Kitaplarım - Avesta I Vendidad

V. fargard

I.a

1. Vadinin derinliklerinde bir adam ölmüştür. Dağın tepesinden aşağıdaki vadiye uçan bir kuş, orada ölü (olarak yatan) adamın cesedini (cesedindeki etleri) yemiştir. Sonra vadinin derinliklerinden dağın tepesine (geri) uçmuştur. O (kuş) bazı sert-odunlu, yumuşak-odunlu ağaçların üstünden (de) uçmuştur ve oradan uçarken, ölünün vücudundan (Nasuş'tan) koparıp (yediği etlerin parçalarını) bu ağacın üstüne kusmuş veya bırakmış veya damlatmıştır.

2. Bak şimdi! Burada (aynı anda) bir adam vadinin derinliklerinden, dağın tepesine çıkmıştı. O, (leş yiyen) kuşun konduğu (ve kustuğu) ağaçtan odun elde etmek istemekteydi. Adam ağacı devirmiş, (balta ile) yarmış, parçalara ayırmıştır. O, (kestiği bu odunları) Ahura Mazda'nın oğlu (olan) ateşe verdiğinde, kendisine hangi ceza verilmelidir?

3. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ”Köpekler, kurtlar, rüzgâr ve uçan yaratıklar tarafından taşınan ölü maddelerle ilgili hiç bir günah bir adamın üstüne düşmez.”

4. ”(Eğer) köpeklerin, kurtların, rüzgârın ve uçan yaratıkların taşıdıkları ölü maddelerden dolayı bir adam günaha düşseydi, benim bu maddi dünyam sadece; kutsallığın dışına şutlanmış, ruhları ağlayacak ve acı çekecek olan peşôtanuların (1) yaşadığı bir dünya haline gelirdi. (Çünkü) yeryüzünü sayısız miktarlara (varan) varlıkların (cesetleri) kaplamaktadır.

Açıklama:

(1). Burada kastedilen ”peşôtanu”, adam öldüren peşôtanudur.

I.b

5. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Burada bir adam hububat tarlasını suluyor. Su, tarladan aşağıya taşıyor, bir kez daha taşıyor, üçüncü bir kez taşıyor, dördüncü bir kez taşıyor. (Bu arada) bir köpek, bir tilki veya bir kurt taşkın suyun yatağına bir ceset getiriyor. Bu adama hangi ceza verilmelidir (1)?

Açıklama:

(1). Büyük Medya'da (Ermenistan'ın dahil olduğu Büyük Medya'da); hem Mazdacılar arasında, hem de Mithra dini mensupları arasında suyu kirletmek, hele ölü materyalle kirletmek affedilmez bir günahtı. Mitracı Ermeni Kralı I. Tiridates'in Roma'ya giderken ayakla basarak suyu kirletmemek için nasıl zikzaklı bir yol izlediğini tarihçiler çok etraflı bir şekilde kaydederler.

6. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ”Bu olayda; köpekler, kuşlar, kurtlar, rüzgâr veya uçan yaratıklar tarafından taşınan ölü maddelerle ilgili bir günah (oluşmamıştır).”

7. ”(Eğer) köpeklerin, kuşların, kurtların, rüzgârın ve uçan yaratıkların taşıdıkları ölü maddelerden dolayı bir adam günaha düşseydi, benim bu maddi dünyam sadece; kutsallığın dışına şutlanmış, ruhları ağlayacak ve acı çekecek olan peşôtanuların yaşadığı bir dünya haline gelirdi. (Çünkü) yeryüzünü sayısız miktarlara (varan) varlıkların (cesetleri) kaplamaktadır.”

II.a

8. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Su bir adamı öldürür mü?

Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ”Su hiç bir insanı öldürmez. (İnsan suya düştüğünde) Astô-vidhôtu onun boynuna bir kement dolar; böylece o, bağlanmıştır, (o bu haldeyken Uçan İblis) Vayu (1) onu (bağlıyken) alıp götürür. Sonra akıntı onu yukarı (suyun yüzüne) fırlatır, suyun dibine çeker (en dibe), ileriye fırlatır, sonra kuşlar (vayô) onu yerler ve şans (baxt) onu oraya buraya götürür(2).”

Açıklama:

(1). Vayu daha önce de açıkladığımız gibi Aryanların en eski tanrılarından biridir. Mitolojide Vayu; hem iyi sıfatlı, hem de kötü sıfatlı olarak tanıtılır. Bu bölümde Vayu, kötü sıfatıyla takdim ediliyor (daha fazla bilgi için bkz; Aryan Mitolojisi adlı çalışmam).

