Anlamazlar ki..

İmralı ve takipçileri ne desen, ne kadar açık bir şekilde yaptıklarının Kürtlük olmadığını göstersen, yine de bildiklerini okurlar. Açın ÖP sayfalarını, okuyun. Buram buram işbirlikçilik kokan sayfalar görürsünüz. İşbirlikçiliği kahramanca bir duruş olarak göstermeye çalışan sefil yazarlar, federasyon kelimesini duyduğunda tüyleri diken diken olan İmralı'daki Zat'ı, en önde gelen federasyon talepçisi olarak gösteren cingözler, basit bir bildiriyi "tarihi bir duruş" olarak sunan aklayıcılar.. Ne ararsanız bulursunuz o piyasada.. Bunlardan biri de Kramer'dir. Ben yazının çıktığı gün cevap yazacağımı bildirmiş, forumlardaki yerimi rezerve etmiştim.. İşte şimdi zamanı geldi..
Kramer'liğe soyunan kişilik, açık bir şekilde işbirlikçiliğe soyunduğu, Kürt Ulusu'nun değerli evlatları olan gerillaları da bu uğurda bir biri ardına toprağa vermeye başladığı bir sırada, bu manzarayı eleştiren ve doğru yolu gösteren insanları, aynaya bakmadan "ilkel" veya "işbirlikçi" olarak niteliyor.. Kısacası ben İmralı ve takipçilerini bilerek ve kelimenin tam anlamı ile "işbirlikçi" olarak niteliyorum, onlar da dönüp benim gibi düşünenlere toptan "işbirlikçi" diyorlar. Şimdi, İmrali'nın son "cephe vak'ası"nı analiz ederek kimin ne olduğunu bir kez daha ortaya koyalım.
Ben burada, avukatlar tarafından yeniden dizayn edilmiş haliyle İmralı'nın "görüşme notları"na akseden tezini açacak, büyük bir çabayla gizlemeye çalışmalarına rağmen açıkça sırıtan Kürt kazanımları karşıtı yüzlerini ortaya koyacağım. İnanın bu, son yıllarda yaşadıkları iç huzursuzluğun da temelidir. Bakalım bu kez, hangi kelimelerin ardına saklanırlarsa saklansınlar, ne diyecekler.
Esir İmralı'daki Zat ve onun serbest dolaşan yeni versiyonu Kramer, 1918'i ısrarla öne çıkarıyorlar. !918'de "Türkiye"nin yaşadıklarını şimdi Ortadoğu yaşıyor diyorlar. O zamanlar dünyanın süper gücü İngilizler idi, şimdi ise ABD. Geçmişte İngilizler Yunanlıları Anadolu'ya sürerken, günümüzde ABD aynı işi Kürtler'e yaptırıyor, ama bu kez Ortadoğu'ya karşı. "Kısaca Eski Yunanlı'nın yerini şimdi Kürtler almıştır". Mustafa Kemal yaşanan işbirlikçi işgale karşı Kürt-Türk İttifakı'nı yaratarak cevap vermiş ve bu ittifakla kazanmıştı. Bugünkü durumda Kemalizm güncelleşmeli, "başka bir deyişle eski ittifak yeniden kurulmalıydı". "Öcalan bu ittifakı da özgürlükçü sol şahsında istediğini belirtiyor." Böylece mücadele kazanılacak…
Şimdi gerçeğe dönelim. Sakince okuyun (PKK'liler için söylüyorum). Eğer Ortadoğu'daki durum 1918'e benziyorsa, o zaman Sevr şartlarını yaşıyoruz demektir. Sevr'de Akdeniz yöresi İtalyanlar'a, Kürdistan'ın Güney Batısı Fransızlar'a, Ege Grekler'e, Kürdistan'ın Kuzeyi ise Ermeni ve Kürt Halkları'na bırakılıyordu. Yani bu planda ufak da olsa bir Kürdistan vardı. Neyse, Grekler, Osmanlı ile yapılan antlaşma gereği kendilerine bırakılan kesimi kontrol altına aldılar. Kramer ve patronu buna "Yunanlular İngilizler tarafından Anadolu'ya 'sürüldüler'" diyorlar. Daha sonra nasıl ortaya çıktıysa Mustafa Kemal Samsun'da boyverdi. "Nasıl ortaya çıktıysa" dememin sebebi elbette yazılmayan tarihi gerçeklerde gizlidir. Çünkü Lelinist İhtilal iyice düşünülmeden, bu ihtilalden bağımsız olarak Mustafa Kemal'in ortaya çıkışı soyut olarak ele alınırsa işin içinden çıkılmaz. Bizce bu Osmanlı Generali İngilizler'den tamamen bağımsız olarak ortaya çıkabilecek durumda değildi.. Buraya bir "mim" koyup devam edelim..
