Kitaplarım - Avesta I Vendidad

II. fargard

yima (cemşid)

Kavram olarak; Sami-Hami dinleri'nin Nuh'unu andıran Yima, Aryan Mitolojisi'nin en önemli figürlerinden biridir. Milattan en Aşağı 4000 Yıl öncesine ait olan Yima menkibesi, Ortadoğu kaynaklı dinleri de etkilemiştir. Bu dinlerin en eskisi olan İlkel dönem Yahudiliği'nin tarihinin bile Milattan 1400 Yıl öncesine gitmediği bilindiğine göre, benzer figürler konusunda bu dinlerin (yani Yahudilik, Hristiyanlık ve Müslümanlığın) Aryan Mitolojisi'nden etkilendiklerini yadsımak imkansızdır. Ortadoğu dinlerinin "Nuh"u, Aryanlar'da "Yima" idi. Nuh halkını bir tufandan korumaya çalışır, Yima şiddetli bir kıştan. Nuh sığınak olarak, yabancısı olduğu gemi yapımı işine atılmak zorunda bırakılır; Yima ise yabancısı olduğu inşaat işine atılmak zorundadır. Bu kadar benzerlik yetmez mi?

Medler'in Yima'sı, Hindular'da "Yama"dır. Ama aynı mitolojiden kaynaklansa da Yima menkibesi ile Yama menkibesi arasında ayrıntılarda, Nuh-Yima farklığı kadar olmasa da, yine de bazı farklar vardır. Hindular'ın Yaması ilk insandır. Oysa Avestik Yima 5. kuşaktan bir insandır. Yama ilk rahiptir. Oysa Vendidad, Yima'ya; "bu konuda eğitilmediğini" söyletir. Yama kurban kesme olayının kötülüğü ile ilgili olarak tavır almıştır, ki hükümdarlığının ilk yıllarında halkına biftek yemeyi yasaklayarak ölümsüzlük sağlayan Yima da aynı tavrı sergilemiştir. Fakat daha sonra bu yasağı kendisi çiğner ve tüm insanlığa ölümsüzlüğü kaybettirir. Zarathuştra, kendi eseri olan Gathalar'ında onu bu suçundan mahkum etmiştir.

Metnin tercümesi:

1. Zarathuştra Ahura Mazda'ya sordu:

Ey Ahura Mazda, son derecede hayırlı ruh, Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri!

Benden, (yani) Zarathuştra'dan önce kiminle konuştun, kime Ahura'nın, (ve dolayısıyla) Zarathuştra'nın kanununu öğrettin, kimdir bu ölümlü ey Ahura Mazda?

2. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı:

Büyük koruyucu (çoban) dürüst Yima (idi), ey Kutsal Zarathuştra! O, kendisiyle ben, (yani) Ahura Mazda'nın görüştüğü (ve) Ahura'nın, (dolayısıyla) senin, (yani) Zarathuştra'nın düzenini öğrettiği ilk ölümlüdür (1).

Açıklama:

(1). Bu bölüm çeşitli kaynaklara bağlı olarak tercüme geliştiren değişik yazarlar arasında değişik şekillerde tercüme edilmiştir. Mesela; Haug, "şanslı ve sürüler açısından zengin Yima" der. Pehlevi versiyonu ise daha mantıklı bir tercüme geliştirmiş ve "iyi sürülerin adamı" ibaresini geliştirmiştir. Burada Yima; insan ve hayvan "sürülerini" gereği gibi koruyandır.

3. Ey Zarathuştra, Ben, Ahura Mazda onunla konuştum (ve) şunları söyledim: "(Sen) Vivanğat'ın oğlu dürüst Yima, benim düzenimi (insanlara) taşıyan ve anlatan ol!"

Ve Ey Zarathuştra, dürüst Yima beni cevapladı (ve şöyle) dedi:

"Ben vaiz olarak doğmadım, ben senin düzeninin (bilgilerini) taşıyıcısı olarak eğitilmedim."

