ibaret bir makale yayınlandı. Ben hiç bir zaman her satırı yalan olan böylesi bir makale okumamıştım. Bu makaleye kendi olanaklarımla teksir edilmiş bir metinle cevap vermiştim. Şimdi o metin kayıp.. Ama bu Bayan'ın Barzani'ye ne kadar düşman olduğu ve bu düşmanlığın altında Türk Milliyetçi duygularının yattığını şimdi daha net olarak görebiliyorum. TSİP'te yer alan Oya Baydar, Şemzinan'a oradaki insanlara destek olmak amacıyla değil, Apocular'ın saptırıcı duruşlarını takviye için gitmiştir. Türkler'in kahır ekseriyeti, Kürt'ün lehine olan şeyleri boşa çıkarma uğraşı içindeler. Oya ve yandaşları bunlardan sadece bir cüzdür. Bunu unutmayın.
Yine bugünlerde her tarafı pislik kokan bir Site'de hem benim ve hem de Barzani Ailesi'nin aleyhine bir kampanya başlatmıştır. Ben ve Barzani Ailesi aynı kare içinde karalanıyoruz.. Ayrica bir forumda ayağına bastığım kişilikler (ki forumun bu karalamalarda bir suçu yoktur) işin içinden çıkamadıkları İki Sait Olayı ile ilgili olarak çok basit, aşağılık duygusu ile yüklü, sahaya sahip çıkma endişesi ile güya cevaplar veriyorlar..Bu teasdüfi değildir. Barzani Ailesi'ni tarih boyunca Kürt Halkı'nı satmakla "suçlayan" aynı unsurların diğer kolu, "sosyalizm mücadelesi" başlığı altında Kürdistan Kurtuluş mücadelesi'ni, Türk Devleti lehine sabote etmekte Apocular ile aynı düdüğü çalmaya başlamışlardır. Öcalan'ın son avukat görüşmesi rezaleti ile neredeyse çakışan bu kişilklerin tavrını ibretle izliyorum.
Bugün, şimdiye kadar ki genel eğilimime aykırı hareket edecek, şahsıma yönelik karalamalara ve Barzani Ailesine yönelik çamur atmalara cevap vereceğim..
Önce benimle ilgili karalamalara cevap:
İlgili forumdan başlayalım. İki Sait olayı beni gerçekten ilgilendirmiyor mu? Bu alan tek taraflı ve karalamacı kişiliklere mi bırakılmalı? Ben sadece Apo hakkında mı konuşmalıyım? Şêx Şerif Ailesi'nden gelmek bir şeref mi, yoksa bir çamur atma vesilesi mi olmalı? Bir belge elde etmek MİT ile işbirliği mi gerektiriyor?
İki Sait Olayı ile ilgili olarak kalem oynatma hakkına sahip bir tek organize güç vardır; PDK-Bakur.. Bir de kişiler vardır. Bunlar, ideolojik olarak onların biri veya ötekinin çizgisinden sapmamış olan insanlardır. Ayrıca Kürt siyasi gözlemcileri ve tarih araştırmacıları ile olayın cereyan ettiği sırada siyaset yapanlardır. Şimdi şunu açıkça bir daha belirteyim: DDKD geleneğinden insanlar, kendilerini Sait Kırmızıtoprak'ın mirasçısı olarak gösteremezler. Çünkü onlar Dr Şıvan'ın çizgisinin çok dışına çıkmış, o çizginin bağımsız Marksist-Leninist ve ihtilalci yapısını değiştirmiş, yerine Moskova çizgisi egemen, pasifist bir yapı koymuşlardır. Bu da bir çizgidir, Kürdistan için belki birşeyler ifade eder. Ama bunlar asla Şıvancı olduklarını ifade etme hakına sahip değildirler. Dolayısıyla "bu bizim sahamızdır", başka kimse bu sahada konuşamaz" gibi laflar bu kişler için geçersizdir. Ayrıca, PDK'li olduğunu iddia edip benim yazdıklarıma itiraz eden biri varsa, Kimliğini açıkça belirtmeden, Sait Elçi döneminden sonra da olsa, onu karalama rekoru kıran PDK'nin bir kanadı ile hiç ilişkisi olmadığını beyan etmeden, Sait Elçi'yi sahiplenemez. Bence bu iki Kürt Yurtsever ve Milliyetçisi Kürt Milleti'ne mal olmuşlardır, onları değerlendirmek için kimseden izin alınmaz. Ayrıca ben, Milliyetçilik vasfımdan hiç taviz vermeden bugünlere gelen, Sait Elçi ile yakın dostluğu olan, maddi yardımlaşma bazına kadar içiçe günler geçiren biri olarak nasıl olur da Sait'i karalayanlara onu teslim ederim? Sait Kırmızıtoprak ise benim öncülük ettiğim gruba dayanarak veya o grubun önemli bir kesimini yanına alarak örgütlenmişti. Olaylarla bu kadar yakından ilgili biri, nasıl olur da susar? Bunu ancak Kürt Komunistleri'nin bir kesimi isteyebilir veya maskesi düşecek olan komplo teorisyenleri..
