PWD program taslağı ve legal örgütlenme-I

Çok hızlı hareket eden PWD İnsiyatifi kısa bir süre içerisinde Kürt Halkı'nın karşısına bir program taslağı ile çıkmış bulunuyor. Bu hıza değer biçiyorum. Karşı tarafı oluşturan Kongra-Gel ise bu taslağı eleştireceğine boyuna içi boş "hain" sözcüğü ile ortaya çıkıyor, kendisini şüphe duvarlarının ardında kalmaya mahkum ediyor. Bu elbette böyle gidemez. Halkın soru soracağı günlerin yaklaşmakta olduğu kesindir. Umarım Kongra-Gel bu mutasavvar sorulara hiç bir kıvırmaya başvurmadan cevap verir.
Önümüze gelenin bir taslak olduğunu daha da gelişebileceğini görmemize rağmen, uluslararası normlara epey uygun bir siyaset çizgisi ile, Ortadoğu ve Türkiye'deki insan unsurunun gelişmişlik düzeyini gözardı etmeyen bir talepler düzeyi tutturulduğunu görüyorum. Bundan dolayı program hazırlama komitesi olsun, taslak olarak onaylayan müteşebbis heyet olsun, ilgili herkesin politik olgunluk düzeyini burada yakalıyor ve kutluyorum. Bu taslak bizim için büyük bir kazançtır. Büyük ve yıkıcı bir gerilla mücadelesinde pişmiş, siyasi mücadele deneyimlerinde ideolojik yaklaşımlar dolayısıyla yenilgiye uğramış, herşeyi göğüs göğüse yaşamış olan bir geleneğin insanları tarafından hazırlanan bu taslağın dikkatle okunması, mantık süzgecinden geçirilerek değerlendirilmesi gerekiyor.
PWD İnsiyatifi'nin hazırladığı program taslağını ele alan kişi, grup ve parti net bir şekilde, eğer tamamen ayrı düşünüyorsa, kendi bakış açısını da ortaya koymalı, kendi programının gerçekleşme şansını irdelemeli. Bir aydın, "ben bağımsızlığa atıfta bulunmayan bir programa asla onay vermem" diyebilir. Bu bir haktır ve asla küçümsenemez. Bu aydın destekleyebileceği bir odak bulabilecektir. 40 Milyon nüfuslu bir ulusun evlatları arasında elbette zihni bağımsızlıktan başka bir şeyi kaldırmayan insanları çok olacaktır. Bunlar da örgütlenip seslerini çıkarmalı, bağımsızlık hedefine varmak için kullanılması gereken vasıtaları da inandırıcı bir şekilde ulusumuza açıklamalıdırlar. Yeni bir gerilla savaşı mı düşünülüyor? Bunun zemini kalmış mı? Şehir gerillası mı tasarlanıyor? Bunlar düzgün bir şekilde, saldırgan usluptan ziyade inandırıcı deliller kullanılarak ortaya konmalıdır. Biz böylesi bir yönelimi de, sivil hedeflere yönelmediği sürece, desteklemeye hazırız.
PWD Girişimi'nin hazırladığı program taslağının bence en önemli yanı ruhudur. Bu program, Kongra-Gel programını dışta tutarsak, pekçok Kürdistanlı örgütün programı gibi, Kürtçe düşünülerek kaleme alınmış bir programdır. Program, sömürgeciliği demokratik mücadele vasıtaları kullanılarak tasfiye etmeye yöneliktir. Bu açıdan bakıldığında, demokrasinin Türkiye ve Kürdistan'ı inim inim inleten, Kemalizm'e karşıdır. Kemalizm ile aralarına net çizgi koymalarını önemsiyorum. Böylece Kürt Ulusu'nun ve giderek Türkiye'nin adam olanlar safında yer almasının önündeki Kemalizm denilen ve ordu iktidarı olarak somutlaşan ipoteke de dur denilmesi için mücadele edilebilecektir.
Kürtler'in büyük bir kesimini örgütleyen PKK geleneğini dışlayan bir örgüt modeli ve programsal söylemi ile ortaya çıkan PWD girişiminin seçtiği demokratik yoldaki ısrarı, onun Kürtler'i inleten bir diktacı bir partiden kurtuluşunu ve giderek demokrasiye daha fazla sahip çıkmasını birlikte getirebilecektir.
Asıl olarak program taslağını, yeni devlet örgütlenmesi için öngördüğü ve de-sentralizasyonu hatırlatan talepleri dikkatle irdelenmelidir. "İller düzeyinde federatif sistem ve Kürdistan meclisi'nin kurulması" yolundaki talep gerçekçidir. Bu programda "merkezle eşit hak" bölümünün biraz daha netleşmeye ihtiyacı olabilir. Fakat bir bütün halinde ele alındığında, Kürtler'e "fidan dikme özgürlüğü" talebi ile ortaya çıkan Kongra-Gel programı ile mukayese kabul edilmez bir sıçramadır bu program. Şu anda önemli olan programın gerçekleşebilirlik şansının ortaya konması ve buna inanan bütün güçlerin programı bir yerinden omuzlaması gereğidir.
Bu bakımdan son zamanlarda ortaya çıkan insiyatiflerin tavrı dikkatle izlenmeli, aydınlar, birleştirici rollerini ciddi bir şekilde oynamalıdırlar.
Programı bu ön saptamalarla sonuna kadar destekliyorum.

2004-10-02



Not: Son ölüm tehdidi olayında dayanışma gösteren tüm insanlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bu tehdidi savuran kişiliğin Türk Faşisti veya Kontr-Gaerillası olma ihtimali çok yüksektir. Çünkü bu kişilik, "önce oğlunu yok edip sana bunun acısını tattıracağım" demek suretiyle Türk Kemalist Rejimi'nin Seyidimiz, Şehidimiz Seyyid Rıza Hazretleri'ne uyguladıkları aynı yöntemi akla getiriyorlar. Seyyidimizin önce oğlunu asmış ve kendisine seyr ettirdikten sonra bu kez onu darağacına götürmüşlerdi..




Gorusunuz