4. Ey Zarathuştra, o zaman Ben, Ahura Mazda kendisine şunları söyledim:

"Madem sen benim düzenimin (bilgilerinin) nakledicisi, vaızı olmak istemiyorsun, o zaman benim dünyamın gelişmesini sağla, benim dünyamın çoğalmasını (büyümesini) sağla; üstlen (benim) dünyamın beslenmesini, yönetimini ve gözetimini."

5. Ve ey Zarathuştra, dürüst Yima beni cevapladı (ve şöyle) dedi:

"Evet! Ben senin dünyanı geliştirmek isterim, ben sen dünyanı çoğaltmak (büyütmek) isterim. Evet! Ben senin dünyanı beslemek, yönetmek ve gözetlemek isterim. Ben kral iken, orada; ne soğuk rüzgâr ne de sıcak rüzgâr, ne hastalık ne de ölüm olmayacaktır."

6. …(kayıp)

7. Sonra Ben, Ahura Mazda, ona iki tamamlayıcı şey getirdim; altın kakmalı bir yüzük ve altın kakmalı bir hançer. İşte şuraya bak, bu; krallara yaraşır egemenliğin sahibi Yima'dır (1)!

Açıklama:

(1). Yüzük hususunda yazarlar hemfikir değiller. Haug "hayvanları dürtmek için kullanılan ucu sivri bir sopa" olarak tarif eder ilk aleti. İngilizler'in "goad dedikleri bu alete biz Zazaki'de "mesasy" deriz. Pehlevi versiyonu "delme aleti" der bu ilk alete. Ben kolaylık olsun diye Darmesteter'in tercüme metnindeki "yüzük" kelimesini kullanacağım. Siz incelemenizde diğer alternatifleri de göz önünde bulundurun.

8. Böylece Yima'nın yönetiminde üçyüz kış geçti. Dünya sığırlar, (diğer) hayvan sürüleri, insanlar, köpekler(1), kuşlar ve kızıl alevli ateşlerle doldu. (Artık) sığır ve (diğer) hayvan sürüleri ile insanlar için (boş) yer kalmamıştı.

Açıklama:

(1). Köpek Vendidad'da sadece bildiğimiz köpek anlamında değil, insanlar için faydalı olarak kabul edilen pekçok hayvanı kapsayacak bir kelime olarak kullanılmıştır. Bu hayvanların hepsi eski Medler'de kutsaldı. Bundan dolayı ileriki metinlerde adları sık sık geçecektir.

9. Bunun üzerine Ben Yima'yı uyararak (şunları) söyledim: "Ey Vivanğat'ın oğlu dürüst Yima, dünya sığır ve (diğer) hayvan sürüleri ile, insanlarla, köpeklerle, kuşlarla ve kızıl alevli ateşlerle doldu."

10. Bunun üzerine Yima Güneş'in günortası yoluna saparak aydınlığa doğru gitmek üzere (güneye doğru döndü ve) parlak gökyüzüne yöneldi (1). (Ve) daha sonra dünyaya (parmağındaki) altın yüzükle tazyik etti ve hançer(i) ile delerek şöyle konuştu:

"Ey Spenta Armaiti (2); parçalarını iyilikle (iyi niyetle) aç, sığır ve hayvan sürüleri ile insanları taşıyacak şekilde kendini uzaklara kadar ger (yani genişle)."

Açıklama:

(1). Darmesteter metinde geçen "rapîdwîn" yani "öğlen vaktí" terimini atlamış gibi görünüyor. Bunun yerine öğlen vaktine doğru bir yorum getirerek "güneye doğru" terimini kullanmayı tercih etmiştir. Herkes güneşin öğlen saatlerinde güneyden ışıdığını bilir. Öte yandan Haug aydınlık terimini (Pehlevi; rôsanîh), "yıldız" olarak anlamıştır. Ben elimdeki tüm tercüme ve yorumları, orijinal metinle bir araya getirdiğimde hiç bir tercümeye tam olarak bağlanmamam gerektiğini anladım ve bundan dolayı ayrı bir yol tutturarak metnin vermek istediği asıl anlamı vermeye çalıştım. Fakat bunun yanında kimin hangi yolu tutturduğunu da belirtiyorum.

