ABD Kazanmalı

Son zamanlarda bir çok çevrede endişe ile, bir o kadar çevrede zevkle izlenen gelişmeler bazı odakları, benim bakış açım itibariyle olumsuz anlamda, umutlandırmış, "ABD'nin geri çekilmesinin şekli" konusunda senaryolar yazmaya bile itmiştir. Bilhassa Türk Devleti'ne yakın duran ve ayrıca sanki bu devlet içinde demokratik bir muhalefet yapıyormuş gibi bir duruş sergileyen bazı çevreler ABD'nin perişan bir şekilde geri çekileceği konusunda hemfikir olarak görmek bile Kürtler'i hala kesin tavırlı olmaya itmemişse ne diyelim? Yeniden okuyun tavrınızı derim ben bizimkilere. Tarihte, yaşadığımız böylesi fırsatlar, bir kere yaşanır. Hele Kürt Ulusu gibi çok kaygan bir coğrafyada yaşayan, düşmanı bol, dostu kıt bir millet için böylesi fırsatlar piyango gibidir. Bu süreçte birşeyler aldın mı aldın, alamadın mı herşey biter.
"Özgüç, dayanılacak tek onurlu güçtür" diyen saptırıcılar, ulusumuzun kullanılmadık hangi kaynağının kaldığını söyleseler de anlasak.. Kuzey'de, Güney'de, Batı'da, Güney-batı'da hangi atıl kaynağı kullanmadık? Hangi ittifak ihtimalini red ettik? Kimi yanımızda gördük? Bunu bilmek istiyorum. Son zamanlarda Ortadoğu Halkları'nın mücadelesi rüyası ile yatıp kalkmaya başlayan çevreler, bu halkları temsil eden Sadrlar'ı, İranlı mollaları veya onlara muhalefet eden reformistleri, Suriyeli Yetim-i Esad'ı veya muhalifi olan İslami çevreleri nereye koyacaklar? Hangi Ortadoğu Halkları'dır bahsettikleri? Bir avuç halktan kopuk Stalinist mi? Arap, Türk ve Fars yazarların makalelerini, tehditlerini hiç mi okumuyorsunuz? Haydi açık ve anlaşılır bir dille izah edin şu gelecek olan Godot'yu da hep birlikte bekleyelim.. Hayır, eninde sonunda, Bazı Kürtler'in kendi hatalı hesapları sonucu kendilerine yönelse de, Ortadoğu'da bulunan ABD, bölgenin demokratikleşme yoluna girmesi ve bu çerçevede Kürt Sorunu'nun her parçada kendine özgü bir şekilde çözüm yoluna girmesi için tek şansımızdır. Elbette gerillaya kim yönelirse yönelsin karşı çıkacağız. Ama yine de şu anda göründüğü kadarıyla gerillayı yöneten güç, Kürt Halkı'nın duyguları hesaba katılarak verilen krediyi tüketmiştir. Evet belki acı, ama gerçek budur. Umarım ki Kuzeyli Kürtler'e öncülük eden örgüt hiçbir illüzyona kapılmaz, Kürt gerillalarını yeni bir kırıma tabi tutacak adımları atmaz. Gerçeği hep birlikte görelim ve silahlı mücadele şartlarının kalmadığını artık anlayalım. Bu durumda Kürtler, çok çektikleri işkenceler konusunda yüce duygularla yargıçlığa soyunacaklarına, yayınları ile bölge gericiliğine hizmet ederek ABD'nin zayıflamasına katkıda bulunacaklarına kendi çıkarlarını ön plana alacaklardır, almalıdırlar.
Sadr tipi Arap Gericiliği'nin kazanması demek, Saddam dönemini de aratan bir yokedilme sürecine girmek demektir. Baas-Sadr görünmez ittifakının kazanması sonucu ABD'nin bölgeden çekilmesi demek tüm bölgede kaosun kazanması, Ortaçağ'a kaz adımları ile dönüş demektir. Uygarlığın kalın bir perde ile kapatıldığı, Taliban tipi bir rejimler dizisinin boy vermesi an meselesi olacak, hiç kimsenin buna müdahale gücü kalmayacaktır. Kemalist Türk Rejimi'nin bile arandığı bir yoketme yaşanacak, katliamın beyazına hiç bir şekilde ihtiyaç kalmayacaktır..