(2). Şans ölmüş olan bu adamı ya cennete ya cehenneme götürür. Buradaki şans, dünyadaki sevap ve günahlarıdır.

II.b

9. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Ateş bir insanı öldürür mü?

Ahur Mazda (şöyle) cevapladı: ”Ateş bir adamı öldürmez. Astô-vidhôtu onun boynuna bir kement dolar, böylece o, bağlanmıştır, Vayu onu alıp götürür. Ateş hayatı ve organları yakar, şans ise onu oraya buraya götürür (1).”

Açıklama:

(1). Son iki maddede bahsi geçen şansın kader ile aynı anlama geldiği görülüyor. Bu anlamda metin; kaderin öteki dünyada onun geleceğini belirleyeceğini anlatıyor.

III

10. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Eğer yaz geçip de kış gelirse, Mazda Tapıcıları ne yapacak (1)?

Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ”Her barınakta, her sokakta (her evde, her kasabada) onlar ölü için üç 'kata' (küçük bölme için tahtalar) dikeceklerdir.

Açıklama:

(1). Anlaşıldığı gibi; ”kışın ne yaparlar?” sorusunun asıl amacı, kışın bir insan öldüğünde tabiat şartlarından dolayı, cenazeyi daxma denilen bekletme yerine ulaştırmak güçleşir. O zaman; cesedin dinsel açıdan insanların arılığına zarar vermemesi için in inananların ne yapmaları gerektiği gibi bir sorun boy veriyor. Metin dinsel açıdan bu soruna çözüm getirmeyi amaçlamaktadır.

11. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Bu 'kata'lar ne kadar büyüklükte olacaklar?

Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ” Dik durduğunda kafatasına ve ayaklarına, ellerini açıp yattığında ellerine ve ayaklarına çarpmayacak kadar genişlikte olacaktır. Kurallara göre ölünün 'kata'ları bu büyüklükte olacaktır.

12. ”…Ve onlar, kuşlar uçmaya başlayıncaya (1), bitkiler yeşerinceye, nehirler akıncaya ve rüzgarlar yeryüzündeki suları kurutuncaya kadar (2) o cansız vücudun orada iki gün boyunca veya üç gün boyunca ya da bir ay boyunca kalmasına müsaade edeceklerdir.”

Açıklamalar:

(1). Kuşların uçmaya başlaması, ölünün leşindeki etleri yiyecek olan yırtıcı göçmen kuşların Aryan ülkesine dönme mevsimi olarak algılanmalıdır.

(2). Rüzgarların suları kurutması, yağışlı kış mevsiminin ülkeyi terk etmesidir.

13. ”…Ve kuşlar uçmaya, bitkiler yeşermeye, nehirler akmaya ve rüzgâr yeryüzündeki suları kurutmaya başlayınca, Mazda Tapıcıları ölüyü (daxma'ya), gözleri Güneş'e bakacak şekilde uzatacaklar.

14. ”Eğer Mazda Tapıcıları ölüyü bir yıl içinde, gözleri Güneş'e bakacak şekilde daxma'ya yatırmamışlarsa, bu suç için; bir mümini öldürme suçuna eşit bir cezayı hükme bağla. (…Ve o orada) cesede mukayyet olacak, daxmaya mukayyet olacak, hixra'ya (1) mukayyet olacak, kuşlar cesedi bitirinceye (2) kadar (kalacaktır).”

Açıklamalar:

(1). Hixra, insan ve köpeklerin vücutlarından çıkan salgılarla deri, saç, tırnak gibi şeylere verilen addır.

(2). Kuşların cesedi bitirmeleri; üstündeki etleri yiyip bitirmeleri demektir.

IV.

15. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Ey Ahura Mazda; Senin Vouru-kaşa'dan (1) suları rüzgâr ve bulutlar (vasıtasıyla) ile yere gönderdiğin doğru mudur?

Açıklama:

(1). Vouru-kaşa, dünyanın etrafını sardığına inanılan mitolojik bir denizdir, ki Eski Grekler aynı kavramı ”okeanus” olarak adlandırmışlardır. Vendidad'ın burada yağmurun yağdırılmasının Ahura Mazda'nın eseri olup olmadığını sorgulamasının sebebi, bu yağmurun cesetlerin üstüne de yağmasından dolayıdır. Kutsal su cesetle karşılaşınca kirlenecektir. ki bu Tanrı'nın bir ”suçu” olmayacak mı?