(2). Kelime anlam› itibariyle "dine sadakat", "dindarl›k" veya "sevgi" demek olan Spenta Armaiti, eski Aryan dininde "yer ana"d›r. Armaiti özünde dinin gösterdiği yol olan doğru düşünceyi telkin eden Mazda Dini'ni temsil ediyor. Egemenlik (Xşathra) ile birlikte düşünüldüğünde; Dindarlık'ın insanın kendi özüne olan hakimiyetini ve toplum içinde doğru düşüncenin hakimiyetini işaret ediyor. Ahura Mazda bu veçhesi ile, yarat›lan›n yaratanın gösterdiği yola sayg›s›n›n temin edilmesini hedefliyor. İnsan› bir nevi Mikro Kosmos olarak alg›layan Bahdiniler, kazan›lan bu sayg›l›l›ğ›n, ruhun evrensel Kötü'nün bir parşası olan kendi içindeki kötüye olan direncini artt›rd›ğ›na inan›rlar.

Zarathuştra tüm eski Aryan Tanrıları'nı redettiği halde "Yer Ana"y› değiştirerek de olsa ald› ve Ahura Mazda'ya onun bir veçhesi olarak bağlad›. Yer Ana olarak Aramaiti, köylülüğün ilgi alan›na giren konularda "iyi öğeler"in temsilcisi oldu. Onun karş›t› olan Pairimati; "en büyük küstahl›ğ›" temsil eder. İran'›n asiller s›n›f›n› oluşturan hvêtu'nun işlediği "günah" olarak Yaştlar'da ad› geçen Pairimati, daha sonra gelen pekçok düşünürün de işlediği bir motif olmuştur. Taromaiti veya Pairimati, gururlu Pers asillerinin günah› olarak Aramaiti'nin cephe ald›ğ› başl›ca kavram konumundayken, öte yandan da "açişto mantuş", yani "en kötü hami" denilen ve gâuş vâstra denilen köylüleri ezen asillerin bir diğer s›fat› gündeme geliyor. Bu yoksul köylüler, yani gâuş vâstralar, vaso.yati veya vaso.şiti, yani serbest hareket etme hakk›na sahip değillerdi. Zarathuştra, Yasnalar'da onlar›; "hiç kimse o düşük rütbelilerin (köylülerin) ne kadar yüce olduklar›n› bilemez" der. Topraklara zorunlu olarak bağl› olan bu köleler, serfler, Zarathuştra'n›n en büyük değer verdiği üreticilerdir. Zarathuştra Yasna 32.15'te "kendi öz hayatlar›n›n efendileri olmalar› (Hvêtolar) taraf›ndan engellenen ve eziyet çeken bu insanlar, Vohu Manah'›n evine taş›nacaklard›r (yani cennete).." der.

11. …Ve Yima Dünya'yı eskisinin üçte biri nisbetinde daha geniş hale gelmesine sebep oldu. Orada sığır ve diğer hayvan sürüleri ile insanlar, istedikleri sayıda ve arzuladıkları gibi (yerleştiler).

12. Böylece Yima'nın yönetimindeki (dünyada) altıyüz kış geçti. Dünya yeniden sığır ve diğer hayvan sürüleri, insanlar, köpekler, kuşlar ve kızıl alevli ateşlerle doldu, başka sığır ve diğer hayvan sürüleri ile insanlar için yer kalmadı.

13. …Ve Ben dürüst Yima'yı uyararak(şöyle) söyledim: "Ey Vivanğat'ın oğlu dürüst Yima, Dünya sığır ve diğer hayvan sürüleri, insanlar, köpekler, kuşlar ve kızıl alevli ateşlerle doldu, sığır ve diğer hayvan sürüleri ile insanlar için başka yer kalmadı."