Bugünlerde Kürtler'in, Irak'taki işkence ve tecavüz olaylarına bu kadar kilitlenmelerini hem anlıyor, hem de anlamıyorum. ABD Yönetimi olayı kınamış, soruşturma açtırmış, savaş şartlarında mümkün olan bir açıklıkla olayın basına aksetmesine sessiz kalmıştır. Bu kadar açıklığa rağmen, sanki herşeyimizi halletmiş de başka işimiz kalmamış gibi, ilahi bir yargıç edasıyla olayın üstüne gitmeye devam etmek, Irak'ta teröristlere cesaret verecektir, bu belli.. Sadr terröristlerine ve onun arkasında duran her türlü bölge gericiliğine cesaret vermek bizim işimiz mi olmalı? Kınadık. Bitti. Tabii ki onlar gibi adi olamayız, ama kim, hangi Arap Devleti ve Fars Devleti bizim halkımıza Güney'de, Kuzey'de, Doğu'da ve Güney-Batı'da yapılan insanlık dışı işkenceleri kınadı? Halen, Güney hariç, yurdumuzun dört parçasında işkence altında değil miyiz? Buna cevap olarak; "biz insanlık değerlerine sahip çıkıyoruz, bu değerlere sahip çıkmayanlar özgürlüğe layık olamazlar" diyebilirler. Anladık.. Ama neredeyse bir aydır bu konuya kilitlenmek, gündemi düşmanın istediği rotada tutmakla eş değil midir? Sadr'ın Kürtler'i iç savaşla tehdit ettiği, Kılıçlı el-Qaida militanlarının dişlerini gösterdiği bu zaman diliminde, serbest bırakıldığında bana aynı şeylerin danıiskasını yapacak olan teröristler'e bu kadar ağlamak veya daha hafif deyimi ile ferdi bazı işkence olaylarına kilitlenmek yerine ABD'nin konu ile ilgili olarak açtığı soruşturmanın seyrine bakmak daha doğru olamaz mı?
Ey esir ve çağlar boyu mağdur Kürt!
Her türlü İslamisi, "demokratı", Şahcısı, Kralcısı, Padişahcısı, Kemalist'i, Baasisti geldi geçti.. Kim senin mağduriyetini hesaba kattı? Kim seni adam yerine koydu? Güney'deki sakıt rejim senin kızlarını Arap pazarlarında satmadı mı? Hala köle Kürt kızları dünyanın şurasında burasındaki seks pazarlarında satılmıyorlar mı? Güney'de, savaş sırasındaki gazla yok etme olaylarını bir tarafa bırakalım, ellerindeki "Vatandaş" Kürt insanına neler yapıldı, ne kolay unutuluyor.. 8000'i aşkın Barzan aşireti mensubu göstere göstere yok edilmedi mi? Feyli Kürt İşadamları savaşın en kızgın anında cepheden, ateşe doğru "sınır dışı" edilerek ölüme gönderildiğinde dünya kılını kıpırdattı mı? Süleymaniye'de 260'ı aşkın Kürt işadamı bir gecede evlerinden alınarak kurşuna dizilmedi mi? Hiç bu diyarımızda, bu masum insanlarımıza atfen "gorıstana şehidan" denilen yeri ziyaret edip saygı duruşunda bulunan oldu mu? ABD kazanmadığı takdirde nelere duçar kalacağımızı Arap basını, sağı ve solu ile Türk basını, Türk siyasileri ve Arap, Fars siyasileri açıkça beyan etmişlerdir. Seni temsil iddiası ile ortaya çıkan çevrelerin ekseriyeti hala dünyanın namusunu kurtarmak uğruna senin kurtuluş ihtimalini tehlikeye atacak şeylerle uğraşıyorlar. Şu anda "işkence merkezi" olarak gösterilen cezaevinde kaç Kürt'e cinsel tacizde bulunuldu, bilen var mı? İdam edilen Kürtler'in "ipe çekme parası"nın ailelerinden tahsil edildiğini kaç kişiniz biliyor? 