Mustafa Kemal yüklendiği misyon gereği Kürtler'in Kürdistan'ı temsil etmeyen kesimi ile ittifaka girerek, arkasını sağlama aldı. Bunu yaparken padişah adına hareket ettiğinin altını tamamen çiziyordu. Bu arada Fransızlar'la ve İtalyanlar'la bir tek kurşun dahi sıkmadan antlaşmalar imzalamış, buradaki sınırları da "antibolşevik, Musatafa Suphiler'i katletmiş bir Batı hayranı" yön ortaya koymuştu. Öte yandan genç Rus İhtilalcileri ile de "anti emperyalist Kemal" hüviyeti ile antlaşmalar imzalamış, yardım olarak yüklü bir para da elde etmişti..
Ortada kendisi ile savaşabilecek bir tek Grekler kalmıştı. Grekler ata topraklarını savunuyorlardı, ama yenildiler. Yine de eski Yunanistan'ı dörde katladılar.
Şimdi bugüne gelelim. ABD Irak'ı hiç kimsenin yardımı dahi olmadan tamamen işgal edebilecek durumdaydı. Bunu yaptı da. Kürtler, demokrasi vaad eden ve federal bir Irak yaratacak olan bu güce destek verdi. Yanında durdu. Şimdi, Kürtler hiçbir halkla boğuşmadılar. Bilakis, Hewl'er katliamı gibi bazı katliamları da göğüslemek durumunda kaldılar. Kürt Güçleri hep Kürdistan'da kaldı, Kürdistanlılar'ın haklarını savunmaya çalıştılar. Burada Yunanlılar ile ne benzerlik var, anlamak mümkün değil. Ama İmralı'daki Zat'ın bir derdi var, Güney'deki federe devlet. Bunu hiç içine sindirmedi. Türk Ordusu da içine sindirmedi. Kerkük Meselesi, İmralı Mukimi için "kırmızı çizgi" niteliğinde oldu. Türk Ordusu için de öyle. Hele Kürsitan'ın bağımsız bir statü kazanması ihtimali çıldırtıyor bu Zat'ı. Türk Ordusu'nu da.. Bu kadar benzerlik.. Şimdi şu birliği kuralım ve karşı duralım diyor. Kime, 1918'de İngilizler'e değil, Yunanlılar'a karşı durulmuştu. O halde 2000'li yıllarda kurulacak olan bir birlik ABD'ye değil KÜRTLER'E VURACAK! Bu işbirlikçiliğn daniskası değil mi? Bu ihanet değil mi? SÖYLEYİN!
Vaaa mı bunun başka izahı?!
Ordu ile bu paralelliği boşuna kaydetmedim bu gün. Bakın en son görüşme notunda ne diyor bu Zat:
"Bazılarının, Rıza'nın, Abbasi'n benim için 'Apo simdi kudurmuştur' dediğini bana söylediler. Bana bazı bilgiler geliyor. Siz de zamanında bunları bana aktarmadınız. Bunu boşuna söylemiyorum. Bazı gerçekleri de konuşmak istemiyorum."
Eh avukatlar söylemediğine ve ayakları altına alacağını söylediği bacısı söylemediğine göre,,,, posta güvercinleri get6irmiştir bu haberi.. Siz ne dersiniz?
Son olarak Sn Remzi Kartal'a bir uyarı.. Zatınıza bizi halkın karşısında rencide edici programlar yapmanız emredilmiş bulunuyor. Bu programlarınız dikkatle takip edilecektir. Suç unsuru bulunursa gerekli hukuki işlemler başlatılacaktır. Bilesiniz.. Bundan sonraki işim, TV'nizin kimin TV'si olduğunu ortaya koyucu delilleri sıralamak olur.. Saygılarımla.. Umarım okuyucularım da yardımcı olur, ben dahil tüm Kürtler'e yönelik böylesi programlar umarım haber verilir. Dayanışmanız için şimdiden teşekkürler..

2004-08-14




Gorusunuz