14. Bunun üzerine Yima Güneş'in günortası yoluna saparak aydınlığa doğru gitmek üzere (güneye doğru döndü ve) parlak gökyüzüne yöneldi. (Ve) daha sonra Dünya'ya (parmağındaki) altın yüzükle tazyik etti ve hançeri ile delerek şöyle konuştu:

"Ey Spenta Armaiti; parçalarını iyilikle aç, sığır ve diğer hayvan sürüleri ile insanları taşıyacak şekilde kendini uzaklara kadar ger (yani genişle)."

15. …Ve Yima Dünya'yı eskisinden üçte biri nisbetinde daha geniş hale gelmesine sebep oldu. Orada sığır ve diğer hayvan sürüleri ile insanlar, onun istediği sayıda ve onun arzulayıp istediği gibi (yerleştiler).

16. Böylece Yima'nın yönetimindeki (dünyada) altıyüz kış geçti. Dünya yeniden sığır ve diğer hayvan sürüleri, insanlar, köpekler, kuşlar ve kızıl alevli ateşlerle doldu, başka sığır ve diğer hayvan sürüleri ile insanlar için yer kalmadı.

17. …Ve Ben dürüst Yima'yı uyararak (şöyle) söyledim: "Ey Vivanğat'ın oğlu dürüst Yima, Dünya sığır ve diğer hayvan sürüleri, insanlar, köpekler, kuşlar ve kızıl alevli ateşlerle doldu, sığır ve diğer hayvan sürüleri ile insanlar için başka yer kalmadı."

18. Bunun üzerine Yima Güneş'in günortası yoluna saparak aydınlığa doğru gitmek üzere (güneye doğru döndü ve) parlak gökyüzüne yöneldi. (Ve) daha sonra Dünya'ya (parmağındaki) altın yüzükle tazyik etti ve hançeri ile delerek şöyle konuştu:

"Ey Spenta Armaiti; parçalarını iyilikle aç, sığır ve diğer hayvan süruleri ile insanları taşıyacak şekilde kendini uzaklara kadar ger (yani genişle)."

19. …Ve Yima Dünya'yı eskisinden üçte bir nisbetinde daha geniş hale getirdi. Orada sığır ve diğer hayvan sürüleri ile insanlar, onun istediği sayıda ve onun arzulayıp istediği gibi (yerleştiler).

II

20. (…kayıp)

21. Yaradan, (yani) Airyana Vaeco'da (1) yüksek bir üne sahip (olan) Ahura Mazda, İyi Nehir Daitya'nın (2) kıyısında göksel meleklerle [Yazatalar'la (3)] birlikte bir toplantı çağrısında bulundu.

Airyana Vaeco'da yüksek bir üne sahip (olan) iyi koruyucu, dürüst Yima (oradaki) İyi Nehir Daitya'nın kıyısına üstün (değerdeki) ölümlüleri (4) toplantıya çağırdı.

Airyana Vaeco'da yüksek bir üne sahip (olan) Ahura Mazda, (buradaki) İyi Nehir Daitya'nın kıyısındaki bu toplantıya göksel meleklerle (yazatalarla) birlikte geldi.

Airyana Vaeco'da yüksek bir üne sahip (olan) iyi koruyucu, dürüst insan Yima İyi Nehir Daitya'nın kıyısındaki bu toplantıya üstün (değerdeki) ölümlülerle birlikte geldi.

Açıklamalar:

(1) Airyana Vaeco'nun neresi olduğu hususunda I. Fargard'a bakınız.

(2). Daitya, Airyana Vaeco'da bir nehirdir. Bu nehrin hangi nehir olduğu çok tartışılmaktadır. Ben Avesta'nın tüm bölümleri ve Parsiler'in dini kitapları ile İslam ve Grek yazarlarının yapıtları üzerinde yaptığım özenli bir çalışma sonucu bu nehrin Aras Nehri'nin bir kolu veya kendisi olduğu kanaatına vardım (Bkz; Zarathuştra-1995).

