İslam Dini'ninde Kürt Sorunu ve pratik.. I

"Şairler, filosoflar ve dünya hükümetleri hep
adaletten söz ederler. Ama ulusların hayatında
hesaba katılan yalnızca kuvvettir"
Mustafa Barzani
* * *
Bu araştırmam ilk olarak daha basit bir şekilde 1974'te yayınlanmış, Çolig'de bunu dağıtan bir arkadaş Türkler tarafından yakalanarak hapse atılmıştı. Bu yazı, şimdi şehitler kervanı arasında bulunan o arkadaşın anısınadır..
Araştırmamdan amaç İslam'ın kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'i esas alarak, Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesi'nin İslam açısından değerlendirilmesidir. Kürdistan'daki diğer dinlerin; yani Zerdüştilik, Êzdîlik ve Türkler'in bütün saptırma teşebbüslerine karşın Alevilik gibi Kürt Dinleri açısından bu konuda hiç bir problem yoktur. Ama İslam'ın Kutsal Kitabı'nın bu konudaki bildirimine muhalif sayılabilecek bazı saptamalarla boğuşmak zorunda kaldık. Bu saptamaların sahipleri olan ve kendilerini "İslam Alimi" olarak gösteren bazı insanlar, adeta kurulu bulunan devletlerin dışında bir devletleşmeye karşı söz birliği etmişcesine birlikte hareket etmektedirler. Ben bu araştırmada İslam'ın Kutsal Kitabı'ndaki ayetlerle bize ulaşan ve ulus konusunda İslami görüşü ve Müslümanlar'ın pratikteki duruşunu sergilemeye çalışacağım.
Önce çok kısa bir saptama: Kürtler Kürt oldukları için, hem Sun'i ve hem de Şii Müslüman halk tabanlı devletler tarafından açıkça ve fütursuzca eziliyorlar. Bunu İslam'ın asıl sahibi de biliyor. O halde gönderdiğine inanılan Kur'an-ı Kerim'de bu konuda muhakkak bazı şeyler bulunacaktı. Bunu ortaya çıkarmak elbette İslami düşünce sahibi örgütlerin işidir. Ama bize ulaşan derin bir araştırmaya rastlamadık. Bizim şu anda yaptığımız, makale düzeyinde de olsa, ciddi bir araştırmayı İslami düşünce sahibi yurttaşlarımıza sunmak ve onların Türk-Arap-Fars İblisi üçgeninin manipulasyonlarından korunmalarına yardımcı olmaktır.
Kur'an-ı Kerim'de 153 kez Kavm, kavim sözcüğü geçer, ki biz bunu günümüz modern şartlarında millet-ulus olarak anlayabiriz. Yine 16 kez Millet kavramı, ki dini, dinsel anlamda kullanılmıştır, bazan kavim sözcüğü ile birlikte kullanılmıştır. Elimde bulunan tefsirler çok iyi düzenlenmediği için, bilhassa Zarathuştra'yı (Zerdüşt) incelerken derine inme çabalarımda çok güçlük çektim. Ama geçmişteki incememin de etkisi ile yine de hangi düğmeye basacağım konusunda başağrıtacak derecede zorluğum olmadı. Parçaları birleştirince İslam'ın Kutsal Kitabı'nda neredeyse detaylı bir ulusal sorun çözümlemesi bulunduğunu gördüm.
İlk ele alacağımız ayet Hücürat suresi'deki 13. ayettir:
"13- Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık"
Elmalılı, bu ayetlere tamamen katıldığım şu tefsiri getiriyor:
"13- Ey insanlar haberiniz olsun ki biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Âdem ile Havva'dan veya her birinizi bir ana ile bir babadan yarattık, yani bu yönden hepiniz eşitsiniz, birbirinize karşı övünmeye veya şu kavim, bu kavim diye aşağılamaya hak yoktur. Bu sebeple bir insanlık kardeşliği vardır ki o bile öyle alay etmeye ve birbirinin etini yercesine gıybete mani olmak gerekir. Ve sizi milletler ve kabileler yaptık ki tanışasınız, yani soylarınız, atalarınızla iftihar için değil birbirinizi soyu sopu ile tanıyarak ona göre yardımlaşmanız içindir."
