Karageçi'nin yazısı not edildi

Sn Karageçi'nin basın bildirisini defalarca okudum. Bu değerli, mücadeleci ve fedakar Kürt Politikacı'sının ne demek istediğinin ipuçlarını yakalamaya çalıştım. Bulduğum gerçekleri sizlerle paylaşmak istedim.
Bildiri belli bir bakış açısından yazılmıştır, ki bu tabiidir. Fakat gerçekte nereden olaya bakıldığı oldukça bulanıktır. "Hikmet'in yürüdüğü yolda yürüyeceğimi belirtiyor(um)" yan cümleciği, DTH bakış açısına terstir. Çünkü Hikmet Fidan DTH'ye karşıt bir politika yürütüyordu. Ama "Kimileri PKK ile PWD'nin danışıklı bir dövüş içerisinde olduğu" yolundaki bir belirlemeyi de bildirisine alma lüzumunu hissetmesi bize bazı çürütülmüş tezleri hatırlatıyor. Osman Öcalan'ın yuvasına bir perde kadar uzağa kadar gelmiş olması bunun örneğidir. Hiç kimse bana Şehnaz Altun'un eşi PKK tarafından vurulduğunda duyduğu acıyı yukarıdaki komplo teorisi ile izah edemez.. Bunlar, eğer Sn karageçi bilmeyerek bilinçaltına yerleştirmiş olduğu yabancı tezler değilse, düpedüz karalamadırlar. Hergün TV'lerde, gazetelerde "hain", çorbacı", "karıcı" vs ilan edilenler nasıl bir danışıklı döğüş içinde olabilirler, hayret ediyorum..
Bütün bu teorilere rağmen Sn Karageçi PKK ekseninden pek uzaklaşamıyor, "Kürd Internet sitelerinde korkunç bir karmaşa ve kaotik durum söz konusu bir birlerine karşı kullanılan uslup kabul edilir bir uslup değildir" derken, PKK ve diğer Kürd Site'ları arasındaki sıcak yazı çatışmasını önlemeye çalışıyor. Bunu ise Kürt kazanımlarının heba edilmesi olarak görüyor. Görünürde ve özde yerden göğe kadar hakkı var Sn Karageçi'nin.. Ama İmralı sürecinin bu kazanımları yerle bir eden bir süreç olduğunu, Kürdistani Site'ların bu talana dur demek için kararlılıkla mücadele ettiğini unutuyor. Kürdistani Site'lar teslimiyet bazında susmayı tercih etseler işte o zaman PKK saldırıdan kısmen vaz geçer. Bu durumda gerçeği yazmalı ve Kürdistani olmalıydı Sn Karageçi..
Hemen ikinci cümlede PWD'nin suçlanması ve söz konusu örgütü suçlayıcı cümlenin, bildiride PKK gibi tek suçlanması gereken ve seri halde insan katletmekte olan bir örgütten önce yer alması oldukça dikkat çekicidir. Sn Karageçi bildirinin önemli bir bölümünde PKK'nin kendisini nasıl "aklaması" gerektiğinin yollarını gösteriyor. Bu elbette bir talihsizliktir. Çünkü suçlu, fiilini bilerek ve planlayarak işlemiştir. Yaptığından pişman olduğunu gösterir hiçbir işaret yoktur.
Bir diğer konu Şehid Fidan'a PWD'nin sahip çıkması ile siyasi rant ilişkisidir. Burada Sn Karageçi, Şehid Fidan'ın hiçbir zaman PWD'li olmadığını ima edmeye çalışıyor. Eğer Şehid Fidan Güney dönüşü ilk olarak Sn Karageçi ile konuşup PWDK ile bir ilişkisi olmadığını beyan etmişse bildiride bu açıkça yer almalı ve PWDK yalanlanmalı idi. Böylece halkımıza belli bir hizmette bulunulmuş olurdu. Ama artık geç kalınmıştır. Bundan sonraki beyanlar daha da şüphe uyandırıcı olacaktır.
Bildiride; "Diğer yanda PWD alel acele bir açıklama yaparak FİDAN`ı kendi KORDİNATÖR ü ilan ederek HOCA` nın ölümü üzerinde siyasi rant sağlamaya çalışmaktadır. Kürd halkı çok ağır bedel ödemiş çok büyük fedakarlıklar yaparak bu güne gelmiştir.Dişi ile tırnağı ile göz yaşları ile büyük bedeller ödüyerek elde ettiği kazanımları hiç kimsenin ama hiç kimsenin heba etmeye Kürdler arası bir çatışma yaratmaya hakkı yoktur" deniliyor. Şimdi bir çıkmaz daha karşımızda. PWDK Şehid Fidan'ın ölümü üzeriden rant elde etmeye çalışıyor. Ama birileri, ki burada PWDK de zımnen suçlanıyor, Kürtler arası çatışma çıkarmaya çalışmaktadır.. Buna kimsenin hakkı yoktur. Bu doğrudur. Ama Kim çatışma çıkarmıştır (bakınız çatışma çıkarmaya çalışmak yerine çatışma çıkarmıştır sözcüğünü seçiyorum)? Sadece ben demokratik siyaset yapacağım diyenler mi çatışmanın taraflarından biri oluyorlar? Çok tarafgir ve haksız bir suçlama..
Sn Karageçi kendisi Kuzey'de bir "korku cumhuriyeti" yaratıldığı yolunda ikrarda bulunuyor. Korkudan kimsenin cenazeye dahi sahip çıkmadığını kaydediyor. Ama ardından PWDK'yi de zımnen ve hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak bir şekilde bu durumun müsebbibi olarak gösteriyor. Bu durumda aklımıza bildiri sahibinin "siz neden uslu durmayıp PKK'yi suçlamak suretiyle ortalığı bulandırıyorsunuz" gibi bir azarlamada bulunduğu düşüncesi hakim oluyor.. Ne dersiniz?
Bütün bunları bir araya topladığımızda Sn Karageçi'nin PKK'yi hala anlamadığı veya belkide DTH'yi aklama gayreti ile PWD'ye yüklenme ihtiyacı hissettiği kanısı uyanıyor. Umarım yanılıyorum. Çünkü Sn Karageçi Fidan'ın yolundan yürümeye söz veriyor.. Bu sözü tutacağına eminim.
Duruma baktığımızda DTH'nin büyük bir suçluluk kompleksi içinde hareket etmeye başladığını görürüz. Hikmet Fidan bazı maskeleri çok büyük bir açıklıkla indirmiştir. DTH'nin Kürt Ulusu'nu Türk Askerbaşı'na (genelkurmaybaşkanına) pazarlama şansı bu olayla çok azalmış, söz konusu örgütlenme teşebbüsünün çoğunluk kanadı suçlu pozisyona girdiğinden, bu hareketin ögelerinin manevra şansı kalmamıştır. Bundan sonra ne yaparlarsa yapsınlar şaibeden kurtulamayacak, tarihe hesap veremeyeceklerdir.. Sn Karageçi, eğer Fidan'ın yolunda yürüyecekse umarım bunları dikkate alır..

2005-07-13




Gorusunuz