(3). Darmesteter'in kullandığı "Göksel Tanrılar" tabiri, Zarathuştracılığa ve onun sonraki versiyonu olan Zerdüştiliğe uymayan bir tabirdir. Bununla burada, Tanrının Veçheleri diye nitelediğim "Ölümsüz Altılar" kastedilmektedir. Zaten Haug'da Göksel Tanrılar tabiri yerine "Göksel Melekler" tabirini kullanmış. Terim Pehlevi versiyonunda da "mînûyãn yazadãn=Ruhsal yazatalar (melekler)" şeklinde geçiyor.

(4). Üstün değerdeki ölümlüler, dindar Airyana Vaecolular'dır.

22. Ve Ahura Mazda Yima'ya hitap ederek şöyle dedi:

"Ey Vivanğat'ın oğlu dürüst Yima! Maddi dünyaya öldürücü kışlar çökecek, (söz konusu kışlar) beraberinde son derecede kötü, bozuk soğuklar getirecek. Maddi dünyaya öldürücü kışlar çökecek, o (gelecek olan kışlarla birlikte) dağların en yüksek tepelerinde bir aredvi (1) derinliğinde kar tabakaları (oluşacak).

Açıklama:

(1). Burada kastedilen şey, karın kalınlığının en az olduğu bölgelerde bile belli bir derinliğin altına düşmeyeceğidir. Aredvi; 14 parmak yüksekliğindeki bir uzunluk ölçüsüdür. 1 parmak=2,54 cm. Bu bölümle ilgili bir açıklama daha: Görüldüğü gibi Ahura Mazda sadece bir uyarıda bulunarak, insanların yaklaşmakta olan bir felakete karşı uyanık olmalarını sağlamak istiyor. İsrail kaynaklı dinlerde Tanrı kendisini dinlemeyen kullarını cezalandırmak için felaketi kendisi planlıyor. Oysa Bahdin'de Tanrı'nın kendisini dinlemeyen kullarını cezalandırması gibi bir olay yoktur. Bu arada bazı yazarların yine de farklı yorumlar getirdiklerini kaydetmeliyim. Mesela‚ Bartholomae, kışın "kötü insanlık"ın üstüne çökeceğini kaydederken, Justi'nin yorumu; "kötü kışın insanlığın üstüne çökeceği" şeklindedir. Haug ise "kışın getireceği kötülük"ten bahseder. Pehlevi versiyonu ise; "vatar zamestãn rasêt", yani; "çok günahkâr kılar gelecek" der. Bu yorum farklılıkları, Vendidad'ın gramatik açıdan yoruma açık bir şekilde yazılması dolayısıyladır.

23. Ve hayvanların her üç türü de ölecek, (yani) şu kırda yaşayanlar, şu dağların tepelerinde yaşayanlar ve şu vadilerin içlerindeki ahırlarda barınanların tümü (ölecek).

24. O kıştan önce şu tarlalar sığırlar için otla dolacak. Şimdi (yani söz konusu kıştan önce) dereler taşıyor, karlar eriyor, bu ülke dünyada mutlu bir ülke gibi görünüyor olacak, ki burada koyunların dahi ayak izleri (1) görünecek.

Açıklama:

(1). "Koyunların ayak izleri" Medya'da kullanılan bir tabirdir. Pehlevi versiyonunda bu ayak izlerinin görünmesinin bir mucizenin işareti olacağı kaydedilmiştir. Yazarların çoğu bu ayak izleri ibaresini şüpheli bulmaktadırlar. Ama herhalde bununla, çok çekingen bir hayvan olan koyunların bile mutluluktan hareketlenebilecekleri anlatılmak isteniyor.

25. Bundan dolayı Sen, her kenarı bir koşu alanı uzunluğunda (1) olacak (kare) şeklindeki bir Vara (2) inşa et. Buraya koyunların ve öküzlerin, erkeklerin, köpeklerin, kuşların ve kızıl alevli ateşin tohumlarını (3) yerleştir.

Bundan dolayı Sen, her kenarı bir koşu alanı uzunluğunda olacak (kare) şeklinde bir Vara inşa et. (Bu) insanlar için oturulacak bir yer olsun, bir Vara, her kenarı bir koşu alanı uzunluğunda, sürüler için bir ağıl.