Evet, insanlar ayrı uluslara ayrılmışlar. Bu uluslardan hiç birinin diğerinden bir üstünlüğü yoktur. Dinlerdeki Adem ile Havva kavramı işte buna işaret eder. Yani; tüm insanlar, birey olarak, soy-sop olarak ve giderek ulus olarak eşit yaratılmışlardır. Uluslar tanışsınlar deniyor kutsal kitapta. Bu tanışma elbette; "vayy, ben Cemil, siz kimsiniz?" El-ceavp "ben de Ahmet" falan şeklinde olmayacaktır. Tanımak, tıpkı diplomatik dilde olduğu gibi, biribirlerinin bağımsız varlıklarını tanımak anlamına gelir. Kürt Ulusu ile Türk Ulusu karşılaştığında her biri diğerini ulusal kişiliği ile ve tam eşiti olarak tanımamışsa, Tanımayan taraf, ki bunlar zalimlerdir, doğrudan doğruya Kur'an- Kerim'e ters düşmüş olur. İşte Kürt'ü tanımamakta ve ezmekte inat eden üçlü şer cephesini teşkil eden Türkler, Farslar ve Araplar bu durumdadırlar.. Onlar hakimiyetlerini haklı göstermek için Kürtler'i iptidai, aşağı, ezilesi vahşiler olarak gösterirler. Oysa Kur'an-ı Kerim bu konuda şöyle der, Hücurat s 49:
"11- Ey iman edenler! Bir kavim bir kavimle alay etmesin."
Bu üçlü şer cephesinin etrafındaki cehennemi çember bu ayet-i Kerime ile daha da daralmıştır. Ulusları teşkil eden fertlerin ve giderek bir ulusun diğer bir ulusla alay etmesinin yasaklanması, sadece kelime anlamı ile algılanmamalı. Burada doğrudan doğruya şövenizm hedef alınmaktadır. Çünkü alay eden ulus ayrıca hakimiyet güdüsünü de açığa vurmaktadır. Tabii ki bu şövenizm; bağımlı, inkar edilmiş, ülkesi işgal ve ilhak edilmiş Kürt Ulusu gibi bir ulusu kapsamaz. Çünkü ülkesi ilhak edilmiş uluslar öncelikle bu işgal durumunu, bu inkar durumunu ortadan kaldırma çabasındadır. Başka uluslara egemen olmayı ancak bir rüya olarak gören fertler olabilir. Ama ulusun kahır ekseriyeti kurtuluş çabasıondadır. Onlardaki bu tür davranış, yani eğer olmuşsa, inkarcı uluslarla alay etme güdüsü ve fiili, bir savunma aracı olarak ortaya çıkmıştır. Edilen alaylara cevaptır.. Ama yine de İslam'da bu yasaktır.. Oysa Türkler'e Araplar'a ve Farslar'a baktığımızda bu alayların hakimiyet gerekçesini beyinlere çivilemek üzere kullanıldığını görürüz.. Mesela Türkler, özel sohbetlerinde Kürtler'den ve çingenelerden bahsettiklerinde sözlerine "haşa cemaatten" diye başlarlar.. Araplar'ın bir "atasözleri şöyledir: "Dünyada üç tür felaket vardır. Sel felaketi, çekirge felaketi ve Kürt felaketi.." Bütün bunlar İslam'a göre münafıklıktır. Ama sözde İslam olduğunu söyleyen ve İslam'ı hiç kimseye kaptırmayan bu kavimlerdeki kahır ekseriyet böyle düşünür, böyle konuşur, böyle inanır ve neticede bu aşağılamaların gereğini yaparlar..

2005-10-28




Gorusunuz



şerefsiz köpek

erdoğan munlafalıoğlu

2014-03-10 02:01 - sen belliki kürt ırkçısı faşistin önde gidenisin ama siz hep ırkçılığa karşıyız meydanlarda yalan söyleyip duruyorsunuz çünkü komünizmin arkasına saklanıp türk gençlerini kırdırmak amacındasınız duygu sömürüsüyle iş görüyorsunuz ulan şerefsiz herif senin çok sevdiğin imralıdaki köpek bile pkknın katliamlarını kabullendi sana ancak bok yemek düşer