Duçe ErdoÄŸan’ın yeni oyunları

Newroz-2011; Kürt Halkı’nın, öncü güçlerinin ve fedakar siyasi kadrolarının zafer kazandığı bir psikolojik mücadele mevzii olarak tarihe geçti.Üç milyonun üstünde insan meydanlara doluÅŸtu, taleplerini dile getirdi. Buraya kadar olan bölüm tartışıldı, yazıldı çizildi..

Ben bu yazımda Duçe ErdoÄŸan’ın gündem saptırma ve kendi belirlediÄŸi gündemi dayatma çabalarını irdeleyeceÄŸim. FaÅŸist Åžef (Duçe) ErdoÄŸan Newroz’un kitlesel olarak kutlanmasına müsaade etmekle Batı’ya göz kırparken, yeni provokasyonlar, yalanlar üreterek kafaları karıştırma çabasını sürdürüyor. Kürt Tarafı’nın bu oyuna gelmemesi için uyarımı daha önce ÅŸu satırlarla yapmıştım:

“Sekizincisi; Duçe ErdoÄŸan ve takımının provokasyonlarına meydan vermeyin ve böylesi bir oyun sahneye konduÄŸunda derhal ve saldırgan bir dille olayın üstüne gidin, oyunu tersine çevirin. En ufak bir tereddüt karşı tarafın dilinin uzamasına yol açacaktır. Mesela diyelim ki sahte bir ölüm listesi açıkladılar. Bunu derhal tersine çevirmek mümkündür. Çünkü listeyi hazırlayan merkez bu listede yer alan kiÅŸilerin hayatından sorumludur. Madem Duçe ErdoÄŸan ve takımı bu listeyi bulabilecek kadar “becekli”dir o halde listedekilerin hayatını korumakta da mahir olmak zorundadır”..

Hemen ertesi gün sayılacak kadar kısa bir süre içerisinde bu lafazan neo-faşist lider bir çok oyunu neredeyse bir anda sahneye koydu, koyuyor.. İşte istismarın fotografı ve psikolojik savaşın (bundan sonra PS olarak geçecektir) çirkin yüzünden kesitler:

-Ä°brahim Tatlıses Vak’ası: Anası Kürt, babası Arap, kendisi (kendi deyimi ile) Türk oÄŸlu Türk bir sanatçı olan Tatlıses olayı çok ilginçtir. Bu sanatçı geçenlerde çete mücadelesinde rakipleri tarafından öldürme kasti ile vuruldu. Vuran kiÅŸi (MHP yanlısı olması kevvetle muhtemel), ÅŸimdi deÄŸil, 1998’de TV’de “Ä°brahim’in kanı akacaktır!” demiÅŸti. Ortada bir haraç isteme olayı vardır. Vereceksin-vermeyeceÄŸim tartışması ufak tefek bazı ödemelere raÄŸmen devam etmiÅŸtir. En nihayet bir pusu.. Ve.. kurÅŸunlar. Ama ardından asıl oyun sahneye konmaya baÅŸlandı. Önce sahte bir TAK (Teyrêbazên Azadîya Kurdistan) sitesi kuruldu. Kurulan site kontraların malıydı. Sitelerine bir öldürülecekler listesi koydular. Hatta bu listeye dayanarak ve yazılanlara inanmış gibi davranan ve kendilerine “aydın” adı takan Kürt asıllı bir ÅŸebeke PKK’yi kınayan “cesur” bir bildiri yayınladı.

Ä°brahim Tatlıses vurulduÄŸu andan itibaren Türk Devleti’nin PS’ının merkezine oturtulmuÅŸtu. GeçmiÅŸteki sauna çetecisi unutulmuÅŸ, kahraman bir ÅŸahıs doÄŸmuÅŸtu. Kullanılacaktı bu Vak’a. Nitekim hastane günlerinin ilk saatlerinden itibaren Türk Devleti’nin Başı Gül, Hükümetlerinin Başı Duçe ErdoÄŸan, Neredeyse tüm bakanlar, Ä°ki kere dönek KılıçdaroÄŸlu, her ÅŸeye maydanoz Demirel, askerler, Polis ÅŸefleri, eski kontra kaatiller, Valiler kuyruk olmuÅŸ dehÅŸet saçıyorlardı. Oyun yavaÅŸ yavaÅŸ sahneye kondu ve sahte TAK’a dayanarak olay PKK’ye yıkılmaya baÅŸlandı.. Urfa’da insan kurÅŸunlatıp öldürten biri Türk devleti’nin kahramanı olmuÅŸtu. Yakında anıtı dikilirse ÅŸaÅŸmayın..