16. Sen, Ahura Mazda, bunların (suların) aşağıya cesetlerin üstüne akmasını sağla(ma)dın (mı)? Sen, Ahura Mazda, bunların aşağıya daxmaların üstüne akmasını sağla(ma)dın (mı)? Sen, Ahura Mazda, bunların aşağıya temiz olmayan (ceset) artıklarının üstüne akmasını sağla(ma)dın (mı)? Sen, Ahura Mazda, bunların aşağıya kemiklerin üstüne akmasını sağla(ma)dın (mı)? Sen, Ahura Mazda, bunların görünmeden geriye akmasını sağla(ma)dın (mı)? Sen, Ahura Mazda, bunların geriye; Pûitika Denizi'ne (1) akmasını sağla(ma)dın (mı)?

Açıklama:

(1). Pehlevice'de ”Pôtik” denilen Pûitika Denizi, yeryüzüne inen suların göksel Vouru-kaşa Denizi'ne geri dönmeden önce içinde toplanıp temizlendikleri mitolojik bir (muhtemelen yeraltı) denizdir.

17. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ”O, senin söylediğin gibidir, Ey Dürüst Zarathuştra! Ben, Ahura Mazda, Suları Vouru-kaşa Denizi'nden aşağıya rüzgâr ve bulutlarla gönderdim (onlar vasıtasıyla).”

18. ”Ben, Ahura Mazda, onları (suları) cesetlerin üzerine nakledenim; Ben, Ahura Mazda, onları (suları) daxmaların üzerine nakledenim; Ben Ahura Mazda, onları (suları) temiz olmayan (ceset) artıklarının üstüne nakledenim; Ben, Ahura Mazda, onları (suları) kemiklerin üstüne nakledenim; sonra (yine) Ben, Ahura Mazda, onların (suların) görünmeden geriye doğru akmasını sağlayanım; Ben, Ahura Mazda, onların (suların) geriye; Pûitika Denizi'ne akmasını sağlayanım.”

19. 'Sular orada, Pûitika Denizi'nin kalbinde kaynar vaziyette dururlar, durur orada kaynar vaziyette sular, temizlenince (ise) Vouru-kaşa Denizi'ne; (oradaki) iyi sulanan ağaca (1) doğru geri dönerler, O ağaç ki üstünde benim her çeşit bitkimin tohumu biter (oluşur), [yüzlerce, binlerce, yüz kere binlerce].”

Açıklama:

(1). Bu ağaç, Doğu Aryanlar'ın özellikle Med Kolunun Mitolojisi'nde çok önemli bir yer tutar. Her çeşit ağacın tohumunun (harvisptoxm) üstünde yetiştiği bu ağacın, Vouru-kaşa'nın ortasında ilk kara parçası belirince, çeşitli tanrıların [sonradan melek (ya da Yazata) denilen tanrıların] yardımı ile oraya yerleştirildiğine inanılır. Bu tohumlar mitolojik bir kuş olan Sinamru tarafından taşınarak dünyanın her tarafına saçılır. Bu ağacın bir diğer adı; Beyaz Homa'dır. Bundahişn'da bu ağaç veya bitki; ”Rîv┠olarak geçer.

20. 'Bu bitkileri Ben, Ahura Mazda; dindarlara yiyecek sağlasınlar diye, faydalı sığıra yem olsunlar diye, benim halkıma onunla geçinecekleri gıdayı sağlasınlar diye, faydalı sığıra yem olsunlar diye yeryüzüne yağdırırım.”

V.

21. ”Bu, her şeyden daha iyi olandır (1), bu her şeyden daha doğru olandır, hatta sen de söylemiştin, Ey Dürüst Zarathuştra!”

Ahura Mazda, şu sözlerle Kutsal Zarathuştra'yı memnun etti: ”Arınma bir insan için hemen hemen hayatla aynıdır, en büyük iyidir. Kendi daenasını (2); iyi düşüncesi, iyi sözü ve iyi eylemi ile temizleyen biri, arınmayı Mazda'nın kanunu (Dini) ile temin edebilir”

Açıklamalar:

(1). ”Herşeyden üstün” ibaresinde kastedilen şey; temizlenme, arınmadır. Metnin bu bölümü de çeşitli yazarlar tarafından çeşitli şekillerde tercüme edilmiştir. Mesela; ”sen de söylemiştin” şeklinde çevirdiğim ibareyi, Pehlevi versiyonu; ”çun tô=senin gibi” olarak veriyorken, Haug; ”than thou” olarak anlamış. Tüm bunları, ayrı metinler edinebilmiş bazı okurlarımın sürpriz itirazlarını peşinen engellemek için veriyorum. Bu tip farklılıklar tüm metin boyunca görülebilir. Bundan dolayı çok önemli olmayan farklılıkların üstünde durmak gereksizdir sanıyorum.

