Kürtler oyunları görüyorlar, ama...II

Kürtler oyunları görüyorlar, ama...II

Yazı iki bölüme sarktı, ama gerekliydi. Çünkü dert büyük, konuşulanlar ise kişisel. Milli konulara girmek sofraya konan günü geçmiş salata gibi pörsümüş bir vaziyette sırıtıyor. Olmuyor, hiç olmuyor. Herşeyin elden gitmesi gibi bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuz bu safhada hala şu güce veya bu güce dayanarak, kendi içimizden birilerini tasfiye etmeye kalkmanın adını siz koyun.

Bugün birlik ve beraberlik günüdür. ABD ile dost ol, ama sırtını dayama! Türk iktidarı ile konuÅŸ, ama elini kaptırma! BaÄŸdad’daki ve Tahran’daki ÅŸii milliyetçileri iyi tanı. Unutma bu yazı siyasi partilere deÄŸil, siyasi gözlemcilere hitap ediyor. Bir siyasi gözlemci, bir parti kadrosu gibi davranamaz, onların hoÅŸlarına giden sözlere angaje olamaz. Siyasi partilerin liderleri, elbette gerekli gördükleri her odak ile konuÅŸurlar. Bu onların sorumlulukları gereÄŸidir. Ama bir siyasi gözlemci “baltacının hınk deyicisi” gibi davranarak yanlışı ile doÄŸrusu ile siyasilerin her tavırlarını onaylayamaz, onaylatmak için katakulilere giremezler. Kürdistan gibi bölünmüş, ilhak edilmiÅŸ bir ülkenin siyasi gözlemcileri “ÅŸu partinin, ÅŸu liderin tavrı sonuna kadar doÄŸrudur” diye düşünüp laf üretemez, tavır koyamazlar. Bütün bunların hepsini bir arada gösterenler, yalakadırlar, kiÅŸisel emellerini milletin amaçlarının önüne koyanlardır. Bunları tanı!

Bakın son günlerde pekçok laflar edildi. Türk Devleti’nin başı “ister terör sorunu deyin, ister Kürt Sorunu deyin, ister GüneydoÄŸu Sorunu deyin” diye baÅŸlayan bir cümle sarf etti. Bunu hemen olumlu bir geliÅŸmeye yorumladık.. Olur mu ÅŸimdi bu naneyi yemek? Herif bunu söylerken aynı anda “Kürtler’le mücadele müsteÅŸarlığı” olarak tarif edilmesi gereken bir müsteÅŸarlık kuruldu. Aynı anda koruculuÄŸun tartışılması projesi rafa kaldırılmış, Güney üzerine müthiÅŸ bir baskı uygulanmaya baÅŸlanmıştı. BaÄŸdad’a damlayan Pelosi ise sadece şırrek ağızlı yeni diktatör Maliki ile görüşerek Irak’ın mükemmel durumunu (ki siz bunu hal-u pürr melalini diye okuyunuz) anlayarak evine dönmüştü. Türk Genelkurmayı tehditler savurmaya devam etti..

Bence Türk Devleti’nin başı önemli bazı laflar ederek kendilerini ele vermiÅŸ durumdadır. Nedir bu? Söz konusu Zat “Terör Sorunu-Kürt Sorunu-GüneydoÄŸu Sorunu” gibi üç önemli terimi aynı cümlede kullanmıştır, hem de aynı gibi göstererek. Bu oldukça önemli bir “dil sürçmesi”dir. Çünkü eÄŸer Sorun Kürt Sorunu ise, buna Terör sorunu diyemezsiniz. Çünkü Kürt Sorunu siyasidir. Oysa terör korkutmaya dayanan, hedefi net olmayan bir eylem biçimidir. O halde bu ikisini aynılaÅŸtırmak ve siyasi bir çözümle ortalığı yatıştırmaya çalışmayı önermekle Türk Devleti’nin başı otomatikman ÅŸimdiye kadar yalan söylediÄŸini itiraf etmiÅŸ oluyor. Bu yalan ABD’yi de AB’yi de kapsar.. O halde Washington merkezli olarak hazırlanan “terörist örgüt listeleri” de bilimsel deÄŸil, siyasal bir tercihle hazırlanmıştır. Bunu kavramak, “post-modern oyunlar”a gelmemek için önemlidir.

Tam da bu katakulileri tuÅŸlara döktüğüm ÅŸu saatlerde (11/05), yani hamam oÄŸlanı Sadr’ın Tahran’a vardığı sırada Kerkük’te bomba patladı ve güvenlik güçlerinden 10 kiÅŸi hayatını kaybetti. Bugün ise Dersim ve Amed-Çolig cıvarında Türk askerlerinin saldırısı baÅŸladı. Sonucu elbette takip edeceÄŸiz. Yani hem Güney’de, hem kuzey’de aynı anda saldırıya uÄŸradık. Düşman’ın barışçı mücadele falan gibi kavramları nasıl anladığını gördük. Türk TV’lerinin yayınları yine savaÅŸ tamtamları eÅŸiliÄŸinde sürdürülüyor.

Vaziyet budur! Budur ol hikayet!

Şimdi bazı kavramları yeniden açma lüzumunu his ediyorum, şöyle:

Türkiye: Ben Kürdistan gibi bir kavramı yasaklayarak yerine “Türkiye” diye yapay bir kavramı koyan vahÅŸi bir yönetimin oyununa gelmeyi red ediyor, bir yalandan ibaret olan “Türkiye” kavramının yerine Türk Devleti kavramını kullanıyorum. “Türkiye” kavramı bende hep inkar, ilhak ve asimilasyon hissini uyandırmaktadır.

Legal: Legal roma hukukundan alınma bir kavramdır ve “meÅŸruluk”, gücünü halktan alan meÅŸruluk anlamında kullanılır. Bizim misalimizde partiler, eÄŸer ulusal kurtuluşçu iseler iÅŸgal güçlerinin devleti tarafından “kanun dışı”, “gayrimeÅŸru” olarak nitelenirler. Bazı unsurlar Kürt Partileri’ni “legal” çalışmak, yani Türkler’in müsaade ettikleri sınırlar içerisinde ve belli sınırlar içerisinde faaliyete sevk etmek için bazı yerler veya kurumlardan para alarak zorlamaya çalışıyorlar. Bunu uydurmuyorum ve bu unsur isterse isim vererek tezimi kamuoyuna sunabilirim. Bu unsurlar ve destekçileri ayaklarını denk atsınlar. Söz konusu vatan olunca bizim için bütün sular durur.. Kutsal olan vatandır. KiÅŸiler deÄŸil. Bu unutulmasın. Bu açıdan baktığımızda bütün Kürt partileri legaldir! Haklılıklarını vatandaÅŸlarının desteÄŸinden, amaçlarının meÅŸruluÄŸundan alırlar..

2009-05-12

A Sirac Kekuyon