Açıklamalar:

(1). "Bir koşu alanı uzunluk", daha sonraki dönemlerde "hâthra" adını alacak olan bir uzunluk birimidir. 1 hathra= 1 İngiliz mili.

(2). Vara, kısaca sığınak demektir. Görüldüğü gibi Medler'in "tufan" anlayışı ile İsrail kaynaklı dinlerin bu konudaki anlayışı arasında bir temel fark daha var. İsrail kaynaklı dinlerde sığınak bir gemi iken, Medler'de bu, kale şeklindeki bir yapıdır.

(3). "Tohumlar" tabiri bence buraya uygun düşmüyor. Çünkü daha sonraki açıklamalardan, yukarıda bahsi geçen varlıkların Vara'da canlı olarak muhafaza edildiklerini göreceğiz. Bunun için "tohum" tabiri yerine "tohumluk" tabiri daha uygun düşer. Pehlevi versiyonunda; "martãn awar-mânisnîh râ=adamların barınağı olarak" ve "gâvãn gô-stân râ=öküz için sığır ahırı olarak" demek suretiyle bu görüşü doğruluyor. Aynı şeyi zend de doğruluyor.

26. Sen oraya; bir hâthra uzunluğundaki yatağında akacak olan suları yerleştireceksin, sen; (bu suların) her zaman yeşil kalacak ve tükenmez gıdalarla dolu olan kıyılarına kuşları (1) yerleştireceksin. Sen orada; balkonlu bir ev, bir avlu ve bir dehlizden oluşan barınaklar inşa edeceksin.

Açıklama:

(1). Bir önceki bölümde bahsettiğim "tohum" olgusunun aslında hayvanın kendisi olduğu bu bölümle açıkça anlaşılıyor.

27. Sen oraya; yeryüzündekilerin en irisinden, en iyisinden ve en üstününden erkek ve kadınların tohumlarını yerleştireceksin. Sen oraya; yeryüzündekilerin en irisinden, en iyisinden ve en üstününden her çeşit sığırın tohumunu yerleştireceksin.

28. Sen oraya; yeryüzündekilerin en irisinden, en iyisinden ve en üstününden her çeşit ağacın tohumunu yerleştireceksin, Sen oraya her türlü yiyeceğin (1) tohumlarından yerleştireceksin, (ki bunlar) gıda (bakımından) en dolu, koku (bakımından) en tatlı (olacaklar). Oraya tüm bu tohumların her birinden ikişer tane olmak üzere, insanlar Vara'da oturdukları müddetçe tükenmeyecek kadar koyacaksın.

Açıklama:

(1). "Xvarisnãn", günümüz Kürtçesi'nde de "yiyecek" anlamına geliyor. Fakat Darmesteter, "meyva" demeyi yeğlemiş.

29. Orada hiç bir kamburlu (insan) bulunmayacak, hiçbir güvercin göğüslü (insan) da (bulunmayacak), (cinsel) iktidarsızlık ve delilik olamayacak, yokluk, yalan, adilik, hasetlik (olmayacak), çürük dişli ve cüzzamlı (kişi) doğmayacak., ya da Angra Mainyu'nun ölümlülerin vücuduna vurduğu damgalar [(1) olmayacak].

Açıklama:

(1). "Ölümlülerin vücuduna vurulan (şeytani) damga", ile bazı insanların vücudunda doğuştan bulunan lekeler kastediliyor. Şimdiki Kürtler'i de etkileyen bu lekeler, bugünkü Kürt insanı tarafından; "yatır işareti" olarak kabul edilir. Yani Medler döneminde aynı damgayı Kötü Güçler insanlara "vururken", İslamiyet'ten sonra bu damganın, analara kızan yatırların işi olduğu inancı yerleşmiştir.

30. Bu (inşa ettiğin) yerin merkezi kısmına dokuz, orta yerde altı sokak, kenar bölgelerde üç tane sokak düzenleyeceksin. En geniş kısımlardaki sokaklara bin, orta bölgedeki sokaklara altı yüz, kenardaki sokaklara ise üçyüz erkek ve kadının tohumunu yerleştireceksin. Sen o Vara'yı altın bir çemberle (kubbe ile) kaplayacaksın, ona bir kapı yapacaksın ve (Vara'nın duvarının) içine kendiliğinden parlayan bir pencere yapacaksın.

