Kürt Milleti’ne vasiyetimdir

Kürt Milleti’ne vasiyetimdir

Ey yüzyıllardır ezilen, gün yüzü görmeyen Büyük Millet’im.. Canlıların ÅŸimdiye kadarki kaderinde doÄŸumu takip eden bir ölümü de göğüslemeleri ÅŸartı vardır. Ä°nsanlar bir istisna teÅŸkil etmezler. Kimisi “yaradan beni alacak” der, dualar ve ibadetlerle o inandıkları yaradanın yakasına yapışarak cennete, gökyüzündeki tanrısal krallığa, büyük ve sonsuz mutluluk ışığına kavuÅŸmanın savaşını verir, kimisi de doÄŸaüstünü red ederek yaÅŸam boyu bir savaşım verirler. Biz Kürtler bir istisna teÅŸkil etmeyiz, canlıyız, insanız.. O bilinen sona doÄŸru hızla kayıyoruz.

Büyük Kürt Milleti.. Bilinç sahibi olanlar, yarına çıkıp çıkmayacaklarını bilemezler. Kimi kalp krizinden, kimi bir trafik kazasından, suda boÄŸulmaktan veya bir silahın mermisi, bıçağın soÄŸuk teması ile bir anda kaybeder tek zenginliÄŸi olan hayatını.. Kürd’ün gerillası, peÅŸmergesi, milisi veya sivil mücadele militanı ise her an ölümle merhebalaÅŸmak durumundadır.

Kürt Milleti’nin evlatlarından biri olan Ben, vaktimin sınırlı olduÄŸu artık artık biliyorum. Ä°ki yıldan dört veya beÅŸ yıla kadar vaktim olabilir. Ne zaman “artık yeter” diyeceÄŸimi bilmiyorum.. Åžu anda tek korkum, Kürdistan’a karşı görevlerimi tam olarak yerine getirmeden halkımdan kopmaktır.

Dört kuÅŸaktır ülkesinin kurtuluÅŸu uÄŸruna can veren eziyet çeken bir aileden geliyorum. Bu son vurgunda bu aile tamamen dağılmıştır. Kaatil Yzb Ali Åžahin’in dediÄŸi gibi, atalarımın dokuz kuÅŸak yuvası olan, Osmanlı’ya ve Kemalistler’e karşı savaÅŸan “adı büyük, kendisi küçük Kelaxsi” artık bomboÅŸ. Bu felaket elbette gücünü silahlardan alan barbarların eseridir. Ama son mileniyumda birliÄŸini saÄŸlayamayan, bunun için gayret sarfetmeyen atalarımızın, Sivas ve Malatya’dan tutun Ardavil’e, Ardahan’dan KirmaÅŸan’a, Akdeniz’e kadar uzanan bir büyük alanda başıboÅŸ dolaÅŸmalarının, biribirlerine itaat edip bir ulusal otorite çıkaracaklarına, insan olarak beÅŸ para etmeyen düşmanların koltuk altlarında ufak bir beylik arayışına giriÅŸmelerinde hiç mi suç yoktur? Elbete başımıza ne geldiyse bu bey olma merakından gelmiÅŸtir. Kürt Beyleri, Roma’da ikinci adam olacaklarına, köylerinde keya (muhtar, bir nevi kava) olmayı yeÄŸleyegeldiler. Sonuç Bizans-Grek tekfurlarının düştüğü durum oldu. Düşman onları teker teker avladı, sonuç barbarların hakimiyeti oldu.

O halde sayın okuyucum, ısrarla birliÄŸi savun. Güneyli’nin “Irak Kürdü”, Kuzeyli’nin Türk Kürd’ü, DoÄŸulu’nun Ä°ran Kürdü, Güney Batılı’nın Suriye Kürdü olmasını engellemek için yalnız da kalsan savaÅŸ! Beyinde ve kalbde Kürt olunması veya kalınması için savaÅŸ! Rengini, ulusal rengini hiç terk etme. Karşında çok zalim bir düşman duruyor olsa da savaÅŸ! Gücünü silahtan ziyade seni sen yapan deÄŸerlerden al. Devasa bir tarihin, azgın bir bahar nehri gibi akan bir mitolojin, herkesin çalıp çırpmasına raÄŸmen sadece sana uyan bir kültürün, Büyük bir dilin, zengin bir coÄŸrafyanın mirascısı olduÄŸunu unutma! Bir tek ZarathuÅŸra’n düşmanlarının bütün miraslarını önüne katıp götürmek için yeterlidir.

Mazlum milletin seçkin evlatları!