1975'te, elindeki PDK bildirileri ile yakalanan 15 yaşındaki Rehber Mella Huseyn'in (ki oğlumun adı bu çocuk yaştaki Kürt kahramanından ödünç alınmıştır) vücuduna çivi çakılmak suretiyle öldürüldüğünü kaç kişi bilir? Kuzey'de, Bingöl'ün Kürtlük bilinci şu anda geri bölgesi olan Ziktê Aşireti mensubu 30'u aşkın insanımız diri diri yakılmıştı, bilen var mı? Dersimde benzeri yüzlerce olayın varlığını Kürt aydın mücahidi Nuri Dersimi olmasaydı nasıl öğrenirdik, bunları anan kaç Türk var? Zilan Deresi katliamı sıtranlara konu olmuştu.. 10 bin can yokedildi, savunmasız, nerede insanlık? 29 zulme başkaldırı, 29 zulüm saldırısı ile sonuçlandı.. Kim ne dedi. Şimdilerde 33 Kurşun'un baş kötü adamı Muğlalı'nın itibarı kurtarılıyor, biz hepimiz aynıyız dercesine, hani hangi Türk, Arap, Fars tepki gösterdi? Modern zamanlardaki Amed Zindanı ise dillere destan.. 1980'den sonra bir milyon insanın işkence gördüğü büyük bir hapishane olan Kuzey.. Güney-Batı'da Şamar Aşireti'nin Kürt topraklarına yerleştirilmesi sürecinde (1943'ten itibaren) esir alınan Kürt liderlerin uğradığı insanlık dışı işkencenin şahidiyim, kim bilir bunları? Ağızlarına dayatılan huni ile midesi su ile doldurulan insanlarımızın karnının üstünde tepişen işkenceciyi kim kınadı? Sinemada Kürt gençlerini diri diri yakan zihniyet öldü mü sanıyorsunuz? Dahamê Miro'yu 8 yıl sorgusuz sualsız hapiste tutan Yetim-i Esad değil mi? Aynı Yetim-i Esad, benim ailemi 18 yıl boyunca koruyan Abdi Gijjo'ların torunu bir genci 30 yılı aşkın bir süre, belki de hala, CİA ajanı olduğu gerekçesi ile sorgusuz sualsiz zindanda tutmadı mı? En son Mart Olayı'nda göstere göstere yapılan işkenceler unutuldu mu? Doğu'da hem Şahlık rejimi, hem de pastarlar rejimi az mı yaktı bizi? Daha geçenlerde sırf bir Kürt Siyasi partisinin üyesi oldukları için İslami iple asılan insanlarımızın hesabını soran mı var? Ya yakılan köyler? Vs vs..
Bazı Kürtler, ki ABD düşmanlığı ile malul bir kafa yapıları var, ABD giderse hiç bir şey olmaz, gibi saçma sapan düşünceler kaleme döküyorlar. Bunlar ABD'nin "işini" bitirmeden Ortadoğu'dan çekilmesinin bu gücün mağlıbiyeti anlamına geleceğini, bunun ise sonuçta bölge güçlerinin ellerinin serbestleşeceği, hiç bir tehdit altında kalmadan her dilediklerini yapacakları anlamına geleceğini ve KÜRTLER'DEN İNTİKAM ADI ALTINDA KATLİAMA KALKACAKLARINI "bilmiyorlar" olsa gerek.
Bütün bunların ışığında, hiç sektirmeden ABD'nin kazanması için güçbirliğini en son sınırına kadar geliştirmeliyiz. ABD, emperyal niyet veya başka, ne olursa olsun kazanmalı.

2004-05-14




Gorusunuz