Söz kousu farumda yazan kişilikler ile Çamur site'da yazan Çavgun adlı Zat, hem yalan yanlış beyanlarına "şêx"liğimi katıp küçük düşürmeye, hem de çamurun alasını atıp iz bırakmaya çalışıyorlar. Önce şu "şêx"liğime bakalım. Ben bütün insanları tam ve eşit sayarım. İki insan arasına bir seviye farkı koymayı en büyük günah olarak kabul ederim. Bundan dolayı kurum olarak şêxliğe, ağalığa, beyliğe, prensliğe, krallığa, üst sınıf-alt sınıf ayrılığından doğan iğrenç ayırımlara kesin ve düşmanca karşıyım, Zerdüşt'e yakınlık duyan biri olarak da en büyük günah sayarım. Fakat, sosyal bir realite olan bu ayırımlar vardır ve her birimiz kendi seçimimiz olmaksızın bir sosyal tabakaya mensup birilerinin çocuğu olarak doğarız. Ben de "şêx" bir ailenin mensubuyum. Ama kökenine bakmadan bu aile ile iftihar ettiğimi belirtmeden geçemeyeceğim. Ailem, Mehemmed'e kur adlı birinin ahvadıdır. Bu Osmanlı'ya karşı isyancıdır ve ölünceye kadar bağımsız yaşamaıştır. Şêx Mustafa, Palu Begleri'nin kovmaya çalıştığı Şêx Eli'ye Septî'yi (Paloyî'yi) koruması altına almıştı, ki neticede bu aileden Şêx Se'id Hazretleri doğdu, idama gitti. 1925'te ailemden Xarpêt Cephe komutanı Şêx Şerif ipe gönederildi. Daha sonra Şêx Hüseyn Efendi Amed Hapishanesi'nde zehirlennerek şehitler kervanına katıldı. Yegeni, Babam Abdulhamid Efendi yedi yıl silah elde Tırko'ya direndi, Binê Xettê'ye yürüdü, bir çok kahramanlıklara imza attı. Hiç Türk Kimliği taşımadı. Aynı ailenin üç kahramanı, M Sıddık, Lezgin ve Rodi şehitler kervanına katıldı. Bu aileye mensup (ana tarafı itibariyle) Enwêr Baynon az mı kahramanlık destanları yazdı? Oğlu şehit.Halam Zeynap Xanım'ın aile ahvdından şehitleri de katın bu kervana.. Aile Türkler'în "en büyük düşman" ilan ettiği bir ailedir. Şu anda bu aile tümüyle dağılmış vaziyettedir. Ayakta kalmak için bireysel olarak direnenler, ulusal mücadeleye şu veya bu çizgide katkıda bulunanlar ile beraber, özünde tarih olmuş olan bu ailenin bir ferdi olarak doğumumdan sonraki günlerden itibaren Kürt sorunu için çaba harcarım. Geçmişim ortada. Mücadele eden bir insan olarak elbette yanlış ve doğrularım vardır. Ama Kürtlük mefkuresi için en fazla emek harcayan bir avuç insandan biriyim.. İşte Fuat Çavgun efendi, PKK'ye yaptığı hizmetlerle göz boyacılığına soyunuyor ve bize çamur atma hakkını kendinde buluyor. Ne yapmış bu Zat? Siverek'te Kürtler'e kurşun sıkmış..veee kahraman! Ben kendisine hapishane günlerinde hiç bir şekilde "Senin cesaretin bende olsaydı dünyayı yıkardım veya sarsardım" demedim, demem de. Onu ve onun gibileri o hapishanede rahat ettirmek için onurumdan fedakarlık yaptığımı bilen biliyor. Bir şey daha, Esat denilen hapishane celladı ona hiçbir şekilde tecrit koymamıştı. Tecrit etseydi bunu koğuşa ilan ederdi. Bu da yalan.. Koğuşta gardiyanlar sistematik olarak hepimize "dayak" atarken, bazan şu veya bu şahsı da kafaya takıyor, özel olarak onlara ek dayaklar atıyorlardı. Bu özel seçimde sadece kendisi değil, bir çok tutuklu nasibini almıştı.. Mesela arkadaşım, Pul Köylü Ahmet Kasımoğlu.. Mesela, foseptik çukurundan çıkardıkları ekmeği yedirdikleri Midyatlı Genç, Mesela Çavgun'un en aşağı iki misli dayak yiyen Kırvar aşiretinden ihtiyar adam.. Kendini merkeze koyma "padişahım,senden büyük Allah var!" Hülasa Amed zindanı orada bulunan herkesin ve ailelerinin ruh halini bozan bir sömürgeciler laboratuarıydı..
"Belgeyi nasıl buldun" diye soruyor bir akl-ı evvel. Bilmiyorsan biraz çevrene sor da rezil olma diyeceğim bu şahıslar, ama kime anlatırsın? Yazımın içinde bile bu belgeyi ilgili Site'daki Zat'ın da kullandığı yazılı, ama okuyan kim? Herif sadece laf yetiştirecek. Üstelik işkence iler yalan ifade verdiği kaydedilmiyor mu? Yemeden yanında yat.. Be adam Soro, kendisi kaydediyor, 1974'den beri Türk İstihbartı ile çalışıyor ve onlarla operasyonlara katılıyor. Bu da ifadede yazılı ve imzalı.. Neden yalan olsun ki?
İşte böyle sevgili okuyucular. Bu öamur atıcıların hepsi aynı tip kişiliklerdir. Şimdiye kadar yazılanların tümüne cevaplarımız vardı. Ama prensip olarak "ÖNCE VATAN!" dediğim için hep sustum. Bu yazımı hoş görünüz..
Gelecek yazıda Barzani ailesini bir daha ele alacağım.

2005-12-05




Gorusunuz