Biribirinizi karşılıksız, içten gelen duygularla seviniz. KardeÅŸin kardeÅŸi sevmemesi olur mu? Sevgiyi pazarlığa tabi tutmak olur mu? Elbette olmaz. Bir hizmet sunmaya çalışan kardeÅŸleriniz sizin yardımlarınızla güç kazanırlar. Bugün varız yarın yokuz. Kalıcı olan hizmetleriniz olacaktır. Bir kardeÅŸinizin, karanlıkta kalmış olan bir olayı, bir kültürel varlığı, tarihin karanlık bir sayfasını, belgesel bir romanı yazması için senin yardımın gerekliyse bunu gözünü kırpmadan ver. Unutmayın, siz vatan topraklarında veya dünyada, herhangi bir yerdeki topraklarda nihai uykunuza daldığınızda geriye vatanın muhtaç olduÄŸu bir kurum, bir eser, canla baÅŸla yaratılmış olan bir ulusal renk sizi yaÅŸatacaktır. Grekli Eflatun, Aristo, Yahudi Einstein, Marx, Hintliler’e mal edilen ve Kardax (Kürt) Kralı Figar icad ettiÄŸi “sıfır” rakkamı ile milletlerinin övünç kaynağı olmuÅŸtur. Bunları tanıyınız ve özellekle bilinmeyen Kral Figar’a sahip çıkınız. Ona sahip çıkmakla kendinize de sahip çıkmış olursunuz. Åžu anda çalışan kardeÅŸlerinize vereceÄŸiniz destek, aslında kendinize verdiÄŸiniz destektir. Biribirinizi kıskanmaktan ziyade kamçılayınız..

Kürt Milleti,

Sıcak temasın yaşandığı bu günlerde Düşmana duyacağınız kin meşrudur. Bu kini, hakkaniyetli bir barış sağlanıncaya kadar en derin şekli ile sürdürün. Böylesine bir kin sizin başarınız için anahtarlardan biridir. Düşmanına kin duymayan bir millet esir kalmayı hak ediyor demektir. Vatanının topraklarını çiğneyen düşman çizmesi, senin bağrına dayanan bir hançerdir. O hançeri bük ve düşmanın bağrına sen daya! Dar gününde Gerillayı desteklemeyen, peşmergeyi desteklemeyen, milisi ihbar etmek için can atan bir kişinin yaşaması veya yaşamaması neyi ifade eder ki? Aslında yaşaması da bir zarardır, ama gel gör ki umut kesilmiyor..

Kürt insanı,

Düşmanla hangi alanda olursa olsun iÅŸbirliÄŸine girmek, barışı deÄŸil teslimiyeti getirir. “Durumu yumuÅŸatıyorum” diyerek kendine görev vermek, hiçbir ulusal otorite tanımadan kendi başına temaslar geliÅŸtirmek kiÅŸiyi Ä°k’ Hem’ (Hemonun oÄŸlu ibrahim-eski Pullu) veya Reyber yapar. Bu tipler o kadar çoktur ki! Tarihin bunlardan iyilikle bahsettiÄŸini gördünüz mü? Åžimdi modern baıbozuklar görüyoruz. Bunlara kıravatlı korucu diyenler de var! Sakın ola ki bunlara insafla yaklaÅŸmayınız. Unutmayın, elinizi verirseniz kolunuzu kaptırırsınız..

İşbirlikçi sinsidir

İşbirlikçi muhbirdir

İşbirlikçi suret-i haktan görünerek darbeyi sırttan indirendir

İşbirlikçi saptırıcıdır

İşbirlikçi seni sana, amacına ve yürüdüğün yola yabancılaştırır.. Bunları unutma. Onlar verdikçe isteyen unsurlardır.

Bunlara canla, başla ve bilinçle karşı koy...

Barışçı ol!

Ama barış ile düşmana karşı sonuna kadar eğilmeyi bir tutma. Unutma, barış yapmak, savaşmaktan daha zordur. Barışa giden yolu açmak için uğraşırken sabırlı ol. Savaşımızın 200 yıl sürdüğünü unutma. Her türlü aldatma formülüne karşı uyanık ol. Bu aldatma formülleri senin tarihinde gizlidir. Onları ortaya çıkar ve yararlan. Barışçı insanın da bir savaşçı olduğunu unutma. Barışa giden yolda ipleri işbirlikçilere asla kaptırma. Bu şehitlerin dökülen kanlarına, işkenceyi yaşayan kırsal alan insanına, şehir milis ve politik militanlarına ihanet olur. Doğru barış doğru muhataplarla inşa edilir..

Yine başa dönelim; Ben son nefesime kadar uyarı görevimi yerine getireceğim. Her türlü YERLİ AMBARGOYA RAĞMEN, önüme koyduğum büyük tarih projesini bitirmek için sağlığımla savaşacağım. Yalnız olarak yola çıktım, gerekirse yalnız olarak savaşacak ve bu görevi tamamlayacağım. Umarım bir gün olanak bulunur da yayınlanma olanağı yaratılır. Ama görev benden sonrakilere ait olacaktır.

2009-05-31

AÅŸavan Sirac Kekuyon