Açıklama:

Videvdad'ın metnine bağlı kalan bazı yazarlar, bunu başka türlü yorumlarlar. Justi'ye göre Yima; inşa edeceği "Deh= Zazakideki dew=köy"ün ön kısmında dokuz, orta kısmında altı, arka kısmında üç dar sokak, "prthwo=köprü veya geçit" açacaktır, ki oraya sırayla 1000, 600 ve 300 insan tohumu yerleştirsin. Bu metnin tercümesinde daha başka karışıklıklarda vardır. Örneğin; "altın bir çember" bazı yazarlar tarafından red edilir ve bunun "çember şeklinde kapama" (bildiğimiz kubbe şeklindeki bir yapı) anlamına geldiğini ileri sürerler. Pehlevi versiyonu "altın kubbe inşa et" diyor. Yazarlar tarafından "Kendiliğinden ışıldayan pencere" fikri de red ediliyor. Bunun "ışık için pencere" şeklinde tercüme edilmesi gerektiğini kaydederler. Fakat pehlevi versiyonu; "xvârôşan=kendiliğinden ışık veren" diyor, ki bu görüş yazarların ekserisi tarafından da aynen benimsenmiştir. Bunların bir kısmı bana da doğru imiş gibi geliyor.

31. Yima (daha) Sonra içinden konuşmaya başladı: "Ben Ahura Mazda'nın yapmamı emrettiği Vara'yı nasıl yapabileceğim?"

…Ve Ahura Mazda Yima'ya (şöyle) dedi: "Ey Vivağvat'ın oğlu dürüst Yima! Yeri topuk darbelerinle ez ve çömlekçilerin çömlek (yapmak için kullandıkları) kili yoğurdukları gibi, sen de (bu ezdiklerini) ellerinle yoğur."

[32. Ve Yima, Ahura Mazda'nın istediği gibi yaptı, yeri topuklarının darbeleriyle ezdi, (bu ezdiklerini) çömlekçilerin çömlek (yapmak için kullandıkları) kili yoğurdukları gibi elleriyle yoğurdu (1).]

Açıklama:

(1). Araştırmacılar bu bölümü Vendidad'ın; "Vendidad Sada" adlı versiyonundan almışlardır.

33. …Ve Yima her kenarı bir koşu alanı uzunluğunda olan kare şeklindeki Vara'yı yaptı. Oraya koyunların ve öküzlerin, erkeklerin, köpeklerin, kuşların ve kızıl alevli ateşin tohumlarını yerleştirdi. O, her kenarı bir koşu alanı uzunluğunda, insanlar için barınak ve hayvanlar için bir ağıl olacak olan bir Vara inşa etti.

34. O, oraya bir hathra uzunluğundaki yatağında akacak olan suları yerleştirdi. O, (bu suların) tükenmez gıdalarla dolu ve her zaman yeşil kalacak olan kıyılarına kuşları yerleştirdi. O, orada; balkonlu bir ev, bir avlu ve bir dehlizden ibaret olan barınaklar inşa etti.

35. O, oraya yeryüzündekilerin en irisinden, en iyisinden ve en üstününden (olmak üzere) erkeklerin ve kadınların tohumundan yerleştirdi, O, oraya yeryüzündekilerin en irisinden, en iyisinden ve en üstününden (olmak üzere) her çeşit sığırın tohumundan yerleştirdi.

36. O, oraya yeryüzündekilerin en irisinden, en iyisinden ve en üstününden (olmak üzere) her türlü ağacın tohumundan yerleştirdi, O, oraya gıda bakımından en üstün, koku (1) bakımından en tatlı gıdaların tohumundan yerleştirdi.

Açıklama:

(1). Burada kokudan kasıt, tad olmalı.

