(Gizli) Sansür geldi, sürgün yolda..

(Gizli) Sansür geldi, sürgün yolda..

Türk Devleti bir yandan ABD ve AB’ye çatarak (ÅŸimdilerde “sitem” ederek) parsa toplamaya çalışırken, öte yandan da hiç bir sınır tanımayan bir terör dalgası estirerek Kürt Halkı’nın üstüne gidiyor. Bu sonuncusu Türk Devletleri’nin ezeli taktiÄŸidir. Dünyada bilinen ilk psikolojik savaÅŸ uzmanı olan ve “bizden” dedikleri MoÄŸol Hükümdarı Cengiz Han’dan ödünç alan ve dünyanın bu en kanlı hükümdarı sıfatını kimseye kaptırmayan kiÅŸiden kalma taktiklerle; ezilenleri, inkar edilenleri, ülkeleri ilhak edilmiÅŸleri sindirmeye çalışan Gül-ErdoÄŸan-BaÅŸbuÄŸ üçlüsü iÅŸ başında.

Planladıkları (Askerbaşı’na göre Çanakkale Savaşı misali) saldırıyı daha da genelleÅŸtirmek için her toplumsal kümeyi katliamalarına ortak etmek için büyük bir gayret etmek içine girmiÅŸlerdir. Ä°lk olarak basını tam sindirmek için bağırıp çağıran bir Hükümet(lerin)in Başı tipi var. Bu cahil herife bakılırsa basın ihanet içindedir ve “teröristler”e hizmet eden yayınlar yapmaktadır.. Oto-sansür önermektedir. Aksi taktirde...!

..Ve dediÄŸi yerine getirildi! Türk Basın ve Yayın organları günlerdir yazılan yazılar, TV Yoru(m)cuları’nın yaygaraları, Haber bültenlerinin sansürlenmesi ve sunuÅŸ biçimi ile tam anlamı ile bir savaÅŸ medyası haline gelmiÅŸtir.

-Desinformasyonun daniskası onlarda,


-Çarpıtma onlarda,
-Türk Devleti’nin savaÅŸ kayıplarını nerede ise onda bire indiren, düşman Kürt Gerillalarını kayıplarını on misli gösteren yine onlar.. Farzetki doÄŸrudur.. DeÄŸer mi?

Yayınlanan yorumlar ise tam anlamı ile birer tahrik, aÅŸağılama ve rezalet.. TV”lerde bol keseden atan PamukoÄŸlu gibi madalyalı cahillerin bolluÄŸu dikkat çekecek cinstendir (Altın Ãœstün Cesaret Feragat madalyası..vs..). HerifçioÄŸlu 8000 gerilla ÅŸehit ettiÄŸini iddia edecek kadar kan dökme aşığı bir palavracı, Kürt Direnişçileri’ni kısa bir süre içerisinde etkisiz kılacağını ilan eden eden bir hayalperest, tipik bir megalomanyak.. Bu tipler baÅŸkalarından çözüm beklemezler.. Varlıklarının sebebi savaÅŸ veya en aÅŸağısından ÅŸiddet ortamı olduğından bunun devamı için var güçleri ile çalışırlar. Bu kiÅŸilikler tahmin edemeyeceÄŸiniz kadar çok..

Parlamentolarındaki iktidar ve muhalefet boyuna BDP’yi suçluyor, teslim alınamayan bu kaleyi de düşürme temelinde demeç üstüne demeç vermekle en aÅŸağısından Kürtler’in siyasi mücadele alanını daraltma hedefine yumuÅŸak bir ÅŸekilde, fincancı katırlarını ürkütmeden, varmaya çalışıyorlar (tabii ki MHP hariç).. Yarattıkları bu kapkara gecede Türk Solu’nun devrimci kesimi, bazı sendikalar, kısmen de TUSÄ°AD ve bazı entellektueller ile bir avuç aydın hariç kimse ses çıkaramıyor, bu katliamcı iktidar ile muhalefete dur deme cesareti göstermiyor.

GidiÅŸatın bir yüzü bu sansürcü baskı mekanizması iken, diÄŸer yüzü sürgüncü yüzdür. 1800’lü yılların başından beri düşmanın iÅŸlettiÄŸi bu Anti-Kürt iÅŸlem, 1938’de Desrsim katliamı “artığı” Kürtler’in toptan Türk kesimlerine sürülmesi ile kara yüzünü bütün çıplaklığı ile sürdürüldü. Daha sonra ekonomik nedenlerden dolayı Türk Kesimi’ne göçler devam etti. II Dünya Savaşı’ndan sonra en büyük zorunlu göçettirme olayı 1984’ten sonra yaÅŸandı. Bu dönemde boÅŸaltılan, yakılan Kürt Köyleri’nin mazlum halkı, 6 Milyon’u bulan sayıda insanını Türk Kesimi lehine kaybetti. Özal döneminde çıkarılan ve Kürtler’in “Sansür-Sürgün Kanunu” sayesinde sadece köylüler deÄŸil, öncü kadrolar dahil yüreÄŸi bir avuç özgürlük için çarpan insanların büyük bir kısmı yurtlarından sökülerek sürüldü.

Åžimdi bu “sürgün” iÅŸlemi çok daha iÄŸrenç bir ÅŸekilde yapılmaya baÅŸlanmıştır. Bu kez yerinden söküp atmak için insanları toplu halde zindanlara tıkıyorlar..

Peki istedikleri sonucu alabildiler mi?

Asla!

Kürd’ün korku duvarını yıktığı bir tarih kesitini yaşıyoruz.. ErdoÄŸan bunun için utanç verici bir duruma düştüğünü bile bile NATO’yu yardıma çağırıyor!

Bir halkı yönetenler bu kadar aÅŸağılık olabilirler mi? Unutmasınlar, inandıkları Kur’an-ı Kerim “Her kavim müstehakı tarafından yönetilir!

2010-06-29

A Sirac Kekuyon