(2). Daena; burada vicdan anlamında kullanılmış.

22. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcı, Sen, Kutsal Biri! Bu kanunun (din), Zarathuştra'nın bu düşman mahvedici kanununun büyüklüğü, iyiliği ve doğruluğu nasıldır ki; diğer ifadelerden (kurallardan) daha büyük, daha iyi ve daha doğrudur?

23. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ”Vouru-kaşa Denizi'nin diğer bütün nehirlerden üstün olduğu kadar, Zarathuştra'nın düşman mahvedici olan bu kanunu (dini) da diğer tüm ifadelerden daha büyüktür, daha iyidir ve daha doğrudur.”

24. Bir büyük selin, incecik bir dereden daha büyük olduğu kadar, Zarathuştra'nın düşman mahvedici olan bu kanunu da diğer tüm ifadelerden daha büyüktür, daha iyidir ve daha doğrudur.”

”Küçük bitkileri gölgesinde bırakan bir büyük ağacın büyük olduğu kadar, Zarathuştra'nın düşman mahvedici olan bu kanunu da diğer tüm ifadelerden daha büyüktür, daha iyidir, daha doğrudur.”

25. ”Dünyanın etrafını saran göğün yüksek olduğu kadar, Mazda'nın düşman mahvedici olan bu kanunu (1) da diğer tüm ifadelerden daha yüksektir.”

”(Bundan dolayı) Ne zaman ki Ratu (1) ya da Sraoşa-varez (2) taahhüt edilmiş (adanmış) bir draona (3) servisi için veya taahhüt edilmemiş olanı için; sunulmuş bir draona için veya sunulmamış olanı için, bölüştürülmüş bir draona için veya bölünmemiş olanı için işe girişirler (4),”

Açıklamalar:

22., 23. ve 24. maddelerdeki; ”Zarathuştra'nın kanunu”nun 25. maddede ”Mazda'nın kanunu” ile yer değiştirmesi, sizi şaşırtmasın. Burada ne Zarathuştra Mazda ile yer değiştirmiş ve tanrılaştırılmıştır, ne de bir şaşırtmaca vardır. Çünkü Mazda'nın kanunu, Zarathuştra onu kabul ettiği andan itibaren kendisinin de kanunu olmuştur. Kanunun din anlamında kullanıldığını da unutmayalım.

(1). Ratu; yargıçtır.

(2). Sraoşa varez: Sraoş varez'i izah edebilmek için Zerdüştiler'in Gah'larını anlamak lâzım. Mitolojiye göre gün beş bölüme ayrılmıştır. Beş bölüme ayrılmış olan bir günün, her bölümünde vakit ibadetleri de icra edilir. Zerdüştilikten önceki Med inancına bakılırsa, günün her bölümünün bir efendisi, sorumlu bir tanrısı vardır. Zarathuştra'cılığın kabulundan sonra, bu tanrılar bir süre için ortadan kayboldularsa da; sonradan bu kez birer ”yazata” şeklinde dine geri döndüler. İşte bunlardan biri olan Sraoşa, günün; gece yarısından sonraki kısmında başlamak üzere şafağa kadar süren bölümünün efendisidir, ki günün bu bölümüne; ”uşahina” deniliyor. Sraoşa; şafağa doğru artık; ”varez=Zazaki Kürtçesindeki warz=kalk”tır. Bu sıfatıyla Sraoşa, horoz şeklinde cisimleşmiş sayılırdı. İşte burada kastedilen, hükmün infaz saati olan gecenin bitmeye yüz tuttuğu saatlerdir.

(3). Draona; özel bir çeşit yağlı çörektir, ki sunu törenlerinde kutsanarak dağıtılır. Bu tip çörekler, bilhassa kabir başlarında olmak üzere Kürdistan'da hala kullanılıyor.

(4). Verilmiş olan bir hükmün icrasına başlarlar.