37. …Ve orada hiç bir kambur adam, hiç bir güvercin göğüslü adam, hiç bir (cinsel) iktidarsız, hiç bir deli yoktu; yokluk, yalan, adilik ve haset yoktu; çürük dişli kimseler, cüzzamlılar doğmadı; Angra Mainyu'nun insanların vücuduna vurduğu damgalar olmadı.

38. Bu yerin en geniş olan merkezi kesiminde dokuz, orta kesimde altı, kenar kesimde üç olmak üzere dokuz sokak düzenledi. Bu yerin en geniş kısmındaki merkezdeki sokaklara 1000, orta kesimdeki sokaklara 600, kenardaki sokaklara 300 erkek ve kadının tohumundan yerleştirdi. O, bu Vara'yı altın bir çember ile (kubbe ile) kapattı, bir kapı ve Vara'nın (duvarının) içine kendiliğinden parlayan bir pencere yerleştirdi.

39. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! (Hangi şeyin ışığı aydınlatıyordu) Yima'nın yaptığı Vara'yı?

40. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: " Bunlar yaratılmamış (1) ve yaratılmış olan ışıklardır (Birlikte). Orada yıldızlar, ay ve güneş'in (yılda) bir kez doğup battıkları görülür ve bir yıl sadece bir gün gibiymiş gibi görülür (hissedilir)."

Açıklama:

(1). Yaratılmamış ışığı Pehlevi yorumcular, yani Zend yazarları göksel olan ışık olarak kabul ederler. Yaratılmış olan ışık ise onlara göre yerden gelen ışıktır. Oysa mitolojinin orijinal versiyonunda Ahura Mazda'nın oluştuğu ışık yaratılmamıştır. diğer her şey, ki bunlara yıldızlar, ay ve güneş de dahildir, yaratılmıştır (bkz; Aryan Mitolojisi adlı çalışmam).

41. "Her kırk yılda bir (1), bir çiftten biri erkek, biri dişi olmak üzere bir çift (insan) doğdu. Bu, her tür sığır için de böyle oldu. …Ve Yima'nın yaptığı Vara'da yaşayan adamlar en mutlu bir hayat yaşadılar.

Açıklama:

(1). Metnin bu kısmı felaketin sona erdiği süreyi kapsıyor. Fakat mutlu hayat, Vara'da sürdürülen hayattır.

42. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Yima'nın yaptığı Vara'ya Mazda'nın düzenine (ait bilgileri) taşıyan (getiren) kimdir?

Mazda (şöyle) cevapladı: " Bu Karşipta (adlı) kuştur (1), Ey Kutsal Zarathuştra!"

Açıklama:

(1). Karşipta Kuşu'nun; "varağna" denilen ve Med Mitolojisi'nin önemli yazatalarından biri olan Varatraghna'nın büründüğü şekillerden biri ile sıkı bir benzerliği vardır. Bundahişn,Karşipta Kuşu'nun gökyüzünde yaşadığını, yeryüzünde yaşadığında ise kuşların kralı olduğunu, Yima'nın inşa ettiği Vara'ya; Avesta'yı kuş dilinde okumak suretiyle, Mazda'nın düzeninin (bilgilerini) taşıdığını kaydeder.

43. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Orada (göksel) efendi (Ahura) ve (yersel) hükümdar kimdir?

Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: " Urvatad-nara (1) Ey Zarathuştra! Ve sen kendinsin Zarathuştra!"

Açıklama:

(1). Çeşitli kaynaklar, Zarathuştra'nın üç oğlunun olacağını bildirirler. Bunlar; İsad-vastra, Hvare-şithra, Uravtad-nara'dır. Mitolojiye göre bunlar üç toplumsal sınıfın yani; rahiplerin, savaşçıların ve çiftçilerin babası ve şefidirler. Her kaynak, yayınlandığı dönemdeki dilin bozulması oranında bu çocukların isimlerini değişik olarak verirler. İşte bu bölümde geçen Urvatad-nara'da Zarathuştra'nın oğullarından birinin, yani rahiplerin babasının adıdır. Vendidad'da yer aldığı şekliyle adıdır.