Oysa TAK’ın olayla ilgili bildirisinde ÅŸu satırlar dikkat çekicidir:

“Resmi site adresimizin uzantısını deÄŸiÅŸtiren bazı tetikçiler TRT ile iÅŸbirliÄŸine girerek, önce bizim adımıza Ä°brahim Tatlıses’e yapılan saldıyı üstlendiler ardındanda TRT’nin borazanlığıyla bunun haberini duyurarak olayı saptırmaya, kamuoyunu yanıltmaya çalışıyorlar. 16 Mart günü TRT'nin internet sitesinde "Ä°brahim Tatlıses'e silahlı saldırıyı TAK’ın üstlendiÄŸi" bildirilerek aslı olmayan yalan haberlerle tamamen Türk sömürgeci devletinin ve onun özel savaÅŸ organlarının suçluluk piskolojisinin neden olduÄŸu kendilerini kamufle etme telaşı ile kendi pisliklerinin üstünü örtmeye çalıştıkları anlaşılmaktadır. Sıradan bir internet kullanıcısının bile rahatlıkla fark edeceÄŸi bu tür ucuz sanal sahtekarlıklarla asıl faillerinin bulunmasının önünü kapatma çabasına giriÅŸmiÅŸlerdir.”

Açık ve net..

-Newroz provokasyonları: Türk Devleti, polisini kullanarak saldırı üstüne saldırı düzenlemiÅŸ bulunuyor. Newroz kutlamalarını çadırlarda sürdürmeye çalışan kitlelere pek çok alanda saldırarak bir provokasyonlar serisi baÅŸlattı. Belediyelerin izin verdiÄŸi, onların mülkündeki alanlarda kurulan çadırlar, polis tarafından yasaklanmış, oralara yönelen kitlelerin üstüne gaz bombaları fırlatılmış, araçlardan basınçlı su sıkılmıştır. Çocuk büyük demeden kitlere saldıran Türk Polisi bu tahrikleri ile özellikle halkın seçilmiÅŸ vekillerini çileden çıkarmaya çalışmıştır. Bu vekillerden biri Sabahat Tuncel’dir. Sayın Tuncel’in içinde bulunduÄŸu çadıra o kadar vahÅŸice yönelmiÅŸlerdi ki, bu baÅŸeÄŸmez Kürt Kadını, Vekil, çileden çıkmıştı. Aynı hızla polis müdürü olacak olan satılmış Kürt’e elinde olmadan, gözlerinde kızgınlık yaÅŸlarıyla bir tokat atmıştı. Videoyu çok iyi takip edenler, ham filmi çeken polise arkadan “çek, çek, çek” diye bağırıldığını ilk versiyonlarda duymuÅŸlardı. Polis Müdürü ise tokata tokatla cevap vermiÅŸ, Sabahat Tuncel’in yanındaki Kürt Ä°nsanı’na vurmuÅŸtu.

Ardından Bengi Yıldız’ı tahrik eden panzerli saldırının filmi “vizyona girdi”. Panzerdeki kalleÅŸ kiÅŸilik, ona yönelmiÅŸti. Fakat o kadar ustaca bir manevra yaparak yönelmiÅŸti ki, insanın aklı dururdu.. Bengi Yıldız, eline hırsından küçük bir taÅŸ aldığında kamera onu zomlamıştı. Maksat hasıl olunca panzer suvarisi saldırıyı durdurmuÅŸtu. Amaca erildi ya tamam. Bu Vak’a da doÄŸrudan doÄŸruya propaganda arÅŸivine girmiÅŸ, Türk Kontra basınına anında servis edilmiÅŸti... “Ä°ÅŸte bunlar zaten vahÅŸidir, Türk polisine vekilleri bile taÅŸ atmaktadırlar” propagandası günlerce sürdürülmüştü, hala sürdürülmektedir.. Bunun dışında bir de ÅŸapka olayı var..

Ama kontra M Ali Birand gibiler Nusaybin’in bayan belediye baÅŸkanına yapılan muameleyi, gözüne sıkılan gazı görmezlikten geliyorlar. Bunlar PS çerçevesinde uygulanan taktiklerdir..

BDP seçime giderken bu taktikleri aÅŸmalıdır. Onların sunduÄŸu gündemi red etmeli, kendi gündemini dayatmalıdır. Üç milyon insanın desteÄŸi arkalarındadır. Mesela Tatlıses Vak’ası’nda savunmaya geçmekten ziyade Türk Devleti’nin çetelerle iÅŸbirliÄŸi temelinde yürüdükleri ortaya konmalıdır. Bir devletin bu tür yöneliminin utanç verici olduÄŸu açıktır. Çeteci birini kutayan kaç devlet var ÅŸu dünyada? Fail ÅŸu imiÅŸ, bu imiÅŸ gibi basit bir kısır döngüye girilmemelidir.

Vekiller meselesinde oldukça iyi bir tavır sergilenmiÅŸtir. Fakat yine de karşı tarafın atakları devam edecektir. Åžu anda Libya meselesinde girdikleri teslimiyetçi tavrın da etkisi ile daha serbest tavırlar sergileyecekleri bellidir. Buna da hazırlıklı olunmalıdır. Bu arada sivil itaatsizlik dönemini selamlıyorum.. Umarım Kürtler’in birliÄŸi bu sayede daha da geniÅŸler, güçlenir..

2011-03-23

A Sirac Kekuyon