26. (o zaman) Ratu'nun, (bu cezaya çarptırılmış olan adamın) ödemesi (çekmesi) gereken cezanın üçte birini af etme yetkisi (gücü) vardır. Eğer o, bir başka kötü eylemde bulunmuşsa, (bu suç) onun pişmanlığı dolayısıyla bağışlanmıştır (patita), eğer o bir başka kötü eylemde bulunmamışsa, (duyduğu) pişmanlık dolayısıyla günahından ebediyete kadar azade kılınmıştır.”

27. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı; Sen; Kutsal Biri! Eğer aynı istirahat yerinde, aynı halının üstünde, aynı yastığa (kafa koyan) iki adam veya beş (kişi) veya elli, ya da yüz; biribirlerine (bu kadar) yakınken, kadınlar da (aynı durumda) olabilir; aralarından biri ölürse, Drug Nasu (1) aralarından kaç kişiyi enfeksiyona (Pehlevicede; ”û fsanjin”), bozulmaya, kirlenmeye maruz bırakır?

Açıklama:

(1). Drug-Nasu; ceset drug'udur. Bilindiği gibi druglar, Kötü'nün güçleri veya işçileridirler. Ruh vücuttan ayrılır ayrılmaz, Nasu geride kalan cesedin üstüne atılacaktır. Bundan sonra cesede her dokunan ölümlü kirlenmiş sayılır.

28. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ”Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir rahip (Pehlevice'de; asravan veya eski dilde athravan) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer onbirinci (kişiye) ulaşmışsa onuncu kişiyi lekeler (1).”

Açıklama:

(1). Çok karmaşık olan metnin tercümesi de karmaşa arzeder. Bazıları ilk on kişinin kirletileceğini kaydederken, bu ilk on kişinin hangi esasa göre sıralanacağını belirtmezler. Bazıları onbir kişinin üstüne atılan Nasu'nun sadece onuncuyu kirlettiğini yazar. Ama bu onuncu kimdir, sorusu yine havada kalır. Bazı yazarlar ve bu arada Vendidad'ın Pehlevi versiyonu cümleyi; ”agar=eğer” demek suretiyle başlatarak şartlı bir saldırı öngörür.

”Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir savaşçı (Pehlevice'de; aratestar) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer onuncu (kişiye) ulaşırsa dokuzüncu kişiyi lekeler.”

”Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir çiftçi (vastryos) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer dokuzuncu (kişiye) ulaşırsa sekizinci kişiyi lekeler.”

29. 'Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir çobanın köpeği (pasuş-haurva) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer sekizinci (kişiye) ulaşırsa yedinci kişiyi lekeler.”

”Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir ev köpeği (viş-haurva) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer yedinci (kişiye) ulaşırsa altıncı kişiyi lekeler.”

30. ”Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir tazı (vohunazga) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer altıncı (kişiye) ulaşırsa beşinci kişiyi lekeler.”

”Ey Spitama Zarthuştra! Eğer ölü bir genç köpek (tauruna) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer beşinci (kişiye) ulaşırsa dördüncü kişiyi lekeler.”

31. 'Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir karakulak köpek (sukuruna veya Peh; siya-goş) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer dördüncü (kişiye) ulaşırsa üçüncü kişiyi lekeler.”

”Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir Gazu köpeği (anlamı belirsizdir) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer üçüncü (kişiye) ulaşırsa ikinci kişiyi lekeler.”

32. ”Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir aiwizu köpeği (anlamı belirsizdir) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer ikinci (kişiye) ulaşırsa ilk adamı lekeler.”

”Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir vizu köpeği (anlamı belirsizdir) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) ilk adamın üstüne atılır ve onu lekeler.'

33. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Eğer ölü bir Urupi köpeği (1) ise, ölümünde Spenta Mainyu'nun (2) yaratıklarından kaç kişiyi direkt, kaç kişiyi indirekt olarak lekeler?

Açıklamalar:

(1). Urupi köpeği gelincik adı verilen hayvandır. Bazı yazarlar ise Urupi'nin ”tilki” olduğunu kaydediyorlar. Zerdüştiler bu hayvanın ”garza” adlı yılana karşı savaşmak üzere yaratıldığına inanırlar.

(2). Spenta Mainyu; Zarathuştracı Düşünce'de en önemli figürlerin başında gelir. Bu, Evren yaratılmadan önce varolan bir güçtür ve iyidir. Bu gücün karşıtı olarak evrenin ikinci temel gücü olan Angra Mainyu bulunur.

34. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ”Bir Urupi köpeği; Spenta Mainyu'nun yaratıklarından (1) hiç birini ne direkt, ne de indirekt olarak lekelemez, fakat kendisini vuranlar veya öldürenler için kirlilik ebedi bir (yoldaştır).”

