1 Mayıs’ı düşünüyorum..

Amerikan proletaryasının 1 Mayıs 1886’da canını ortaya koyarak yarattığı birlik, dayanışma ve mücadele günü yeniden doÄŸum sancıları çekerken, İşçiler yeni ruhla meydanlara doluyorlarsa,
Dünya işçileri “sarı”laÅŸmış önderlere inat büyük deÄŸiÅŸim için yürüyorlarsa,
İşçi Enternasyonal’i pratikte yaşıyorsa,
Birlik sloganı rezervsiz ve inatla atılıyorsa,
Dayanışma ruhu ulusal çitleri yıka yıka ilerliyorsa,
Emekçiler ve ezilenler; faÅŸistler’in, ezenlerin, emperyalistlerin gözlerinin içine baka baka mücadeleyi harlandırıyorlarsa,
“Sarı” önder bozuntularının sistemi de arkalarına alarak yarattığı sapmayı aÅŸma iradesi baÅŸat olabiliyorsa,
Kavgayı kavga olarak verenlerin kararlılığı her adımda okunabiliyorsa,
Alçaklara açıkça alçak oldukları haykırılıyorsa,
İnançlar, ulusal talepler, ezilen cins, işsizler ve yoksul köylülük kümeleri talepleri için mücadele edecek gerçek ortaklar buluyorlarsa,
Bu kitleler sürü olmayı içinlerine sindirmeyi red ediyorlarsa,
Mücadeleye bir gün değil, zafere kadar sürdüren kararlı militanlar öncülük ediyorsa,
Emperyalistler’in dünya halklarına dayak attığı bu süreçte ezilenlerle omuz omuza mücadele ediliyorsa,
Franko’nun “arriba Espana” (Ä°LERÄ°! Ä°spanya) faÅŸist sloganına karşı canlarını siper eden enternasyonal birliklerin marÅŸları kulakları çınlatıyorsa,
Vietnam’da özgür vatan sloganı atarak çarpışan Viet Minh birlikleri katliama uÄŸrarken Fransız Komunist Partisi’nin milliyetçi duruÅŸu yerle bir edilmiÅŸse,
Ä°talya, Fransa ve tümü ile NATO Libya’yı döverken emekçiler susmayacaksa,
Cezayir katliamı,
Ermeni, Kürt, Süryani katliamları unutulmamışsa,
Kürdistan’da gerici bütün duruÅŸlar hedefte iken gevezelik edenler aşılmışsa,
Kendisini dayatan faşizme karşı mücadele bayrağı yere düşürülmüyorsa,
Çocukları öldüren bir kaatile “sayın” denilmiyecekse,
İslam dinini en rezil bir tavırla kullanan bir Faşist, bir Duçe, kitlelerin protestosu ile karşılanacaksa,
Ben kutlu bir 1 Mayıs Günü’ne uyanacağım demektir..

Ama...
Çok kızdığım bazı tabirler var..
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne,
21 Mart Newroz’a,
1 Mayıs’a BAYRAM DENÄ°LMESÄ°... Bunlar beni çıldırtan saptırmalardır.

Söyleyin bana;
Çocuğu sistem tarafından öldürülen,
Açlık çeken,
Erkeğin zulmü altında inim inim inleyen,
Sermaye olarak bellenen,
İşsizliği kader belleyen bir kadın bayram yapar mı?

Peki bu durumda kadın ne yapar?
Birlik olmanın yollarını bulur, örgütlenir, dayanışma sergiler ve.. İkinci sınıf insan olmaktan çıkmak için güçlüklerle dolu bir mücadele verir!
Bayram mı bu?

Söyleyin bana;
Dili yasaklanan,
Bir bölümünün dini yasaklanan,
Kültürü tarümar edilen,
Ulusal kişiliği yok sayılan,
Kişiliğine, ulusal onuruna, haysiyetine, ulusal gururuna saldırılan,
Tarihi inkar edilen Kürt neyin bayramını yapacak?
Bu bir saptırma değil mi?

Peki bu durumda Kürt ne yapar?
Tek sermayesi canı olan insanlarının öncülüğünde tüm çitleri yıkarak kendisi olmaya yürür!

Söyleyin bana;
Sarı sendikalara mahkum edilen,
Sekiz saatlik iş günü bile yok sayılan,
Önderleri kurşunlanan, idam sehpalarında can veren,
Yedek iş gücünün tehdidi altında mücadele azmi baskı altına alınan,
Önderleri Türk Meclisi’de yer bulan gerici partilerin, CHP’nin, AKP’nin, MHP’nin listelerinde boy veren,
Kazanımları iktidarların lutfu olarak takdim edilen,
Mustafa Kemaller’in, Ä°nönüler’in, Bayarlar’ın, Ecevitler’in, Erbakanlar’ın, Demireller’in, Özallar’ın, ErdoÄŸanlar’ın TürkeÅŸler’in, FaÅŸist Generaller’in öncülüğüne mahkum edilenler
Neyin bayramını kutlayacak?
Bayram havasında geçen 1 Mayıs ne demek?

Peki bu durumda işçi ne yapar?
Elbette ve her ÅŸeyden önce enternasyonal görevlerini unutmaz, Kürtler’in sıcak mücadelesine omuz verir.
Birlik ruhunu diri tutar, saflarını daha da sıklaştırarak duruşunu netleştirir..
Dış güçlerin baskılarına göğüs germenin, iç güçlerin baskılarına göğüs germekle çakıştığını unutmaz..
Kısacası dişe diş bir mücadele verir..
Haydi öyle ise, faşizme karşı omuz omuza!

2011-05-01

A Sirac Kekuyon