Kürdistan Yurtseverliği ilerliyor

Kongra-Gel'in yönetimini elinde tutan darbeci kliğin bütün aksini gösterme çabalarına rağmen, bu kliğin ve önderinin maskesini indermekte artık belirleyici mesafeyi almış bulunuyoruz. Tüm çabaları boşa gidiyor, kendilerine inanmakta ısrar eden kitle gittikçe küçülüyor, beraber yatağa girdikleri Türk Solu gibi marjinalleşiyorlar. Moralleri bozuluyor, saldırganlaşıyorlar. İşte bu moral bozukluğunu en iyi ele veren yazıdan bir pasajda, ki bu yazı Özgür Politika'da, Kongra-Gel'in Avrupa temsilcisi bir zat tarafından kaleme alınmıştır, şöyle deniliyor:
"Moralsizlik, kafa karışıklığı, sağda solda etkisiz ve beklentili ruh hali büyük bir tehlikeyi barındırıyor. Ne yazık ki yüzlerce, binlerce direnişçi, mücadeleye yıllarını vermiş insan atıl durumdadır. Ve işin kötüsü adada, ağır tecrit koşullarında Başkan APO düşünce, ideoloji, politika üretirken, dışarıda, mücadele arkadaşları anlaşılmaz bir atalet içinde. Bazıları da bu karşı propagandalardan etkileniyor. Bazılarından büyük beklentiler de vardı. Diplomasi yürütün vb. dendi. Ama hiçte o hız ve kapsamda hareket edilmiyor.
Sağdan soldan gelen seslere kulak kabartma artmış. Yaşamın ve özgürlüğün sesine kulak ve yürekleri aynı oranda açma azalmış. Bu Kürtleri ve yurtsever hareketi nereye götürür?"
Bu satırları dikkatle okuyunuz. Burada Kongra-Gel balonunun söndüğünün ciddi işaretlerini alırsınız. Bu Türk Hayranı Parti Yöneticileri artık ne kadrolarını gereği gibi çalıştırabiliyor, ne kitleleri harekete geçirebiliyor, ne de İmralı'nın "devrim niteliğindeki" müthiş teorilerini kavratabiliyorlar. TV'leri artık üç-beş kişinin kahve toplantılarını büyüterek vermektan başka bir iş yapamıyor.
Halk anlayamıyor bu peygamber yavrularını… Nasıl anlasın ki? İmralı'daki, sebep ne olursa olsun, durup dururken neden Atatürk'ün "ne mutlu Türk'üm diyene" cümlesini izaha kalkıyor ki? Durup dururken Şeyh Said Efendi Hazretleri ile Seyid Riza Efendi Hazretleri'ni neden Kemal denilen cellada feda ettiğini anlayamaz.. Anlayamaz bu halk birinin çıkıp "demokratik cumhuriyetin özgür ve eşit vatandaşının Federal bir devlette kendi kaderini elinde tutmaktan daha iyi" bir tercih yaptığını anlatmasını.. Hem de kendilerini aptal yerine koyarak bunları yapmasını nasıl anlasın ki? Bu halk kendisini "asli unsur muyuz, azınlık mıyız" gibi iki tarafı keskin giyotin ağzının birini tercihe zorlayanı elbette anlamaz. Anlamaz bu halk peşinen Türkçe'nin resmi dil olmasını kabulleneni.. Bu Halk, K-Ü-R-D-İ-S-T-A-N Y-U-R-T-S-E-V-E-R-L-İ-Ğ-İ yerine Türkiye Yurtseverliği'nin dayatılmasını anlamaz.. Kürt Halkı, Kürt Halkı yerine bir avuç Türk Solu'na dayanmalarını anlayamıyor.
Evet işte Kongra-Gel Avrupa Yöneticisi'nin şaşkınlık içinde seyrettiği büyük çözülme bu sebeplerle gelişiyor, boğuyor onları. İki yıldır sürdürülen büyük bir mücadelede artık sular doğru yöne akmaya başlamıştır. Kongra-Gel ideolojik mücadeleyi kaybetmiş, maskesi düşmüştür. Halk artık onları geniş ölçüde sorguluyor. Otoriteleri akybolmuştur. Şimdi hızla hareket edip ataleti önlemenin ve toparlanmayı en üst düzeye çıkarmanın zamanıdır. Bu iş de politikacılarımıza düşüyor.

2004-11-19




Gorusunuz