Açıklama:

(1). Zerdüştiler, Zarathuştracı inancın aksine; Spenta Mainyu ve Angra Mainyu'nun ikisinin de yaratıcı olduğuna inanırlar. Kötü ve zararlı yaratıklar Angra Mainyu'nun, İyi ve faydalı yaratıklar ise Spenta Mainyu'nun eseridirler. Zarathuştra ise tek yaratıcı tanrının Ahura Mazda olduğunu bildirmişti.

35. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Eğer ölü günahkar biri; iki ayaklı bir haydut; dinsiz (dönek) bir Aşemaoğa (1) ise, ölümü halinde Spenta Mainyu'nun yaratıklarından kaçını direkt olarak kirletebilir, kaçını dolaylı olarak olarak kirletebilir?”

Açıklama:

(1). Aşemaoğa için bkz; IV. fargard; 49. Vendidad'ın Pehlevi versiyonu bu tip bir adamı ”Aryan olmayan” olarak sunmuştur, ki bu; M.Ö.485'ten önce tamamlandığı kabul edilen Vendidad için ilginçtir.

36. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ”Bir yıldan beri ölmüş ve zehiri kurumuş olan bir yaban kurbağasının (vazağa'nın) zehirleyebileceğinden fazlasını değil (1). Yalnız gerçekten, Ey Spitama Zarathuştra! O günahkâr; iki ayaklı haydut; dinsiz Aşemaoğa (ancak) yaşarken (ölü olarak değil) Spenta Mainyu'nun yaratıklarını direkt bir şekilde kirletebilir, (veya) dolaylı olarak kirletebilir.”

Açıklama:

(1). Burada benzetmesi yapılan kara kurbağası zehirli olup, Zerdüştiler tarafından Kötü'nün yarattığı bir düşman olarak kabul edilir. Bu hayvanın öldürülmesi imandandır. Burada zehiri çekilmiş olan kurbağanın artık kimseyi zehirleyebilecek durumda olmadığı anlatılıyor. İşte haydut Aşemaoğa'da öldüğünde ancak bu kadar zararlı olabilir. Fakat onun asıl zararlı olduğu sıralar, hayatta olduğu sıralardır.

37. ”O (haydut) yaşarken, suları (kirletmek suretiyle) rahatsız eder, o yaşarken ateşi söndürür, o yaşarken sığırları alıp götürür (çalar), o yaşarken imanlı bir insanı öldürücü bir okla vurur; vücudun bu parçasındaki hayata karşı; (bu haydut) bunu ölü iken yapamaz.”

Açıklama:

Görüldüğü gibi suyu kirletmek ve ateşi söndürmek eski Aryan toplumunun bilhassa Med kesiminde en ağır suçlardan biri sayılırdı. Bu, Mazdacılar arasında böyle olduğu gibi, Mithracılar arasında da böyleydi.

38. ”Ey Spitama Zarathuştra! Gerçekten o günahkar; iki ayaklı haydut; dinsiz Aşemaoğa yaşarken imanlı insanları ekmeğinden, elbiselerinden, evlerinden, kap-kacalarından mahrum etme çabasından asla vaz geçmez, (ki bu haydut) bunları ölü iken yapamaz.”

VII.

39. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen; Kutsal Biri! Ey Kutsal Ahura Mazda! Eğer bizim evimizde ateş, baresma, taslar, Homa ve havanın (1) bulunduğu (bir) sırada; orada bir köpek veya bir insan ölürse Mazda Tapıcıları ne yapacaklardır?

Açıklama:

(1). Homa, havan, ateş, baresma ve tas; bir dinsel tören için gerekli olan malzemelerdir. Bu tür törenleri zoater denilen başrahipler yönetirler. Törenlerde kutsal bir bitki olan Homa'yı havanda raspi (ya da Havanan) denilen yardımcı rahipler kendi elleriyle preslerler ve taslara konan preslenmiş Homa'yı önce töreni yöneten zaoter içer, sonra hak edenlere baresma denilen kutsal çörekler ile birlikte sunarlar (daha fazla bilgi için bkz; Aryan Mitolojisi adlı çalışmam).

40. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ”Ey Spitama Zarathuştra! Onlar ateşi, baresmayı, tasları, Homa'yı ve havanı evin dışına taşıyacaklar, (daha sonra) ölüyü kurallara uygun olarak, orada tutulmak üzere uygun bir yere (daxmaya) koyacaklardır (taşıyacaklardır).”

41. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen Kutsal Biri! Onlar, bu adamın öldüğü eve ateşi ne zaman geri götürebilirler?

42. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ”Onlar; kış aylarında dokuz gün, yaz aylarında bir ay bekledikten sonra ateşi eve geri götürebilirler.”

43. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen; Kutsal Biri! Eğer onlar bu adamın öldüğü eve; dokuz gün içinde veya bir ay içinde (bitiminde değil) ateşi geri götürürlerse, kendilerine hangi ceza verilmelidir?

44. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: Onlar Peşôtanu olacaklar. Aspahe-astra ile ikiyüz kırbaç, Sraoşa-karana ile ikiyüz kırbaç (vurulacaktır).”

VIII.

45. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı; Sen, Kutsal Biri! Eğer Mazda Tapıcısı birinin evinde bir kadın gebe kalırsa ve eğer (gebeliğin üstünden); bir ay, iki ay, üç ay, dört ay, beş ay, altı ay, yedi ay, sekiz ay, dokuz ay veya on ay geçmiş; (sonunda) kadın ölü bir çocuk doğurmuşsa Mazda Tapıcıları ne yapacaklardır (1)?

Açıklama:

(1). Burada söz konusu olan, yine bir ölüyü taşımaktır. Fakat görüleceği gibi, bu zorunlu bir taşıma olduğundan, sadece bir arınma söz konusudur.

46. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ”O (kalacağı) yer, Mazdacı (birinin) evi olduğundan, zemin çok temiz ve çok kurudur; (bu zeminin) üzerinden en az miktarda davar ve sığır sürüleri geçmiştir; Ateş, (yani) Ahura Mazda'nın oğlu, baresma ve imanlılar (bu zeminden) en az geçmişlerdir (1).”

Açıklama:

(1). Burada anlatılmak istenen, kadının böyle bir zemine sahip olan bir evde, arınmak için kalabileceğidir.

47. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Ahura Mazda! (Arınma yeri) Ateşten ne kadar uzakta (olacak)? Sudan ne kadar uzakta (olacak)? Kutsanmış baresma buketinden ne kadar uzakta (olacak)? İmanlılardan ne kadar uzakta (olacak)?

48. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ” Ateşten otuz adım, sudan otuz adım, kutsanmış baresma buketinden otuz adım ve imanlılardan üç adım (uzakta olacak);”

49. ”Bu sahanın etrafını bir çitle çevirecekler. Oranın içine onlar, onun için yiyecek ve giyecek yerleştireceklerdir.”

50. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Bu kadın orada ilk olarak hangi yiyeceği alacaktır?

51. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ”O, (ilk olarak) külle karıştırılmış gaomêz (1) içecektir, bundan üç kap (tas) veya altı, ya da dokuz (kap içecektir), (bunu) rahmindeki mezarı temizlemek için içecektir.”

Açıklama:

(1). ”Gaomêz=şimdiki Kürtçe'deki Miz ê ga, ile aynı anlama gelen ”öküz idrarı”dır. Eski Aryanlar, öküz idrarı; Verethragna'nın Kutsal Büyük Ateşi'den getirilen külle birleştirildiğinde, kadının rahmine yerleşmiş olduğu farzedilen kötü güç Nasu'yu yıkacağı inancını taşıyorlardı.

52. ”Sonra o, kısrakların, ineklerin, koyunların veya keçilerin kaynatılmış sütünü, lapa ile veya lapasız içecektir. pişmiş eti susuz, ekmeği susuz ve şarabı susuz yiyip içecektir (1).”

Açıklama:

(1). Su yerine kaynatılmış süt ve şarap içecektir, çünkü suyun kirli biri tarafından içilmek suretiyle kirletilmesinden sakınılıyor.

53. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! O, ne kadarlık bir süre sadece bu tür et, ekmek ve şarap (gibi) gıdalarla beslenecektir?

54. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ”O, üç gece böyle kalacaktır; üç gece bu tür et, ekmek ve şarapla beslenecektir. Üç gece geçtikten sonra O, vücudunu, elbiselerini (önce) gaomêz ile (sonra) su ile dokuz deliği (1) kapsayacak şekilde yıkayacak ve böylece temizlenmiş olacaktır.”

Açıklama:

(1). Dokuz delik; vücutta bulunan dokuz deliktir (kafada yedi delik, seksuel delik ve dışkı deliği).

55. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! O, ne kadarlık bir süre böyle kalacaktır? İlk üç gün geçtikten sonra ne kadarlık bir süre daha, onun kendi kaldığı yer, yiyeceği ve giyeceği Mazda Tapıcıları'ndan tecrit edilecektir?

56. Ahura Mazda (şöyle cevapladı: ” O, Dokuz gün boyunca öyle kalacaktır. Üç gün geçtikten sonraki dokuz gün boyunca O, Mazda Tapıcıları'nın geri kalan kısmından tecrit edilmiş bir vaziyette oturacak, yalnız yaşayacaktır; oturduğu yer gibi, yiyeceği ve giyeceği de (ayrı olacaktır). Sonra, (yani) dokuz gün bittiğinde, O, vücudunu ve giyeceklerini (önce) gaomêz, (sonra) su ile yıkıyacaktır.”

57. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Bir keresinde yıkanıp temizlenmiş olan bu giyecekler; bir Zaotar, ya da bir Hâvanan, ya da bir Âtare-vaxşa, ya da bir Frabaretar, ya da bir Âbered, ya da bir Âsnâtar, ya da bir Rathwiskar, yada bir Sraoşa-varez (1), ya da herhangi bir rahip, ya da herhangi bir savaşçı veya çiftçi tarafından kullanılabilir mi?

Açıklama:

(1). Zaoter; büyük dinsel törenlerde dinsel ayet ve duaları okuyan başrahip. Hâvanan; havanda Homa presleyen rahip (Pehlevi; Raspi). Âtare-vaxşa; kutsal ateşi yakan rahip. Frabaretar; bir kurban töreni için lazım olan herşeyi getiren rahip. Âbered; kutsal suyu getiren rahip. Âsnâtar; törenlerde kullanılan kap-kacağı temizleyen rahip. Rathwiskar; kurban töreninde her bölümdeki eylemi gerçekleştiren rahip (kurban kesmekten tutun da dağıtımına kadar). Sraoşa-varez hakkında bkz; 25. madde için açıklama bölümüne.

58. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: Bu giyecek eşyaları, yıkanıp temizlenmiş bir şekilde olsalar bile hiç bir şekilde; ne bir Zaoter, ne bir Hâvanan, ne bir Âtare-vaxşa, ne bir Frabaretar, ne bir Âbered, ne bir Âsnâtar, ne bir Rathwiskar, ne bir Sraoşa-varez, ne bir başka rahip, ne bir savaşçı ya da çiftçi tarafından kullanılamazlar.”

59. ”Fakat eğer Mazdacı olan bu evde kadın ay hali görmekteyse veya (o evdeki) bir erkek çalışamaz duruma gelmiş ve hastalık alanı (armêst gâh denilen yere) oturmak zorunda kalmışsa, bu giyecek eşyalarını onlar; ellerini kullanabilir hale gelinceye kadar örtü ve yatak çarşafı olarak kullanabilirler.

60. ”Ben, Ahura Mazda, gerçekten bizim sahip olacağımız ve (kirlilikten) arta kalan şeyleri (elbiseleri), bir bakire kızın eğirmek için kullanamayacağı kadar küçük, en küçük derecedeki (1) bir şeyi, (yani) bir asperena (2) ağırlığındaki bir iplik kadar da olsa, kullanma(nıza) müsaade etmem.”

Açıklamalar:

(1). En küçük derecedeki; Avesta'da; ”a-vimam”, ölçülemez derecede küçük, yani günümüzde atom denilen parçacık. Bu sadece benim değil, bir çok araştırmacının da ortak görüşüdür.

(2). Asperena için bkz; IV. far, 48'in açıklama bölümü.

61. ”Eğer bir Mazda Tapıcısı, bir ölünün üstüne, bir genç kızın eğirdiği kadar küçük, hatta 'a-vimam' bir giyecek eşyasını bile atarsa, o adam yaşarken imanlı biri sayılmayacaktır, öldükten sonra ise onun için en iyi alemde (İslamlar'ın cennet dedikleri yerde) bir yer olmayacaktır.”

62. ”O (günahkar öldükten sonra) düşmanın (kötü güçlerin) dünyasına, karanlık dünyaya, karanlıktan mamul, karanlığın dölü olan bir dünyaya gidecektir. Ey günahkârlar! O dünyaya, o kasvetli aleme siz; kendi eylemleriniz, kendi öz ruhlarınız vasıtasıyla atıldınız.”

Açıklama:

Bu ”karanlık dünya” kavramının, İslamlar'ın cehennem dedikleri kavramla aynı anlamda kullanıldığı malumunuzdur.